Ahmet Bilgi'nin haberi:

RİSALEHABER-Eski TBMM Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bilinçli bir şekilde namaz kılmasının Risale-i Nur derslerine giden abisi Ümit Arınç vesilesiyle olduğunu söyledi.

Arınç, HaberTürk ekranlarında Veyis Ateş'in sunduğu Akılda Kalan programına konuk oldu. Programda ailesi, eğitimi ve siyasi hayatına dair önemli açıklamalarda bulunan Arınç, ailesinin geleneksel Müslümanlığını yaşadığını söyledi.

Babam iyi bir Cumhuriyet gazetesi okuruydu

Babasının astsubay olduğunu hatırlatan Arınç, "Babam iyi bir Cumhuriyet gazetesi okuruydu. Çok okumaya meraklıydı, belki de ondan bize geçti. Gazeteyi bize de okuturdu. Başka kitapları, dergileri de. Cemal Kutay'ın 'Tarih Konuşuyor' kitaplarına aboneydi. Onu satır satır bize okuturdu" dedi.

Ailemizde geleneksel Müslümanlığı yaşadık

"Hiç tesir altında kalmadınız mı?" şeklinde soruya karşılık şunları söyledi:

"Mutlaka siyasi açıdan tesir altına kalmışızdır. İsmet Paşaya bir sevgi olmuşsa belki o kanattan olmuştur. Ecevit'e bir muhabbet olmuşsa o kanattan olmuştur. Ama biz ailemizde geleneksel Müslümanlığı yaşadık. Annem ve babam beş vakit namaz kılarlar mıydı derseniz ondan çok emin değilim. Ama ramazanlarımızı tam tutardık. Annemin o tarihlerde başı açıktı. Belki subay ve astsubay eşi olduğu için. Onun dışında kardeşlerimizle ibadetlerimiz bilebildiğimiz kadarıyla Ramazan orucu, cuma namazları, teravih namazları olarak devam ettik."

Abim Risale-i Nur derslerine gitti, ben de sonradan gitmeye başladım

Arınç, Veyis Ateş'in "Bu bilinç bilinç nerede oluştu?" sorusunu da şöyle cevapladı:

"Profesör abim (Ümit Arınç) o zamanlar Risale-i Nur derslerine gitmeye başlamış. Karabük'te demir çelikte haddanede çalışıyor. Akşam teknikerde okuyor. Teknikeri bitirince Yıldız Teknik Üniversitesi'ni kazandı. Orada sonunda profesör oldu. 

"Karabük'e gittiği zaman dindar arkadaşlarından Risale-i Nur kitaplarını okuduklarını görmüş. Onları dinlemiş. O zaman Risale-i Nur talebeleri de dersleri de örnek Müslümanlığı anlatıyordu. Ben de sonradan gitmeye başladım. Dolayısıyla abimiz bize mutlaka namaz kılmamız gerektiğini, ilmihal bilgilerini mutlaka öğrenmemiz gerektiğini söylüyordu. Karabük'ten gelişinde bize bunları anlatırdı. Sonra İstanbul'a gitti tekrar bizlere bunları anlattı. Bir taraftan yakın tarihe ait kitapları okumaya başladık bir taraftan dini kitaplar okuduk."