'Ben secdede Muhammed'i görsem, bu taşla onu vuracağım'

'Ben secdede Muhammed'i görsem, bu taşla onu vuracağım'

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

MU'CİZÂT-I AHMEDİYE (asm)
...

Dördüncü hâdise

Mânevî tevatüre yakın bir şöhretle ve ekser ehl-i tefsirin

اِنَّا جَعَلْنَا فىِۤ اَعْنَاقِهِمْ اَغْلاَلاً فَهِىَ اِلَى اْلاَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ وَجَعَلْنَا مِنْ بَيْنِ اَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَاَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لاَ يُبْصِرُونَ 1

âyetinin sebeb-i nüzulü ve ehl-i tefsir allâmeleri ve ehl-i hadîs imamları haber veriyorlar ki:

Ebu Cehil yemin etmiş ki, "Ben secdede Muhammed'i görsem, bu taşla onu vuracağım." Büyük bir taş alıp gitmiş. Secdede gördüğü vakit kaldırıp vurmakta iken, elleri yukarıda kalmış. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm namazı bitirdikten sonra kalkmış; Ebu Cehil'in eli çözülmüş. O ise, ya Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın müsaadesiyle, veyahut ihtiyaç kalmadığından çözülmüş.

Hem yine Ebu Cehil kabilesinden, bir tarikte Velid ibni Muğire, yine Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı vurmak için büyük bir taşı alıp, secdede iken vurmaya gitmiş, gözü kapanmış. Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı Mescid-i Harâmda görmedi, geldi. Onu gönderenleri de görmüyordu; yalnız seslerini işitiyordu. Tâ Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm namazdan çıktı; ihtiyaç kalmadığından onun gözü de açıldı.

Hem nakl-i sahihle Ebu Bekr-i Sıddık'tan haber veriyorlar ki: Sûre-i تَبَّتْ يَدَۤا اَبىِ لَهَبٍ 2nâzil olduktan sonra, Ebu Leheb'in karısı Ümmü Cemil denilen حَمَّالَةَ الْحَطَبِ 3, bir taş alıp Mescid-i Harâma gelmiş. Ebu Bekir ile Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm orada oturuyorlarmış. Gözü Ebu Bekr-i Sıddık'ı görüyor, soruyor: "Yâ Ebâ Bekir! Senin arkadaşın nerede? Ben işitmişim ki beni hicvetmiş. Ben görsem, bu taşı ağzına vuracağım." Yanında iken Hazret-i Peygamber aleyhissalâtü vesselâmı görmemiş.

Elbette, hıfz-ı İlâhîde olan bir Sultan-ı Levlâk'ı, böyle bir Cehennem oduncusu, onun huzuruna girip göremez. Ağzına mı düşmüş?

Dipnot-1: "Biz onların boyunlarına öyle halkalar geçirdik ki, çenelerine kadar dayanır da hakka boyun eğmezler. Bir de önlerine bir sed, arkalarına bir sed çekip gözlerini kapattık; artık hakkı görmezler." Yâsin Sûresi, 36:8-9.
Dipnot-2: "Elleri kurusun Ebu Leheb'in!" Tebbet Sûresi, 111:1.
Dipnot-3: "Odun hammalı." Tebbet Sûresi, 111:4.

Bediüzzaman Said Nursi
Mektubat