Cumhuriyet'in derdi: Şerif Mardin Said Nursi’yi 'düşünür' mertebesine yükseltti!
Kendilerini bu memleketin tek sahibi zanneden azınlık bir grup, kimin neyi, nasıl ve ne kadar seveceğini kendilerinin belirleyebileceğini zannediyor
Cumhuriyet gazetesinin hedefinde yine Said Nursi vardı.
Kemalizmin eleştirilmesine bile tahammül edemeyen Avukat Haydar Aksoy, Kemalizmin itibarsızlaştırdığını ileri sürdü.
Bunun için bazı isimlerin görevlendirildiğini ileri süren Aksoy, "Bu görevi, Kemalizme objektif bakıyormuş gibi görünen bazı tanınmış sosyal bilimcilerimiz üstlendi" dedi.
KEMALİSTLERİN GÖZÜNDE SAİD NURSİ "HAİN"DEN ÖTEYE GİDEMEZ
Aksoy gibi düşünenlerin aklına ilk gelen isim dünyaca ünlü sosyolog Şerif Mardin oldu. Mardin'e "Bediüzzaman Said Nursi Olayı/Modern Türkiye'de Din ve Toplumsal Değişim" kitabı nedeniyle kin besleyen Kemalistler, bunu bir kez daha gösterdi.
Haydar Aksoy, "Şerif Mardin, çalışmalarıyla Said Nursi’yi 'düşünür' mertebesine yükselterek bu çabaya ciddi katkılar sundu" şeklinde yazdı.
Kemalistlerin gözünde Said Nursi "hain"den öteye gidemez. Bunu Cumhuriyet gazetesinde sık sık görmek mümkün.
"ÜLKENİN SELAMETİ İÇİN KEMALİZM, BİR AN ÖNCE KURTULUNMASI GEREKEN TARİHSEL BİR YÜK"
Hızını alamayan Aksoy, sütten çıkmış ak kaşık muamelesi yaptığı Kemalizme eleştiren diğer isimleri de şöyle sıraladı:
"Aslında bu algı operasyonunun Kemal Tahir ve İdris Küçükömer’in çalışmalarıyla başladığı ileri sürülebilir. Fakat bu çalışmalar, soyut iddialar içermeleri nedeniyle çok etkili değildi...
Bu bağlamda Mete Tunçay’ın “Tek Parti” başlıklı kitabı kilometre taşı sayılabilir. Tunçay, bu çalışmasında askeri darbelerin neden olduğu sorunlar da dahil, ülkemizin yaşadığı tüm sıkıntıların kaynağının Kemalist devrimler olduğunu ısrarla iddia etti. Dolayısıyla ülkenin selameti için Kemalizm, bir an önce kurtulunması gereken tarihsel bir yüktü. Hatta solcu Tunçay, bu çalışmasında hızını alamayıp “Hilafet kaldırılmalı mıydı” diye sorma cesareti gösterdi. Böylece, Kemalist devrime saldırı, kazançlı bir şeytanlaştırma ritüeline dönüştü.
Sosyolog Nilüfer Göle, çalışmaları ile Kemalist kadın devrimini itibarsızlaştırmanın kapısını açtı ve bu konuda epeyce başarılı da oldu.
Taha Parla ve Levent Köker, Kemalizmin aslında demokrasiyi hedeflemediğini, uyguladığı politikaların ve ekonomik modelin ülkenin gelişmesini ve demokratikleşmesini engellediğini ısrarla savunan çalışmalara imza attılar.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.