Bu âyet, Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nübüvvetini ispat ediyor

Bu âyet, Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nübüvvetini ispat ediyor

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Bakara Sûresi 23-24. âyetin tefsiri

Nübüvvet hakkında

وَاِنْ كُنْتُمْ فِى رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلٰى عَبْدِنَا فَاْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِهِ وَادْعُوا شُهَدَاۤءَكُمْ مِنْ دُونِ اللهِ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ - فَاِنْ لَمْ تَفْعَلُوا وَلَنْ تَفْعَلُوا فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِى وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ 1

Mukaddeme

Gayet kısa bir meâli: Yani, “Abdimiz üzerine inzal ettiğimiz Kur’ân’da bir şüpheniz varsa, Kur’ân’ın mislinden bir sûre yapınız. Hem de, Allah’tan başka, işlerinizde kendilerine müracaat ettiğiniz şüheda ve muinlerinizi de çağırınız, yardım etsinler. Eğer sözünüzde sâdık iseniz hepiniz beraber çalışınız, Kur’ân’ın mislinden bir sûre getiriniz. Eğer bir misil getiremediğiniz takdirde—zaten getiremezsiniz ya—öyle bir ateşten sakınınız ki, odunu, insanlar ile taşlardır.”

Kitabın evvelinde beyan edildiği gibi Kur’ân-ı Kerimin takip ettiği esas maksat dörttür. Birinci maksadı olan “tevhid”, evvelki âyetle beyan edilmiştir. Bu âyetle de, ikinci maksat olan “nübüvvet” beyan ve izah edilmiştir. Yalnız birşey var ki, bu âyet, nübüvvet-i Muhammediyenin (a.s.m.) ispatı hakkındadır; nübüvvet-i mutlaka hakkında değildir. Halbuki maksat, mutlak nübüvvettir. Fakat küllî, cüz’îde dahildir. Cüz’înin ispatıyla küllî de ispat edilmiş olur. Bu âyet, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nübüvvetini, en büyük mu’cizesi olan i’câz-ı Kur’ân’dan bahisle ispat ediyor.

O Zâtın (a.s.m.) nübüvvetine dâir delâil başka risalelerimizde beyan edilmiştir. Burada, yalnız bir kısmını hülâsaten “altı mesele” zımnında beyan edeceğiz.

BİRİNCİ MESELE: Enbiya-i sâlifînde nübüvvete medar ve esas tutulan noktalar ve onların ümmetleriyle olan muameleleri hakkında—yalnız zaman ve mekânın tesiriyle bazı hususat müstesna olmak şartıyla—yapılacak tam bir teftiş ve kontrol neticesinde, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmda daha ekmel, daha yükseği bulunmakta olduğu tahakkuk eder. Binaenaleyh, nübüvvet mertebesine nail olanların heyet-i mecmuası, mu’cizeleriyle ve sair ahvalleriyle, lisan-ı hal ve kal ile, nev-i beşerin sinni, kemale geldiğinde “Üstadü’l-Beşer” ünvanını taşıyan Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın sıdk-ı nübüvvetine ilân-ı şehadet etmişlerdir. O Hazret de (a.s.m.), bütün mu’cizeleriyle Sâniin vücut ve vahdetini, nurlu bir burhan olarak âleme ilân etmiştir.

1 : Bakara Sûresi, 2:23-24.

Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.