Cin, insan ve hayvanlardan başka canlılar var mı?

Cin, insan ve hayvanlardan başka canlılar var mı?

Allah'ın insanlar, cinler, hayvanlar, bitkiler dışında yarattığı bir tür ya da türler var mı?

Sonsuz, ilim, irade ve kudret sahibi Allah, insan için kainatı yarattı, dünyayı ona hazırlayarak mesken yaptı ve evrende her şeyi ona musahhar etti, sonra onu bir imtihana tabi tuttu. Allah, “Ben cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51/56) buyurmaktadır.

Kuran’da Hz. Adem için halife tabiri kullanılmaktadır. Bu da Hz. Adem’den önce yeryüzünde başka varlıkların olduğu anlamına gelir. Halef varsa selef de vardır.

"Düşün o zamanı ki, Rabbin melaikeye hitaben: "Ben yerde bir halifeyi yaratacağım!" dedi. Melaike de: "Yerde fesat yapacak, kan dökecek kimseleri mi yaratacaksın! Halbuki biz, hamdinle seni tesbih ve takdis ediyoruz." dediler. Rabbin de: "Sizin bilmediğinizi ben biliyorum!" diye onlara cevap verdi." (Bakara, 2/30)

Bu ayetlerden anlaşılıyor ki, melekler ve şuurlu bir varlık olan cinler Hz. Adem’den önce yaratılmıştır. “Cinleri daha önce dumansız ateşten yarattık” (Hicr, 15/27)  ayeti bunu ifade etmektedir.

Cin, melek, insan ve hayvanlardan başka canlılar var mı?

Sonsuz ilim, kudret ve hikmet sahibi Allah’ın, ol demesiyle olan ve kainatı oluşturan galaksi, yıldız ve gezegenlerde bildiğimiz ve bilmediğimiz pek çok yarattığı canlı ve akıllı varlıklar ve sekeneler vardır. “Görmez misin yerde ve gökte kim varsa Allah’ı tesbih eder.” (Nur, 24/41)  ayette kim anlamındaki "men" kelimesi akıllı varlıklar için kullanılmaktadır.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri şu açıklamayı yapmaktadır:

“.. hakikat katiyen iktiza eder ve hikmet yakinen ister ki, zemin gibi, semâvâtın dahi sekeneleri bulunsun ve zîşuur sekeneleri olsun ve o sekeneler o semâvâta münasip bulunsun. Şeriatin lisanında, pek çok muhtelifü’l-cins olan o sekenelere “melâike ve ruhaniyat” tesmiye edilir.”

"Denilebilir ki, hayat olmazsa, vücut vücut değildir, ademden farkı olmaz. Hayat ruhun ziyasıdır. Şuur hayatın nurudur. Madem ki hayat ve şuur bu kadar ehemmiyetlidirler. Ve madem şu âlemde bilmüşahede bir intizam-ı kâmil-i ekmel vardır. Ve şu kâinatta bir itkan-ı muhkem, bir insicam-ı ahkem görünüyor."

"Madem şu biçare, perişan küremiz, sergerdan zeminimiz bu kadar had ve hesaba gelmez zevilhayat ile, zevil’ervah ile ve zevil’idrak ile dolmuştur. Elbette sadık bir hads ile ve kat’î bir yakin ile hükmolunur ki, şu kusûr-u semâviye ve şu buruc-u sâmiyenin dahi kendilerine münasip zîhayat, zîşuur sekeneleri vardır. Balık suda yaşadığı gibi, güneşin ateşinde dahi o nuranî sekeneler bulunur. Nar, nuru yakmaz. Belki ateş ışığa medet verir." (Sözler, 29. Söz)

Diyebiliriz ki evrende hikmetsiz yaratılmış hiçbir şey yoktur. Havada, suda, ateşte, elektrikte, boşluk diye tarif edilen esir maddesinde, oralara uygun canlı ve akıllı yaratıklar vardır. Bunlar Melekler ve ruhanilerdir.

Evrenin keşif edilmediği yerler de dünyamız gibi hayatla şenlendirilmiştir. Onları görmememiz yok olduğu anlamına gelmez.

Özetle söylemek gerekirse:

Varlıklar alemini görünen ve görünmeyenler olmak üzere iki kısma ayırabiliriz:

a. Görünenler: Beş duyumuz olan görme, duyma, dokunma, tatma, koklama duyularımızla görebildiğimiz, deney yoluyla varlığını bilebildiğimiz varlıklardır. Gökyüzünde güneş, ay, yıldızlar, galaksiler, yeryüzünde insanlar, hayvanlar, ağaçlar, bitkiler, dağlar, denizler vb. varlıklardır. Bu varlıkların her birinin kendine özgü bir yapısı, şekli ve yaşam biçimi vardır.

b. Görünmeyenler: Gözümüzle göremediğimiz, fakat varlığını Allah'ın peygamberlerine bildirmesiyle öğrendiğimiz varlıklardır. Melekler, ruhaniler, cinler bunlardandır.

Bu varlıkları beş duyumuzla bilemeyiz; deney yoluyla hakkında bilgi edinemeyiz. Bizler görmesek de onların var olduğuna inanırız. Çünkü bu varlıkların nitelikleri, görevleri ve niçin yaratıldıkları gibi konularda Kutsal Kitabımız Kur’an’da bilgiler verilmektedir.

Sorularla İslamiyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.