Şeyhmus Edis'in haberi

Hükümet Konağı yakınındaki boş alanda bir araya gelen Memur-Sen'e üye memurlar, uzun süre yargı ve darbe aleyhine slogan attı. 'Sivil anayasaya hemen şimdi', 'Baro mu Boru mu?', 'Yargı referandumunda ihmal imhadır', 'Demokrasi hemen şimdi' ve 'Çetelerin değil cumhuriyetin savcısı' sloganların yazılı olduğu pankartları taşıyan gruba çevreden geçen vatandaşlar da destek verdi.

Grup adına basın açıklamasını okuyan Abdusselam Er, "Ülkemiz uzun bir zaman diliminden sonra sivilleşme, demokratikleşme ve hukuk devletine doğru umut dolu adımlarla ilerlemeye başlamıştır. Bugüne kadar millet iradesine ipotek koyan askeri-sivil bürokrasi, her demokratik çabayı irtica veya bölücülük üst başlığıyla yaftalamış, kendisine boyun eğmeyenleri susturmak için darbe dâhil her yola tevessül etmişlerdir. Milletimiz derin basireti ve sabırlı duruşuyla bunları göğüslemiş ve bugün daha kararlı bir şekilde bunları aşmanın iradesini ortaya koymuştur. Son birkaç yılda yargı kurumlarının alet edildiği 367 komedisi, 411 trajedisi, Şemdinli savcısının meslekten ihraç vahameti; Danıştay 8. Dairesi'nin aldığı katsayı çelişkisi bunlardan sadece birkaçıdır. Hiçbir kişi ve kurum millet iradesinin üstünde değildir. Hiçbir kişi ve makam milletten hesap sorma cüretini gösteremez." dedi.

Açıkça darbe yapamayanların, bugün yargı bürokrasisi eliyle emellerine kavuşmaları için çaba içinde olduklarına dikkat çeken Er, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buradan açıkça sesleniyorum; Hiç kimse Danıştay'ı, Yargıtayı, Anayasa Mahkemesi'ni ve Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu'nu cuntacıların emellerine alet edemez. Kafes eylem planları, Balyoz darbe planları, e-muhtıralar, post modern müdahaleler, Yakamoz, Ayışığı, Eldiven, Sarıkız gibi millete ihanet senaryoları ile hedefledikleri ve Danıştay saldırısı ile de eyleme koydukları bu hain girişimleri kınıyoruz. Soruyorum; Çetelerle ve cuntacılarla mücadelede özel yetkili Erzurum savcılarının HSYK tarafından yetkilerinin alınması çetelere nefes aldırmak için midir? HSYK'nın tedirgin eden bu tartışmalı kararını katıldıklarını ve onadıklarını göstermek için Danıştay, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin sıra sıra dizilerek boy göstermeleri hangi hukuk ilkesiyle açıklanabilir? HSYK hukuk mücadelesi veren adli personeli korumak için mi; yoksa bunları cezalandırmak için mi vardır? 28 Şubat'ın puslu havasında Genelkurmay'daki generallerin ayağına çağrılarak brifing verilen yargı mensuplarının askerleri ayakta alkışlayan görüntüleri sizleri çok mu memnun etti? Temyiz aşamasında dosyanın önlerine gelebilecek davalarla ilgili önceden düşüncesini açıklamak ihsas-ı rey değil midir?"

Er, açıklamasında ayrıca İstanbul Barosu'nun ikinci kez ve gizlice YÖK'ün katsayı kararını Danıştay'a şikâyet etmesini ve Danıştay 8. Dairesi'nin 14'e 15 gibi kritik bir sayıyla bu kararı iptal etmesini de bir hukuksuzluk ve yetki gaspı olarak gördüğünü vurguladı. Er, hukuka saygıyı herkesin, ama en çok da yargı camiasının göstermesini beklediklerini sözlerine ekledi.

Memur-Sen İl Başkanı Mustafa Aydın ve Eğitim-Bir-Sen İl Şube Başkanı Hasan Ekinci, yargının hem bağımsız, hem de tarafsız olmasını isteyerek temsili olarak basın açıklamasının yapıldığı yere koydukları darağacı ve darağacına asılan terazi hakkında bilgi verdiler.

Ekinci, ülkedeki bütün idari, hukuki ve siyasi sorunların kaynağının askeri darbe mahsulü 1982 Anayasası olduğu çok açık olarak ortaya çıktığını belirterek, öncelikle ve ivedilikle gerekli yasal ve anayasal değişikliklerle yargı reformu yapılmasını Meclis'ten ve hükümetten beklediklerini açıkladı. Memur Sen olarak katılımcı, sivil, demokratik ve hukukun üstünlüğünü esas alan yeni bir anayasanın hazırlanması için tüm kesimleri işbirliği ve dayanışma içinde bulunmaya davet ettiklerini vurgulayan Ekinci, hükümeti de demokratikleşme ve sivilleşme çalışmalarına hız vermeye ve kaybedilen zamanı telafi etmeye çağırdı.