Cehennem ateşi sıcaklık cihetiyle daha çetindir!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Tevbe Suresi 79-82. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
79 . Sadakalar husûsunda, (onu, imkânları olup) gönülden (gelerek çokça)veren mü’minleri de (zengin olmadıklarından) güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları da ayıplayarak, bu yüzden onları alaya alan (o münâfık)lar yok mu, (asıl) Allah onlarla alay etmiştir ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır!
80 . (Habîbim, yâ Muhammed!) Onlar için ister mağfiret dile, ister onlar için mağfiret dileme (hiç fark etmez)! Eğer onlar için yetmiş def‘a da istiğfâr etsen, Allah onları aslâ bağışlamayacaktır! Bu, şübhesiz ki onların, Allah’ı ve Resûlünü inkâr etmeleri sebebiyledir. Allah ise, (inkârlarındaki ısrarları yüzünden) fâsıklar topluluğunu hidâyete erdirmez.
81 . (Tebük Seferinden) geride bırakılan (münâfık)lar, Allah Resûlüne muhâlefet ederek (sefere çıkmayıp) oturmalarıyla sevindi(ler); mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihâd etmekten hoşlanmadılar ve: “Bu sıcakta sefere çıkmayın!” dediler. De ki: “Cehennem ateşi sıcaklık cihetiyle daha çetindir!” Eğer anlasalardı!
82 . Artık kazanmakta oldukları (günahları)na bir cezâ olarak az gülsünler, çok ağlasınlar! (1)
1- “Nasıl ki bu yaz ve güzün âhiri (sonu) kıştır. Öyle de, gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah (kabir âleminin) kışıdır. Geçmiş zamânın elli sene evvelki hâdisâtı (hâdiseleri) sinema ile hâl-i hazırda (şimdi) gösterildiği gibi, gelecek zamânın elli sene sonraki istikbâl (gelecek) hâdisâtını gösteren bir sinema bulunsa, ehl-i dalâlet ve sefâhetin (haktan sapan ve günahlara dalan insanların) elli-altmış sene sonraki vaziyetleri onlara gösterilse idi, şimdiki güldüklerine ve gayr-ı meşrû‘ (haram) keyiflerine nefretler ve teellümlerle (acılarla) ağlayacaklardı.” (Asâ-yı Mûsâ, 3. Mes’ele, 8)