Beynin Çizgileri
Caner Kutlu'nun yazısı...
Beynin çizgileri ıslandığında
Parmak ışıklar avuçlarına yapışır
Çizdiğin daireler hızla dönerken etrafında
Olgun bir sesle uyanırsın
Sağ sol alt üst iç dış devrelerin
Kendi üzerine yapışır
Koza örülmüştür
İçindesindir
Acısındır
Çıkamayacaksındır
Dairelerin avuçlarında hapistir
Sen devrelerinin içine hapissindir
Üzerine sürülen ipleri ellerinle bağlamışsındır
Gözkapakları üzerine kapanmış küçük bir kız çocuğu
Secdeye kapanan ağır bir baş
Dermansız akılsındır
İlden ile gezdirilirsin
Şöhretsindir
Gözkapakların birbirine yapışmıştır ama eğlendirirsin
Alkış alırsın, çok sevilir biraz da acınılırsın
Anasız babasız kalmış ama elinden tutan çok olmuştur
Elden ele övülür dilden dile tanınırsın
‘işte harika insan’ olursun
Kozanın içinde yönlerin kaybolur
Tek yönün içindedir
Katlanmıştır, buruşmuştur
Tozlanmıştır
Kozanı saran bir sarmal ipe tutunup bir iki üç derken
Parmakların uyuşur
Yarım kalır boşluk kalır
Soldan gelen sen
Sağdan gelmiş olan sen değilsindir
Sen sen değilsindir
Belki sağdan gelen sen soldan gelen sensindir
Ama ortada duran sen yoksundur
Ya da başkasındır
Başkasısındır
Azaldıkça çoğalan ama uzadıkça kaybolan
Uzadıkça kaybolan ama hep var olan
Sessiz ama şöhretli harika insan
Dönen ancak içine kapanan
Uzadıkça kaybolan ama uzayan
İncelen ama var olan
Giden ama hep kalan
Sönen ama sürekli tüten
Tanımsız ama her yerde var olan yeşil kanatlı bir kuştur beynindeki çizgiler