Bizim mezhebimiz Habil’in mezhebidir

Bizim mezhebimiz Habil’in mezhebidir

Cevdet Said: “Her eline silah alan ve kurşun sıkan mücahit değildir, kutsanmamalı.”

Risale Haber-Haber Merkezi

“60 yıl önce İslami Hareketin Şiddet Sorunu”, adlı kitabı kaleme aldığını belirten Çerkez asıllı Suriyeli Mütefekkir Cevdet Said,  “Her eline silah alan ve kurşun sıkan mücahit değildir, kutsanmamalı.” dedi.

Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen “21.Yüzyıl’da Müslüman Kimliğinin İnşası” konulu söyleşinin konuğu Çerkez asıllı Suriyeli Mütefekkir Cevdet Said oldu.

Doç. Dr. Fethi Güngör’ün moderatörlüğünü yaptığı M.Akif Ersoy Kültür Sanat Merkezi’ndeki söyleşiye Kur'an’ın kıyamete kadar baki kalan büyük bir mucize olduğunu belirterek başlayan Said, “Kur’an canlı ve hala insanların ruhuna iniyor ve insanı dönüştürüyor.” dedi. 

İnsanların Kur’an okurken, gönlünü ve zihnini açması gerektiğini ifade eden Said, 1950’li yıllarda bu durumu daha iyi kavradığını anlattı. Hapse atıldığını ve yedi yıl cezaevinde kaldığını kaydeden Said, şöyle konuştu: “Anladığım hakikatleri insanlara anlatmam gerekiyordu. Hapiste yazmaya başladım. Bu yüzden Hz. Âdem’in İlk Oğlunun Mezhebi adlı kitabımı kaleme aldım. Bizim mezhebimiz Habil’in mezhebidir. Oysa kardeşi Kabil şiddete yönelmişti. Habil, ‘şiddete el kaldırmayacağım’, demişti. İnsanlık hala Kabil’in kan dökme, kavga ile sorun çözme yöntemini kullanıyor.”  

Her gün namazlarda 40 kez okunan Fatiha suresinin manasının iyi kavranması gerektiğini anlatan Said, Müslümanların böyle merhale atlayacaklarını kaydetti.

“HER KURŞUN SIKAN MÜCAHİT DEĞİLDİR”

El Ezher’de okumak için 15 yaşında Mısır’a gittiğini belirten Said, ders biter bitmez kitapevine gittiğini ve satın aldığı kitapları okuduğunu belirtti. İnsanlık tarihini okuduğunu anlatan Said, zengin içerikli eserlerin düşünce dünyasını etkilediğini anlattı. 

Said, “Okuma insan düşüncesini değiştirmede çok etkili oluyor. Hapse düşünce telaşla kitap yazmaya başladım. 60 yıl önce İslami hareketin şiddet sorunu, adlı kitabı kaleme aldım. Her eline silah alan, kurşun sıkan mücahit değildir. Kutsanmamalı. Bu hiçbir sorunu çözmez.” şeklinde konuştu. 

Kardeşi Habil’i öldüren Kabil’in, kardeşinin cansız bedeniyle kalınca şaşırdığını anlatan Said, “Ne yapacağını şaşırdı. Bu sırada bir karganın leşi toprağa gömdüğünü gördü. Bunun üzerine öldürdüğü kardeşinin cesedini toprağa gömdü. Ancak çok pişman olmuştu.” dedi.

“60 YIL SONRA DA BİZ SÜRGÜN OLDUK”

1946 yılında, Mısır’da Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi vekili Zahid Kevseri ile tanıştığını da anlatan Said, onun da ülkesinden sürüldüğünü belirtti. Bayram günleri onun elini öpmeye gittiklerini kaydeden Said, Çerkez asıllı Zahit Kevseri’nin Düzce’den Mısır’a sürgüne gönderildiğini aktardı. Said, ülkesi Suriye’deki iç savaştan bahsederek, “Biz de şimdi 60 yıl sonra Türkiye’ye sürgün olarak geldik.” dedi.

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.