Dere değil çamur deryası! En acı gerçek
İstanbul’daki derelerin hali, müsilaj vahametini en acı şekilde ortaya koyuyor
Milliyet olarak, Marmara Denizi’ni tehdit eden müsilajın sebeplerini takibimizde kirliliğe neden olan dere, çay ve akarsuları gezimizde, bir haftada Çanakkale Biga Çayı, Balıkesir Gönen Çayı, Bursa Nilüfer Çayı ve Kocaeli Tavşanlı ve Sarımeşe Deresi’ni gezdik. Yedi günde 2000 km’lik kirlilik takibinde son durağımız İstanbul’un Haramidere, Ayamama ve Kurbağalıdere’si oldu. Marmara Denizi’ni tehdit eden müsilaj kirliliğinde şüphesiz en önemli şehirlerin başında İstanbul geliyor. Ağır sanayinin yer aldığı 16 milyonu geçen nüfusu ile kirlenmenin en çok yaşandığı kent olan İstanbul’daki derelerin son hali, müsilajın en büyük nedeni olarak gösterilebilir. Gezdiğimiz derelerde kirliliğin yüksek olduğunu gözlemledik. Kentin evsel ve sanayi atıklarının kanalizasyon aracılığıyla boşaldığı dereler, arıtılmadan boşaltılan fabrika atıkları ile kimyasal zehre dönerek hem şehrin içinden geçiyor hem de Marmara’ya dökülerek denizi kirletiyor. Devlet Su İşleri İstanbul 14. Bölge Müdürlüğü’nün derelerin çıkış noktası için verdiği haritaya göre Haramidere’nin kaynağından çıktıktan sonra yeryüzü ile buluştuğu Akçapınar Mahallesi’ndeki Evren Sanayi Sitesi’nde debi düşüklüğü nedeniyle su azlığı dikkat çekiyor. Suyun burada kanalizasyon ve sanayi bölgesinden geçmediği düşünülünce temiz görünüyor.
Dere değil çamur deryası En acı gerçek
Dere, Evren 1-2 Sanayi Siteleri’nden geçişi sırasında en kirli haline dönüşüyor. Tekstil boyama, gübre, kot fabrikaları ile ağır sanayinin yer aldığı bölgeden geçen Haramidere’nin rengi akıl almaz şekilde bozuluyor. Dereye arıtma kullanmadan atık atan kot fabrikaları nedeniyle rengi deniz mavisi yerine kot mavisine dönüşüyor. Narman Et Kesimhanesi’nin altından geçen fabrikaların zehirli suyu, kot kokusuna da sebep oluyor. Kesimhanenin önünde konuştuğumuz Mehmet Narlı, “Derenin rengine bakarsanız bazen kot fabrikasında ne renk pantolonların çıktığını anlarsınız. Bu bölge sanayi bölgesi, her yerden atık atılıyor. Kimsenin de arıttığını düşünmüyoruz” diyor.
Fabrikaların arasından geçen derenin güzergâhı 1 milyonluk nüfusu ile Türkiye’deki 50 ilden daha fazla nüfusu olan Esenyurt’tan geçiyor. Burada da evsel atıklarla kahverengiye dönüşüyor. Bazen yerin altından bazen de şehrin içinden geçen dere, Esenyurt’ta da kötü kokuya sebep oluyor. Şehir merkezinde derenin yanından geçtiği işletme sahipleri de hem kokudan hem de derenin renginden rahatsız. Haramidere’nin yanından geçtiği bir işletmeci, “Bu derenin her zamanki hali. Rengini hiç kahverengi ve siyah dışında göremedik. Şu an debisi düşük. Kışın yağmurlarla taştığı da oluyor. Kokusundan insan rahatsız olmaz mı?” diyor. Esenyurt Devlet Hastanesi’nin ve Gaziler Parkı’nın hemen dibinden geçen Haramidere, Avcılar Ambarlı Dolum Tesisleri’ne kadar kahverengiye dönüyor. Burada etrafındaki sanayi tesislerinin atıkları ile de buluşan Haramidere, fabrikaların arasından siyaha dönüşmeye başlayan rengi ile Marmara Denizi’ne dökülüyor.
milliyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.