M. Maruf ÖZÜLKÜ
Bize yeni gerek, yeni
Türk medyası neden tam olarak halka mal olmuyor?
Çünkü, Cumhuriyet Gazetesi’nin vesayetinden kurtulamadı henüz.
Basının dört bir yanını tutan gazete yöneticilerinin büyük çoğunluğu Cumhuriyet tezgahından geçmiştir.
Bugün liberal olmuşlardır, kapitalist olmuşlardır, demokrat kitleler tarafından değer görmüşlerdir ama Cumhuriyet kaynaklı olduklarından zaman zaman beklenmedik tavırlar sergilemişlerdir.
Mesela, “andıç”lanınca demokrat, muhtıra dönemlerinde şakşakçı olabilmişlerdir.
Türk Silahlı Kuvvetleri neden darbe iddialarından kurtulamıyor.
Çünkü, 27 Mayıs’ı, 12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü gerçekleştiren jenerasyon tasfiye olmadı henüz. Bir önceki genelkurmay başkanının 27 Nisan muhtırasını savunmak için sarfettiği sözleri hatırlayalım. Tüm ihtilallerde, ara dönemlerde görev aldığını iftiharla anlatıyor ve sözkonusu olaya sahiplenmesinin normal karşılanması gerektiği mealinde konuşuyordu.
Bu örnekleri diğer hakim tepeler için de siz kıyas ediniz.
Doğrusu, eski jenerasyona hak vermiyorum ama onları anlayabiliyorum.
Milleti, milletin iradesini kabullenmekte hala zorlanıyorlar.
Milleti reşit, ehil ve mükellef sayamıyorlar.
Karışmasalar milletin ya davulcuya, ya zurnacıya varacağından endişe ediyorlar.
Bu vasi tavırların, sert konuşmaların, çatık kaşların altında bu endişeler yatıyor.
İşte bu yüzden, Türkiye gerçek değişimini eski kuşakla değil yeni kuşakla; yeni kuşakların hakim olmasıyla mümkün olacak.
Köhne medyayla, niyet-vicdan sorgulayan yargıyla, darbe-köşk hayaliyle sermest komutayla, halkın önünü açmak yerine dizginlemeyi politika sayan siyasetçilerle elbette bunu başaramaz.
Bu tesbitlerin bizim mahallede geçerli olduğunu da hatırlatmak isterim.
Bizde eşhas seviyesinde değilse de zihniyet ve alışkanlıklar düzeyinde, büyük değişimin şart olduğunu tesbit etmemiz lazım.
Birgün herkesin bizim haklı olduğumuzu itiraf edip, hatta özür dilemesini beklemek, ne kadar gerçekçidir ve ne kadar faydalı bir beklentidir?
Tekelci, kardeşini dalalette sayan, her farklı usul ve kanaati varta telakki eden, eski düşünme tarzlarının da mazide kalması gerekiyor.
Başka türlü birlik nasıl mümkün olacaktır?
Özetlemek gerekirse…
Büyük hamleler, eski alışkanlıklara eski dayatmalara dört elle sarılan jenerasyonların vadesi dolmadan gerçekleşmeyecek gibi görünüyor.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.