Depremin etkilediği kentlerde minarelerde ciddi anlamda yıkımlar olduğunu belirten Kurt, hasarlı olmayan camilerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının tespitlerinin ardından kullanıma açıldığını aktardı.

Hatay'da böyle bir durumun söz konusu olmadığını, bütün camilerin hasarlı olduğunu vurgulayan Kurt, "Hızlı şekilde insanımızın ibadetlerini yapabileceği mekanları oluşturmaya çalışıyoruz. Hatay merkezde 50'nin üzerinde büyük çadır mescitler oluşturduk. Depremzedeler buralara gelip ibadetlerini gerçekleştirebiliyor. Namaz vakti dışında da insanlar ve çocuklar bir araya gelip burada zaman geçirebiliyorlar." dedi.

"CAMİLERİ DAHA DAYANIKLI, GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE EL BİRLİĞİYLE YAPACAĞIZ"

Fatih Kurt, dinin insanın psikolojisini güçlü tutan, ayakta durmasını sağlayan ve acılarını hafifleten en büyük güç olduğunu dile getirdi.

İnsanların, dinin bu gücüne sığındığını kaydeden Kurt, "Deprem bölgelerinde yüzlerce din görevlisi hem cenazelerle ilgileniyor hem de insanların rehabilitasyonunu sağlamaya çalışıyor. Şehirlerimizi yeniden inşa ederken camileri de daha dayanaklı, güvenli bir şekilde el birliğiyle yapacağız." ifadesini kullandı.

Yıkılan binaların enkazlarından çok sayıda Kur'an-ı Kerim'in çıktığını anlatan Kurt, şöyle konuştu:

"Vatandaşlarımız, arama kurtarma görevlileri kitabımıza saygısından dolayı ayak altından alıp uygun bir yere kaldırıyor. Bunları geri dönüşüme ulaştırma noktasında birtakım çalışmalarımız olacak. Çadır kentlere, KYK yurtlarına ya da Türkiye'nin dört bir yanına giden vatandaşlarımıza Kur'an-ı Kerimler, mealler, çocuklar için sağlıklı dini bilgiler, etkinlikler içeren, zaman geçirebilecekleri kitaplar, dergiler gönderiyoruz. Depremzedeleri yeni kitaplarla buluşturmaya çalışıyoruz."

aa