İsrail'in Mavi Marmara Gemisi'ne düzenlediği kanlı saldırıya ilişkin BM tarafından hazırlanan raporun ayrıntıları sızmaya başladı. Komisyon raporunda, İsrail'in gemide yaşanan ölümlere izah getiremediği, yolculara aşırı güç kullandığı belirtiliyor. Raporda 'İsrail'in deniz ablukasının meşru ve uluslararası hukuka uygun olduğu' görüşüne yer verilmesi ise dikkat çekici

İsrail'in geçen yıl Gazze'ye yardım götüren insani yardım konvoyundaki Mavi Marmara gemisine gerçekleştirdiği kanlı saldırıyı soruşturan BM Soruşturma Komisyonu Yeni Zelanda Eski Geoffrey Palmer'in Başkanlığı'nda çalışmalarını sürdürüyor. New York'ta biraraya gelen komisyonun dapora son halini vermek için üzere olduğu öğrenildi. Çok yakında BM Genel Sekreterliği'ne sunulması beklenen raporda, İsrail komandolarının Mavi Mavi Marmara gemisine yaptığı müdahelenin gereksiz olduğu, komandoların uyarıda bulunmadan ve aşırı güç kullanarak gemiye saldırdıkları, İsrail'in gemide insanların ölmesinin hesabını veremediği, kurbanlara yakın mesafeden pekçok kez ateş edildiği, gemideki yolcuların ciddi anlamda kötü muameleye maruz kaldıkları, taciz edildikleri ve mallarına el konduğu belirtiliyor.

PALMER HUKUKU

İsrail'de yayınlanan Haaretz Gazetesi, kulislerden sızan bilgileri ve İsrailli üst düzey yetkililere dayanarak verdiği haberinde, deniz hukuku uzmanı olan komisyon başkanı Palmer raporunun bulguları, deniz ablukasını meşru ve uluslararası hukuka uygun gördü. Palmer Komisyonu'nun konuyla ilgili raporunu bugün BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a sunacağı belirtilen haberde, raporun kamuya açıklanıp açıklanmayacağının henüz kesinlik kazanmadığı kaydedildi. BM kulislerinde raporun İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı meşru kılacağı, bu nedenle de Türkiye'nin rapora çekince koymasının beklendiği; aynı şekilde İsrail'in de kendisine yönelik ciddi suçlamalar karşısında rapora çekince koymak durumunda kalacağı konuşuluyor. Yine Palmer Komisyonu'nun rapora, İHH'nin yanı sıra Türk hükümetinin dernek ile bağlarının da eleştirildiği ve Türkiye'nin Gazze filosunu durdurmak için yeterince çaba göstermediğini yazdığı belirtildi. Yine Haaretz'in haberine göre, soruşturmayla ilgili nihai rapor taslağında İsrail'in Türkiye'den özür dilemesi istenmezken, kayıplar nedeniyle üzüntülerini iletmesi tavsiye ediliyor.

GÖRÜŞMELER ÇIKMAZDA

Bu arada, İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkilerin tamir edilmesine yönelik çabaların yine çıkmaza girdiği gelen bilgiler arasında. İsrail Başbakan Yardımcısı Moşe Ya'alon ile üst düzey Türk yetkililer arasında önceki gün New York'ta yapılan görüşmelerin bir sonuç vermeden sona erdiği ve her iki tarafın da tutumlarında yumuşamadığı ifade edildi. İsrailli yetkililer, "Ufukta bir anlaşma ve gelişme yok, herşey 'Türk tarafının talep ettiği özre dayanıyor" diye konuştu. BM Sözcü yardımcılarından Vannina Maestracci komisyonunun bu hafta içinde raporunu tamamlayıp önümüzdeki günlerde Genel Sekretere sunmayı planladığını belirtti. Genel Sekreter Ban, başkanlığını Yeni Zelanda'nın eski başbakanı Palmer'ın, başkan yardımcılığını Kolombiya'nın eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe 'nin yaptığı, İsrail'den Joseph Ciechanove ve Türkiye'den emekli büyükelçi Özdem Sanberk'in yer aldığı Soruşturma Komisyonu'nu 2 Ağustos 2010 tarihinde kurdu.

Raporun sunumuna İsrail engeli

BM Soruşturma Komisyonu'nun raporunun, Ban Ki-mun'a sunulmasının bir iki hafta gecikeceği öğrenildi. Raporun gecikme nedeninin İsrail'in talebi olduğu iddia edildi.

Yeni Şafak