Çevre Allah'ın eseri, kirletmeyelim

Çevre Allah'ın eseri, kirletmeyelim

Haftanın hutbesi...

Risale Haber-Haber Merkezi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيم
ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعْضَ الَّذِي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ (1)

 
Muhterem cemaat!

Cenab-u Hak insanları zaman zaman imtihan eder. Buna; Allah'ın, bizlere vermiş olduğu nimetler mukabilinde yaptığımız veya yapacağımız şükürlerde ne kadar samimi olduğumuzu ölçmesi diyebiliriz. İşte birçok sıkıntının kapımızda olduğu şu günlerde, Allah bizlerin şükür tansiyonunu ölçmek istiyor; nimet olduğunda nasıl davrandığımızı gören ve bilen Allah nimeti elimizden aldığında da nasıl davranacağımızı imtihan etmek için bu sıkıntıları veriyor

Şu an içinde bulunduğumuz asırda birçok görünen ve görünmeyen tehlike bulunmaktadır Bunların bir kısmını biliyoruz bir kısmını da bilemiyoruz. Şüphesiz ki bu tehlikelerin birçoğu insanoğlunun elinden meydana geliyor. Birçok teknoloji ve sanayi gelişmelerinin de etkisiyle maalesef mükemmel bir şekilde yaratılan dünyamızı ve çevremizi çok hızlı bir şekilde kirletiyor ve bunun neticesi olarak; küresel ısınma, cevre kirliliği, su problemi, akaryakıt sıkıntısı gibi sorunlarla karşı karşıya geliyoruz.
    
Aziz cemaat!

Dünyanın yaratıcısı ve sahibi Allah (c.c) yüce kitabında buyuruyor ki; “insanların kendi elleriyle işledikleri yüzünden, karada ve denizde fesat (bozukluk) ortaya çıktı. Belki vazgeçerler diye yaptıklarından bir kısmını Biz onlara böyle tattırıyoruz.”
Ve yine zamanımızın mühim âlimlerinden biri olan Bediüzzaman hazretleri de “beşerin bulaşık eli karışmamak şartıyla hiçbir şeyde hakiki nezafetsizlik ve çirkinlik görünmüyor” (2) buyurmaktadır.

Ayet-i Kerimede buyrulan “belki vazgeçerler diye” ifadesinden hareketle hepimiz kendi adımıza dünyanın dengelerini bozan ne yapıyorsak vazgeçmeliyiz. Evimizde enerjiyi ve suyu iktisatlı olarak; suyu boşa akıtmadan yeteri kadar kullanıp, lambalarda ve diğer eşyalarda enerji tasarrufunu gözetmeliyiz.
Bazı lüzumsuz şeylerin tüketiminden vazgeçip iktisat düsturunu hayatımıza esas yapıp ihtiyacımız kadar alıp ihtiyacımız kadar kullanmalıyız. Şükür duygusuyla yaşamayı öğrenmeliyiz. Zira şükürsüzlüğün iki sonucu var; birincisi şikâyete düşürür. İkincisi de insana elindeki nimeti değersiz gösterip hor kullandırır.

Muhterem Müslümanlar!

İçinde bulunduğumuz bu dünyada sorumsuzca değil, Allah'ın kulu olarak Müslüman duyarlılığıyla yaşamalıyız. Çevreye Allah'ın eseri ve Allah’a ait olduğu için saygı gösterip, kirletmemeliyiz. Müslüman gibi yaşayıp katil-i zemin değil, halife-i zemin olmalıyız. Bunları ve daha birçok tedbiri, kendi hayatımızda en uygun şekilde uygulayabiliriz. “Ben yapsam ne değişecek dünyanın haberi mi olacak…?” demeyelim. Kendi çapımızda bir şeyler yapmakla, cinayete ortaklık etmekten kurtulmuş olacağız.
      
Bu şuurla yaşarsak “zerre kadar bir iyilik” yapanın ve “zerre kadar bir kötülük” yapanın karşılığını göreceği mahşer gününde Allahın dünyasını kirletip yaşanmaz hale gelmesinin hesabını verenlerin arasında olmayacağız.   
 
Hazırlayan: Fatih Aksüt

1-Rum Suresi 30/41
2-Lemalar 30. lema