İnsan bu kadar kısa zamanda tiryaki olabilir mi? Bir gün ayrı kalmakla bu
kadar özlenir mi? Bir şey bu kadar çok sevilebilir mi? Sanırım ben âşık
oldum kelimenin tam anlamıyla sevdalandım. Sizi bilemem ama ben yani, bu
aciz kardeşiniz bir gün hatta bir kaç saat ayrı kalınca duramıyorum.
İnanın bir boşluk hissediyorum.  Bir şeyleri kaçırdım diye hayıflanıyorum.

Acaba Nurlardan ne gibi bir haber verdi. Yeni bir müjdeli haber yayınlandı
da ben okuyamadım mı? Diye içim daralıyor. Nurun bayramı diye buna mı
denir? Üstadın “ben acele ettim kışta geldim siz cennet asa bir baharda
geleceksiniz. Ekilen Nur tohumları zemininizde çiçek açacak” dediği şey bu
mudur?

Allah’ım bu ne güzel bir gün, bu ne güzel bir asır, bu ne güzel bir bahar.
Çiçeklerin bu kadar bol olduğu, renklerin bu kadar çeşitlendiği, ahenk
içinde etrafı süslediği başka bir bahar, başka bir bahçe (Asrısaadetten
başka) var mıdır? İnsanlık bu kadar güzel bir dönemi daha önce hiç yaşamış
mıdır?

Değerli okuyucular lütfen kınamayın, nolursunuz benim bu duygu dolu
ifadelerimi abartıcı olarak algılamayınız. Zira, Fırıncı Ağabeyin hayalini
gerçekleştirecek kadar güzel bir sitenin ortaya çıkması benim gibi bir
acizi elbette âşık eder, İslam Yaşar gibi Nur’un beliğ ve selis bir kalem
sahibini “Risale Haber de kendimi buldum” dediği bir site elbette benim
gibi aklı kıt bir insanı kendine meftun eder.

Akşamları güneşin her tarafı aydınlatan ışığını gizlemesinden sonra,
karanlığın koyu girdabında nur arayan sineklerin imdadına yetişen sokak
lambası gibi dünyamızı aydınlatan bu ışığa meftun olmak etrafında pervane
olmak öyle güzel bir duygu ki, tarif edilmez/edilemez, ancak yaşanır. 

Sokak lambası derken ışığı kendinde olmayan, bir kablo ile santrale
bağlanarak bitmez bir ışık kaynağına sahip olan bir şeyden bahsediyorum.
Elbette Risale Haber de diğer mevkuteler gibi kaynağı kendinden olmayan bir
haber kanalıdır. Ama birinci sınıf bir kanaldır. Güzelliği kendinden değil
ama güzel olanı o kadar güzel aksettiriyor ki, asıl meftun olduğumuz
kaynağa o kadar güzel aynalık yapıyor ki, onun hesabına aynayı da seviyor,
aynaya da âşık oluyoruz.

Onun için Risale Haber’i sevmek demek aksettirdiği hakikat güneşini sevmek
demektir. O’na olan meftuniyetin bir ifadesidir.  İnşallah bu gibi aynalar,
bu gibi Nur’a ma’kes ve Nur’u yayan lambalar çoğalır da her sokak başında
bir lamba her cadde de bir projeksiyon oluşur yolumuzu aydınlatır,
insanlığa nur ve ışık verir. Aydınlık yollara kavuşturur.

Öncelikle selam ol bahçenin kaynağı, tüm asırların saadet güneşi ve
aydınlatıcı rehberi Fahr-i Alem Efendimize olsun. Sonra O Saadet Güneşinin
bu asırda bir aksedicisi ve Nurlu bir varisi olan Üstadımız Bediüzzaman
Said Nursi’ye olsun.

Yine binler selam Cennet asa bir baharın çiçekli bahçelerinden sadece birini oluşturmuş Risale Haber bahçesinde açılan veya açılacak çiçeklere olsun.

Yolunuz her zaman nurlu bahtınız her zaman açık
olsun.

Binler, yüz binler, milyonlar selam… Amin…

[email protected]