“Kendisine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için kıyamet günü büyük bir azap vardır.” (Âl-i İmran 105)

 

Ben suçluyum. Nerde Müslüman zulüm görüyorsa, nerde çocuklar hunharca katlediliyorsa…

 

Ben suçluyum.  Çakallara, akbabalara ehli imanı, parçalama cesareti verdiğim için...

 

Ben suçluyum. Parazit gibi gelip ruhumuza yapışan, yeisi üzerimize salan karanlıklardan uzaklaşmadığım için.

 

Ben suçluyum. “Goooollll!” Deme sevincini, heyecanını “Kardeşim” derken, gösteremediğim için.

 

Ben suçluyum.  Kur’an’ın: “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın.”Emriyle, Müslüman kardeşime sımsıkı sarılmadığım; sahipsiz bıraktığım için.

 

Ben suçluyum. Hz. Peygamberin (sav.): “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir, onu terk ve ihmal etmez.” Hadis-i Şerifini, solunan hava gibi, zaruri görmediğim için.

 

Ben suçluyum. Orijinal kardeşlik duygusu olan, Hz. Ebubekir’in, Müslümanlar yanmasın diye, cehennemi lebalep doldurma arzusundaki, uhuvvet duygusunun kalitesini anlayamadığım için.

 

Ben suçluyum. Cadde-i Kübra-yı Kur'aniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var... Diyen Bediüzzaman’ın uhuvvet adına çektiği sancıları çekmediğim için.

 

Ben suçluyum. Allah’ın dost edinmemizi istediklerine, kapıları sonuna kadar açmadığım için.

 

Ben suçluyum. Mazlumun uğradığı zulümde, susamış, yanmış, yakılmış gibi dua edemediğim için.

 

Ben suçluyum. Peygamberleri hunharca katleden vahşi İsrail’den, Gazze'deki mazluma merhamet beklediğim için.

 

Ben suçluyum. Geçmişte İsrail uçaklarına, Konya’da eğitim fırsatı verip, şimdi Filistin’i bombaladıkları için.

 

Ben suçluyum. Âlemi İslam’ı şaşkına çeviren, akılsız, başsız, kısaca halifesiz koyduğum için...

 

Ben suçluyum. Siyonist kafanın planlarını, zamanında anlayıp, uyanık mümin olmayı beceremediğim için.

 

Ben suçluyum. Elin iti köpeğine muhabbetimi verip, kendi kardeşimi kusurları ile sevemediğim için.

 

Ben suçluyum. Yazdıklarımla, filmlerimle, televizyon programlarımla insanıma değerleri net bir şekilde anlatamadığım için; başkalarının değerlerini kakaladığım için.

 

Ben suçluyum. Daha çok insana iman hakikatlerinin ulaşmasına gayret edip, daha çok insanın ıslah olmasına sebep olamadığım için.

 

Ben suçluyum. Kur’anı ve sünneti zifiri karanlıklarda kendime ışık edip; hakikatleri görmediğim için.

 

Ben suçluyum. Müslüman kardeşimi bırakıp, Siyonist ve küffar ile kol kola hareket etmenin, canavarın ağzına girmek olduğunu idrak edemediğim için.

 

Filistin’e nefsi müdafaa için, silah ve eğitim vermediğim için. Hz. Bilal’ın göksünde kızgın taşlar varken, Kur’an davasına sahip çıktığı kadar, davama sahip çıkmadığım için, bir sevda gibi din kardeşimi sevip, gördüğü zulme gökleri bile titretecek şekilde kıvranmadığım için, yaralı aslanların, çölde suyu kardeşine vermeği nefsine tercih edip; susuz ebet taraflarına göçen, Asr-ı Saadet fedaileri gibi; kardeşimi kendime tercih edemediğim için, ben suçluyum! Allah’ım duyarlı Müslüman olmamı nasip et.

Hayırlı bayramlar…