Nasıl geçti dedeciğim,
O koskoca ömrünüz,
Kimlere meyil verip,
Kimde kaldı gönlünüz.

Şirin’e mi meylettin,
Aslı mı kesti yolunu,
Vefasızlıklar mı ki,
Hep sızlattı burnunu.

Vâ esefâ! vâ hasretâ!,
Arz edeyim halimi;…

Dönüp baktım maziye,
Ah… edecek neler var,
Günahlar mâsiyetler,
Ellerimde kalan kâr.

Aklar düştü saçıma,
Aklım geldi başıma,
Girdim kırk beş yaşıma,
Heder ettim ömrümü.

Mütekait olunca,
Takkeyi koydum başa,
Seccademin başını,
Boğdum nedâmet yaşa.

Elden ayaktan düştüm,
Muhtaç oldum âleme,
Sâde âilem değil,
Âlem ağlar halime.

Sizler böyle yapmayın,
İbret alın bizlerden,
Selâmet beklemeyin,
Gülen sahte yüzlerden.

Genç yaşında başınız,
Eğin yüce Allah’a,
Hakka inkıyâd edip,
Vasıl olun felâha.

Günahlara dalmadan,
Arlanınız imânla,
Dünyanız cennet olsun,
Nurlar saçan Kur’an’la. (21. 10. 2008)

[email protected]