Mehmet Yusuf AKBAŞ

Mehmet Yusuf AKBAŞ

Demokratik açılıma çareler

Ortadoğu'da (tabiî ki bölgemizde) bir asra varan süre devam eden cehalet, fakirlik ve ihtilaf ve bunlardan kaynaklanan istikrarsızlık ve terör çözümsüz değildir.

Her şeyin bir çaresi vardır. İyi niyetle ve samimi bir yaklaşım sergilendiği zaman çare bulmak da mümkündür. Yeter ki sağduyulu davranılsın ve akılcı bir yol takip edilsin. Esas ihtiyaç demokratik toplumu ve katılımcı demokrasi bilinciyle insanların yaşamalarını sağlamak ve her türlü iletişim yollarını bu amaçlar için kullanmaktır.

Bir ülkenin kalkınmışlığı ve geri kalmışlığı da yine ülke idaresinin hürriyetçi olup olmaması, demokratik değerlere sahip çıkıp çıkmaması ile doğru orantılıdır. Materyalist düşünceleri benimseyerek yetişen insanlar, İslam kardeşliği düşüncesinden koparak, ayrılıkçı fikirler taşımaya ve bu düşüncelerin paralelinde ideolojileri benimsemeye başladılar. Bu amaca hizmet eden çok sayıda örgüt kuruldu. Bu örgütlerde kendilerine yer bulan gençler, birleştirici unsurların yokluğu veya bu düşüncelerin tahrip edilmiş olması sonucu devlete yabancılaştılar. Korku ile büyütüldüler. Korkular içinde yaşadılar. Bu Korkuları ve itaat duygularını kullanan ağalar, feodalite beyleri ve paşaların kulu kölesi oldular. Eskiden aşiret reisinden veya ailenin ileri gelenlerinden çekinen insanlar bugün yavaş yavaş bu çekinmeyi atıyorlar.

Yeni dönemde toplumsal uzlaşma yolunu açacak formüller gerekiyor Başta devlet olmak üzere, tüm siyasiler, sivil toplum ve Doğu insanı da bir samimiyet testinden geçecek. Söylenen açılımda içeriğe bakmamız gerekir.(Zarf-mazruf meselesi)

Doğu insanına yüz yıl öncesinde meşrutiyeti, demokrasiyi, hak ve özgürlükler konusunu ders verip kitleleri uyandıran; cehaletin, fakirliğin ve ihtilafın zararlarını anlatıp, eğitime ağırlık veren; bunun için Medreset-üz-zehra projesini Cumhuriyet öncesinde ve Birinci Meclis’te de sunan Bediüzzaman’ın mesajlarına kulak vermenin zamanıdır. Amacı Ortadoğu'da açılan bu üniversite sayesinde Türk, Arap, Kürt, Ermeni ve diğer unsurların birliğini ve beraberliğini sağlayarak Osmanlı'nın parçalanmasını önlemek ve İslam birliğini temin etmekti.

Bediüzzaman'a göre Doğu Anadolu'nun ve Ortadoğu'nun saadeti ve selâmeti Ermeniler dâhil Arap, Türk, Kürt, Süryani ve diğer milletlerle ittifak içinde ve dost olmaya bağlıydı.Ortadoğu ve tüm İslam dünyası için gösterdiği çözüm önerilerini üç-dört ana başlık altında toplamak mümkündür: "Demokratikleşme, eğitim, ırkçılığın önlenmesi ve ekonomik kalkınma." Çünkü Bediüzzaman, daha sorun ortada yokken önlemek için çırpınmış ve gerekli uyarıları yapmış. Bugün bile güncelliğini koruyan bu tespitlerin devlet yetkilileri tarafından dikkate alınması gerektiğine inanıyoruz.

Bediüzzaman'a göre "demokratikleşme ve hürriyet" ile beraber "eğitim" ve "teşebbüs-ü şahsi" yani "girişimcilik" kalkınmak için temel şarttır. O, devamlı olarak "Fen ve sanat silahıyla cehalet ve fakra hücum edin" dersini vermiştir. Günümüzde çözülmediği için sürekli artan ve sonuçta anarşi ve teröre inkılâp eden problemlerin çözümü yine Bediüzzaman'ın önerilerinde bulunmaktadır. Enbiyanın ekseri Şarkta ve hükemanın ağlebi (filozofların çoğunun) Garbda gelmesi Kader-i Ezelinin bir remzidir ki, Şarkı ayağa kaldıracak din ve kalbdir, akıl ve felsefe değildir. Madem Şarkı intibaha getirdiniz; fıtratına muvafık bir cereyan veriniz. Yoksa, sa’yiniz ya hebaen mensura gider veya sathî kalır.

Bu açılımda aslında Urfa bir model olarak sunulabilir. Urfa’da Tarih boyunca Türk-Kürt-Arap kavgası olmamış Ve herkes birlikten, beraberlikten yana. Urfa’nın peygamberler şehri olması kardeşlik bağının oluşmasında etkili olmuştur. Türkiye’nin hiçbir yerinde olmayan kardeşlik bağları var. Urfa farklılıkları olduğu gibi kabul etmiş. Urfa’da üç unsur birbiriyle çok sıcak bir şekilde kaynaşmıştır. Bugün bir camiye, çarşıya gittiğimizde Türkü, Kürdü, Arabı hepsi bir arada.Bediüzzaman'ın önerilerini "Demokratikleşme, ırkçı politikalardan vazgeçerek iman kardeşliğini yeniden tesis etme, komşularımızla dost olma, din ve fen ilimlerinin beraber okutulduğu eğitim müesseseleri, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ile hür teşebbüse önem verme" şeklinde özetlemek mümkündür. Bütün bunların gerçekleşmesi hürriyetçi ve katılımcı demokrasi ile mümkün olabilecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum