Dursun Sivri'nin haberi:

ADIYAMAN

9 Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Mustafa Yıldırım Kur’an-ı Kerimden bir aşir okudu. Ardından Risale Akademi’nin hazırladığı tanıtım filmi gösterildi. 

Açış konuşmalarının ilkini Bursa İl Müftüsü Prof. Dr. M.Emin Ay gerçekleştirdi. “İslamda Samimiyet” başlıklı sunumunda Ay, Kur’an-ı Kerimden ve Peygamberimizin (asm) hadislerinden naklettiği konuşmasında, “Din nasihattır, nasihat ise samimiyettir. Samimiyet kime karşı olmalı? Allah’a, Kur’an’a, Sünnetlere, Müslümanların alimlerine, imamlara, müslümanların idarecilerine karşı ve umum müslümanlara samimi olmaktır” şeklinde açıkladı.

Açış konuşmalarının ikincisini 9 Eylül Üniversitesi İlahiyat fakültesi hocalarından Prof. Dr. Hüseyin Yaşar yaptı. Yaşar, Kur’andan ayetlerle samimiyetin tarifini, ayrıntılı şerhini yaptı.

Üçüncü açış konuşmacısı Doç. Dr. Ahmet Yıldız, ihlasın toplumda “iyi insan” olarak tanımlandığını söyledi. Yıldız, “Annemden duymuştum, iyi insan, nurcu demişti. Dini dünyevi maksatlara göre yorumlamak dinin Allah’a has kılmaktan uzaklaşmasıdır. İslam tarihinde ilk üç beş asırda dini Allah’a has kılmanın örneklerini görüyoruz. Allah’a has kılmanın ölçüsü, “Allah’ın muradı ne?” diye anlama gayreti selef-i salihinin prensipleridir. Ehl-i beytin siyasi muvaffakiyetsizlikleri kaderin clvesidir. Yüksek tasarrufu görmek lazım. Dini Allah’a has kılmanın neticesidir. İhlas insibağdır. İnsanı, ferdi ilgilendirmektedir. Cemaati ve meşrebi aidiyetler İslamın önüne geçiyorsa şahs-ı manevi nasıl oluşacak? Temel eksikliğimiz sahip olunan güç ve müessese ve mal varlıkları değildir. Faize bulaşmış vakıflar, dine hizmet müeseseseleri faiz engelini hükmün etrafında dolaşmak dini Allah has kılmak mıdır. Alimlerin ilmi vasıtay-ı cer yapması algısı dinin Allah’a has kılmakla telif edilemez. Dini hizmetleri ve ihlas temel soruyu ortaya çıkarıyor. Bunu gerek diyanetin yüz bin mensubu gerek cemaaatlerin hizmet vazifelilerinin dini Allah’a has kılması ihlası hayata yansıtmalarıyla mümkün olacaktır” şeklinde konuştu.

 
Selamlama konuşmalarında Semarkand Vakfı Adıyaman Temsilcisi Dr. Hüseyin Şen ile 
Bediüzzaman’ın talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey kısa bir konuşma yaptı. 

Risale Akademi adına Dr. İsmail Benek program hakkında açıklamalar yaptı. Benek, “Bu program iki yıl önce başladığımız bir programdı. İki yıl üzerinde çalıştık. Tamemen teknik bir çalışmalardır. Akademik bir ekibin çalışmalarının neticesidir. Adıyaman’da düzenlenmesi önemlidir. Seyyit Taha hazretlerine kadar uzanan bir derinlikli irfanı gelenekten dolayı Adıyaman önemlidir. Burası Fıratın iki yakasını birleştiren bir havza” dedi.

Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Adıyaman’ın bir huzur kenti olduğunu bunun sebebinin de manevi ağırlığının bulunmasından ileri geldiğini söyledi. Kutlu, “İl sınırları içinde bir çok maneviyat noktaları var. Menzil’in manevi havası bütün Türkiye’ye yansımaktadır. Niye havadan sudan konuşuyorum biliyor musunuz? İhlas konusunda en son konuşacaklar siyasilerdir. Siyasilerden de belediyecilerdir. Laakal on beş günde bir okuma vazifesini ayda bir de olsa okuyoruz. Ama anlamış mıyız? Siyasetçi önce halkların rızasını kazanmaya çalışıyor sonra Allah’ın rızasını kazanmaya çalışıyor. Halbuki önce Allah’ın rızası esas alınmak icab eder. Siyasetçi tersini yapıyor. Biz bu programı niye yaptık? Biz zaten yandık… Belki dualarızı alırız diye düşündük” şeklinde konuştu.

Açış konuşmlarının sonuncusunu Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş yaptı. Demirtaş, ihlasın önemine vurgu yaptı.

Ardından Molla Seyda tarafından ihlas konusunda bir tebliği okundu. 

Sempozyuma Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bir çok bakan, milletvekili ve belediye başkanları telgraf gönderdi.