Bir Said Nursi düşününüz ki…

Bütün hayatı hapislerde, sürgünlerde, mahkeme salonlarında geçmiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

"Seksen küsür senelik hayatımda dünya zevki namına bir şey bilmiyorum" demiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Şimdiki din işleri yüksek kurulu üyeliği gibi ve şark umumi vaizliği gibi cazip teklifleri ellerinin tersiyle itmiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Hayatı boyunca dünya malı adına bir küçük sepetten başka hiçbir şeyi olmamış olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Yirmi dört defa en ağır şekilde zehirlenmiş olsun ve bundan dolayı bütün hayatı hastalık pençesinde kıvranarak geçmiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Kendisine işkence edenlere, hapislerde yer hazırlayanlara, zehirleyenlere hakkını helal etmiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Şu an altmış dünya diline tercüme edilen kitaplarından tek kuruş cebine girmemiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Dini dünyaya alet etmemek için hayatı boyunca en küçük hediyeleri bile reddetmiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Üzerindeki bir ceketi on bir yıl, tahta yemek kaşığını on beş yıl kullanacak kadar iktisatlı ve kanaatkar olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

"Bütün dünya toplansa beni medh-ü sena etse bana inandıramazlar ki ben iyiyim ve sahib-i kemalim" demiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

"Ben kendimi beğenmiyorum, beni beğenenleri de beğenmiyorum" demiş olsun

Bir Said Nursi düşününüz ki…

"Nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum" diyerek kendisini herkesten fazla eleştirmiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Kendisine verilen bir tabak çorbadaki mercimek tanelerini etrafında dolaşan karıncalara verecek kadar merhamet sahibi olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Bir kerkenteleyi öldürdüğü için talebesini azarlamış olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Hayatı boyunca gece namazını, evradını, vakit namazlarını kaçırmamış olsun ve bütün hayatı ilim, ibadet, mücadele ile geçmiş olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Bazılarının ayaklarına kapanarak vekillik dilendiği Mustafa Kemal’e "namaz kılmayan haindir hainin hükmü merduttur" diyerek karşı çıkacak kadar celadet sahibi olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

"İzzetle yaşamayı zilletle ölmeye tercih edenlerdenim" diyecek olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

"Memleketimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım çünkü vücudum yanarken gönlüm gül gülistan olur" diyecek kadar şefkat sahibi olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

Vatan müdafaası için gönüllü olarak çarpışıp Rusya’da üç yıl esarete mahkum olsun ve o yıllarda Rus komutanına karşı idam tehlikesi olduğu halde ayağa kalmamış olsun.

Bir Said Nursi düşününüz ki…

"Şahsımı düşünecek zamanım yok, şeriatın bir meselesine bin ruhumu feda ederim" diyecek olsun.

Ve bir adam da düşününüz ki…

Böyle bir Said Nursi’ye güç sarhoşu, istihbarat elemanı, ajan, karanlık biri demiş olsun.

Sizce bunun adı nedir?