Diyarbakır Nur hizmetleriyle bütünleşmişti

Diyarbakır Nur hizmetleriyle bütünleşmişti

İsmi Diyarbakır hizmetleriyle bütünleşen merhum Mehmet Kayalar Ağabey'i vefat yıldönümünde rahmetle anıyoruz...

Ömer Özcan'ın yazısı - RisaleHaber

İsmi Diyarbakır hizmetleriyle bütünleşen merhum Mehmet Kayalar ağabey 1911 senesinde Selanik İlinin Kayalar Kasabasında doğmuştur. Ataları Konya asıllıdır. Kayalar ağabey 6–7 yaşlarına kadar Kayalar’da kaldıktan sonra Türk-Yunan Devletlerinin göç anlaşmasına göre, ailesi ile birlikte Erzincan ilinde istihdam edilirler. İlk tahsilini Erzincan’da, diğer öğrenimlerini ise askerî okullarda tamamlar…

01.05.1937 senesinde Harp Okulunu bitirerek subay olarak ordu saflarına katılır. 1950’den 1973’e kadar tam 23 sene Diyarbakır’da kalmıştır. Bu çeyrek asra yakın sürede, Diyarbakır’da çok şaşaalı hizmetlere imza atmıştır. Kendisine, defalarca yapılan baskın, hapis, mahkeme ve sürgünlerle gözdağı verilmek istenmiştir. Fakat O, hep “KAYALAR” gibi dimdik ayakta durmaya devam etmiştir…

Mehmed Kayalar, Üç veya dört kere Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret etmiştir. Üstad Hazretlerinin Ankara Beyrut Palas otelindeki “müspet hareket” ağırlıklı son dersini, Mehmet Kayalar için verdiğini kendisi ve yakınları ifade etmektedirler.

31 Mayıs 1994 tarihinde Yalova’da vefat eden merhum Mehmed Kayalar ağabeyimizi rahmetle anıyoruz. Şimdilerde türbe haline getirilen kabri Yalova’dadır.

***

Bediüzzaman Hazretlerine iki ziyareti bulunan emekli öğretmen İrfan Haspolatlı Mehmed Kayalar’ın en yakın talebelerinden biridir. İsteğimiz üzerine Kayalar ağabeyin ders düzenini şu şekilde anlatmıştır:

Kalpleri hüşyar edercesine beliğ bir üslupla ders anlatırdı.

Mehmet Kayalar 1952’de ordudan ayrıldıktan sonra, Diyarbakır’da ikamet edip, evini umum halka açarak, çevrenin isim yapmış âlimlerine, hocalarına ve o yörenin insanlarına uzun yıllar Risale-i Nur ve tefsir, hadis, fıkıh dersleri vermiştir.

Ders düzeni şöyle idi: Evin avlusuna hasır sergileri serilip oturulurdu. Ağabey, rahlesi önünde iki dizi üzerine oturup cemaati de aynı tertip idiler. Ders, akşam namazından bir saat sonra başlar, ders bitiminde yatsı namazına müteakiben cemaat evlerine dağılırdı.

Derste âlimler ve hocalar ağabeyin arkasında, cemaat ise önünde bulunur… Yüksek bir ciddiyet ve tazim ile oturulurdu. Kalpleri hüşyar edercesine beliğ bir üslupla ders anlatırdı. Ders bitiminde sorular ve müşkül meselelerin cevap faslı başlardı. Bizleri en çok ihya eden, sırlara aşina kılan bu soru-cevap faslıydı. Ders kıyafeti beyaz takke ve beyaz uzun entari idi. Ağabey derste talebelerin yüzüne bakmasını isterdi. Uyku, gaflet ârız olanları tesbihini atarak ikaz ederdi. Kendisi soru sormaz, yalnız sorulan sorulara cevap verirdi.

Bu dersler Diyarbakır’da 1950’den 1973’e kadar 23 sene devam etmiştir. Tutukluluk ve cezaevi günleri hariç, bir gün bile ders yapılmadığı görülmemiştir.

Mehmet Kayalar ağabeyin Diyarbakır mahkeme günleri çok kalabalık olurdu. Hatta kalabalık mahkeme koridorlarının dışına taşarak caddeye kadar uzanırdı.

Üstad Hazretleri vefatından iki ay evvel telgrafla Mehmet Kayalar’ı Ankara’ya çağırıyor…  Bu görüşme Ankara Ulus Beyrut Palas otelinde olmuştur. Görüşmenin şahidi benim. Çünkü orada idim.  (Üstad Hazretleri ve Mehmet Kayalar ağabeyin bu görüşmesi ayrıntılı bir şekilde “Ağabeyler Anlatıyor-3” kitabında İrfan Haspolatlı maddesinde anlatılmaktadır. Oraya havale ediyorum. Ömer Özcan)

www.RisaleHaber.com