Büyük siyaset büyük kavga ister

Bir büyük fethin ardından, ashabıyla dönerken,
Nebi'nin (a.s.m.) fitilini ateşlediği en büyük bir iç savaştır (cihad-ı ekber). Büyük siyaset, asıl, nefisle olan bu kavganın siyasetidir.

Nefsi öldürmeyi değil ıslahını sağlayacak ve onu tarafına çekecek bir organizasyondur.

Affedilmeyi umacak ve affedici olacaktır.

Hataları gizleyicidir. En zor anlarında ‘Settar’lığın sığınaklarına  koşacaklardır.

Eleştiri yoktur, özeleştiri vardır

Menfi siyasette zıtlar iç içe geçmiştir. Her şey izafîdir. İyinin içinde kötülük, başarının altında taviz, hırsın pervazında zayıflık, muzafferin ruhunda bir zelil olacaktır.

Bununla birlikte zararda bir koz, mağduriyetin yarıklarında güç, çekilme içinde bir isyan mutlaka bulunacaktır.

İtaatin kucağında münafıklık, kabulün ardında fikr-i muhalif beslenecektir.

Dengededir. Bir ucu yükselirken diğeri düşecektir; kazanan zayıflayacak, kaybeden kuvvet biriktirecektir. Mütecaviz kazanacak, kaybeden ezilecektir.

Menfi siyaset rövanş alır. Saklanan taşlar bir gün elbet kullanılacaktır.

Büyük siyaset mahzâ dengedir. Bir kişi için bile tâviz vermeyi kabul etmez.

İstisnası yoktur. Bu nedenle istiğnası mutlaktır.

Rabbin kabul etmesi esastır. Halklar reddetse önemi yoktur.

Büyük siyaset güvenlik paranoyası taşımaz. Her şey O'nun (c.c.) emriyledir der, içine girmez.

Korkusuzdur. Dünya bomba olup patlasa irkilmez.. Hikmet gözlüklerini takar; hayret, takdir, takdis ve şükür ile karşılar.

Dünya hadisatını uzaktan seyreder. Pencerenin karşısına geçer, bacak bacak üstüne atar ve kahvesini yudumlar.