İsmail AKSOY
Denizli’de Kutlu Doğum coşkusu
Geçtiğimiz Perşembeyi Cumaya bağlayan gece, bütün âlem-i İslâm’da ve Türkiye sathında Nebevî esintilerle ruhlar ferahlandı, gönüller yıkandı, gözler Nûr-u Muhammedî (asm) ile rûşen, haneler gülşen oldu. Kâinat bağistanında andelîb-i zîşânın nağmeleri yankılandı, melekler sevinç merasimiyle kanat çırptı…
Çünkü O Nebiy-yi Muhterem (s.a.v) Rahmet Peygamberi olarak gönderilmişti:
“(Resûlüm!) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik” (Enbiya,21/107)
O’nun dünyaya teşrif ettikleri gece; vahşet, dehşet ve dalâletin sona erdiği geceydi…
O Zât-ı ekmel kendi mübarek lisanıyla bütün kâinata güvence veriyordu : “Ben Muhammedim, ben Ahmedim, ben Rahmet peygamberiyim” (Müslim, “Kitâbu’l-Fedâil”, 126; Tirmizî, “Davât”, 118.)
O; MUKAFFİ ( Son Peygamber),
El-Hâşir: Ondan sonra haşir gelecek, bir başka peygamber araya girmeyecek, Allah insanları O’nun önünde haşr edecektir.
O; Tevbe peygamberi, tevbe kapısı kıyamete kadar açık olacaktır.
Kâinat O’nun NURUYLA nurlandı ve anlam kazandı…
İşte böyle mübarek bir gecenin hâtırarısını yâd etmek ve bazı programları icra etmek amacıyla, Denizli’li dâva arkadaşlarımız, nurdaşlarımız tarafından dâvet vâki olunca, soluğu Anadolu’nun şirin ve ticaret merkezi olan ilinde aldık. Maddî ve mânevî ticaretin bereketi, Kur’ân hakikatlarının inkişâfı, uhuvvet, tesânüd, muârefe, muhabbet, tefeyyüz, şevk alıp-verme adına kendimizi fedâkar, gayretli, Kur’ân ve Peygamber âşığı kardeşlerimizin arasında bulduk Rabbimizin lutuf ve keremiyle…
İlk yaptığımız iş; bölgenin mânevî şahsiyetlerinden erbâb-ı ilim ve fazilet sahibi, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’nin zâhirden hakikate geçmiş şehîd-i mânevî iki mübarek talebesi; Yüksek dirayet, tevazu, teslimiyet ve ihlâsın yoğurduğu Hafız Ali (1898-1944) (rh.a) ve Şâir, edib, mutassavıf, muallim ve Risale-i Nur'un müstesna talebelerinden Hasan Feyzi (l895-1946) (rh.a)’in makberlerini ziyaret etmek oldu.
Mevlid kandili akşamı; akşam yemeğine dâvet edilen tüm cemaatle birlikte niâm-ı İlâhiyeden müstefid olduktan sonra, akşam namazını müteâkip mübarek akşamın câzibesine, Resûlün mânevî atmosferine daldık salât ve selâmlarla…
Çok yoğun bir alaka ve Resûle (sav) iştiyak ile başladık programımıza…O’nun (asm) mübarek cisminin dünyaya kadem bastıkları gecenin akşamında kâinatın ve insanın tılsımını keşfeden Kur’ân kıraatiyle…
Görüntülü olarak gerçekleştirdiğimiz, aralarına ilahi ve kasidelerin de serpiştirildiği “İlâhî Rahmet Hz. Muhammed (ASM)” konulu seminerimiz yaklaşık üç saat sürdü. “Hitâmuhû misk” oldu, gecenin finali yine Kur’ânla tamamlandı. Kitaplarımızın imzalanması, nur yüzlü kardeşlerimizle sohbet ve sorular derken saat gece yarısını gösteriyordu. Orada kalan kardeşlerimizle gecenin diğer yarısında nasibimizi aramaya devam ettik elhamdülillah…
Ertesi akşam üç saat süren Kader bahsi, Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin (ra) “Hakaik-i İslâmiyye ve Esâsat-ı imâniyye” de ne derece muknî ve doyurucu izahlarıyla, kalpleri ve gönülleri Kur’ân ve Sünnet ekseninde nasıl bir metod ve yol izleyerek tatmin ettiğini, imanları nasıl takviye ve te’yîd ettiğini bir kez daha ilmel yakîn hazzını yaşadık elhamdülillah…
Üçüncü günün programı hanım kardelerimize tahsis edilmişti. İki buçuk saat (çay molası teklifini kabul etmedikleri için) aralıksız devam eden program sonrası, tatlı ve mutlu bir yorgunluğun ardından biiznillah sorular cevaplandırıldı, dualar alındı. Bir kez daha anlaşıldı ki, geleceğini sağlam temellere oturtmak isteyen milletler, yavrularımızın mürebbilerini ve annelerini asla ihmal etmemelidirler…
Denizli’nin en çok aranan ve rağbet edilen ‘Çocuk Köşkü', himmet ve hizmetlerini birleştiren ilgili kardeşlerimizin organize ve alakalarıyla layık olduğu başarıyı yakalamış; mazinin hiçi, hâlin küçüğü, geleceğin büyüğü konumundaki minik kardeşlerimize hizmet etmenin, eğitmenin haklı gururunu yaşadığını, ziyaretimiz esnasında müşâhede ettik.
Hizmete dört elle sarılan Denizlili kardeş ve ağabeylerimizden şevk aldık, moral depoladık.
Süleyman Delikanlı Beyefendi’nin, hizmet aşkıyla yaşını göstermeyen Emin Çapan ağabeyimizin, Mehmet Cebe kardeşimizin, Dershanede kalan genç kardeşlerimizin ve burada tek tek isimlerini sayamadığımız gayyûr, fadakâr, muhlis hizmet ve dikkat ehli kardeş ve ağabeylerimizin gösterdikleri gayret, taşıdıkları şevk ve inanç takdirin de üstünde bir kıymet ve değere sahip…Hizmetleri, şevkleri, gayretleri artarak devam etsin inşâallah…
Misafirperverlikleri, kadirşinaslılıkları, sıcak alaka ve ikramları için teşekkürlerimi iletiyorum.
Yüce Rabbim, cümle kardeşlerimizi, hizmet erbâbını, ihlâs-ı tâmme ve Rıza dairesinde tesanüd ve yardımlaşma ruhuyla istihdama, ilâ yevmil kıyam muvaffak eylesin inşâallah. Âmîn…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.