Cennet, Cenâb-ı Hakkın fazl-ı kereminden bir hediye-i İlâhîyedir
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
Bakara Sûresi 25. âyetin tefsiri
Bu âyetteki cümlelerin sadeflerinde bulunan cevherleri göstereceğiz. 1 ﴾وَبَشِّرِ الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ﴿ cümlesinin başında bulunan وَ harf-i atıftır. Atfın her iki tarafı arasında münasebet lâzımdır. Halbuki burada tebşir ile mâkabli arasında münasebet görünmüyor. Ancak mâkablinde inzar vardır. Öyleyse bu tebşir, o mâkablinden tereşşuh eden inzara atıftır.
بَشِّرْ Beşaret tâbiri, Cennetin, Cenâb-ı Hakkın fazl-ı kereminden bir hediye-i İlâhîye olup, amelin ücreti mukabilinde vâcip bir hak olmadığına işarettir. Çünkü hak ve ücretin verilmesi, beşaretle tâbir edilemez. Buna binaen, yapılan ibadet, Cennet için olmamalıdır.
Tebşirin siga-i emir kıyafetiyle zikri, tebliğin takdirine işarettir. Çünkü Resul-i Ekrem (a.s.m.) tebliğe memurdur, tebşire mükellef değildir. Takdir-i kelâm, “Müjdeleyerek tebliğ et” demektir.
1 : “İman eden ve iyi işler işleyen mü’minleri müjdele!” Bakara Sûresi, 2:25.
Bediüzzaman Said Nursi
İşaratü'l-İ'caz