Bilinçsiz ilaç kalbi bozuyor
Çağımızın hastalığı olarak kabul edilen koroner arter hastalığı, maalesef hem dünyada ve hem de ülkemizde ölüm nedenlerinde halen ilk sırada. Bu hastalık için de günümüzde birçok formül sunuluyor ama...
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Güler, kalp hastalıkları hakkında bilgiler verdi.
Yazılı olarak yaptığı açıklamada Prof. Dr. Güler şunları kaydetti:
Çağımızın hastalığı olarak kabul edilen koroner arter hastalığı, maalesef hem dünyada ve hem de ülkemizde ölüm nedenlerinde halen 1. sıradaki yerini korumaktadır.
Çok sayıda bireyi etkilediği için en fazla istismar edilen hasta gruplarından biri de koroner arter hastaları olmaktadır. Büyük bir pazar olarak görülen bu hasta grubuna yönelik televizyon programları ve internette sürekli reklamı yapılan ilaçlar neredeyse her derde derman olarak pazarlanmaya çalışılıyor.
Koroner hastalığı yetişkin bireylerde en sık ölüme neden olur dedik ama bunun şiddeti ve şekli elbette her bireyde aynı olmaz. Tanısında birçok tetkik inceleme ve gerekirse koroner anjio yapılarak damarların durumu ortaya konur. Sonucunda ya hastaya ilaç tedavisi önerilir veya stent ya da bypass ameliyatı ile damarların açılması planlanır. Bu karar multidisipliner bir şekilde olur ve bunu kardiyolog ve kalp damar cerrahı konsey kararı ile verir. Hastaya verilecek ilaç tedavisi ile hastanın şikayetleri ortadan kaldırılmaya çalışılırken bir yandan da risk faktörleri azaltılmaya çalışılır. Aynı zamanda ek hastalıkların tedavisinin de yapılması zorunludur. Tedavi süreci takip edilir ve yine bazı tetkik ve incelemeler sonucunda ilaçların dozları ayarlanır ve hasta için ideal tedavi bulunur. Bazı ilaçların yan etkileri değerlendirilir bunlar ortaya çıkmış ise ilaç değiştirilir. Kalp hastalarının tedavisi bu kadar yakın izleme inceleme gerektirirken, televizyon veya internetten pazarlanan bazı bitkisel ilaçlarla hastalara hiçbir inceleme yapılmadan ve tüm hastalar aynı dozda önerilen bu ilaçlarla sözde mucize sonuçlar alındığı iddia edilmektedir. Hiçbir bilimsel çalışmaya ve kanıta dayanmayan bu şekilde tedavi modelleri hastalara zaman kaybettirmekte ve maalesef bu hastalar ciddi olarak incelendiğinde çoğunun kalplerinin zarar gördüğü anlaşılmaktadır.
Hastalarımız bu yüzden kalp damar hastalıklarıyla ilgili sorunları varsa önce bunları kardiyoloji bölümü olan hastanelere başvurarak gerekli testleri yaptırmalı ve tedavilerinde de kanıta dayalı yan etkileri bilinen dozları ayarlanmış ilaçları kullanmalıdırlar. Eğer tedavileri için cerrahi müdahale gerekiyorsa da ameliyat olmaları gerekmektedir. Günümüzde koroner bypass cerrahisinin de ölüm oranları %1'lerin de altına inmiştir. Halen özellikle şeker hastalığı da varsa birden fazla damar tıkanıklığı olan ve kalp kası etkilenmiş hastalarda bypass ameliyatları en etkin tedavi şekli olarak dünyada kabul görmektedir. Tekrar edelim ki her hastanın tedavisi ayrıdır ve doktorlarının vereceği ortak karara göre belirlenmelidir.
Yeni Şafak