Diyarbakırlı Mustafa Uzan (71), 51 yıldır şehrin ihtiyaç duyulan bölgelerine cami yaptırıyor. İlerlemiş yaşına rağmen 20 yaşındaki bir delikanlı gibi sabahtan akşama kadar camilerin yapımı için koşturan Mustafa Uzan'ın, Diyarbakır'daki 34 camiden 11'inin yapımına emeği geçti.

Bağlar Beldesi'nde ilk camiyi yapan Uzan, 49 yıl sonra ilin en büyük camisi 'Cebelli Nur Camii'ni inşa etmeyi başarmış.

Uzan, artan nüfus ve gelişen kentleşme karşısında ibadet yerlerinin yetersizliğinden dolayı cami yaptırmaya başladığını dile getirdi. Müteahhitlik mesleğini bıraktıktan sonra ömrünü cami yapımına adayan Uzan, 1995 yılına kadar, sadece namaz kılma ihtiyacını karşılaması için mescit tabir edilen küçük camileri inşa ettiklerini ifade etti.

Uzan'ın İslam kültürü ve mimari yapısını taşıyan camileri inşa etmesi ise 6 yıl önce gittiği kursta öğrendiği bilgisayar sayesinde gerçekleşmiş. Bilgisayar kullanımını öğrendikten sonra mimarların kullandığı program olan autocad'ı öğrenmek için de 1 yıl kursa devam eden Uzan, Diyarbakır'da 11 büyük caminin projesini başarıyla tamamlamış.

Yıllardır hem kendi işleriyle hem de dini hizmet olarak cami yapımıyla uğraştığını anlatan Uzan, "1995 yıllarına kadar yaptığımız camilerde tarih, kültür ve sanatı nazara alamıyorduk. Fakat şimdi yaptığımız camiler tamamen gelişmiş modern yapılara paralel olarak İslam'ın tarih ve kültürünü yansıtan eserler. Eskiden cami projelerini pergel, cetvel ve kurşun kalemle çiziyordum. Fakat baktım ki her şey profesyonel olmak zorunda, bilgisayar öğrenme ihtiyacı duydum. Hatta bir kaç mühendise dedim 'gel bu işi parayla yap' kimse yapmadı. Ben de mecbur kaldım. Üç senedir outocad dersini bilgisayardan alıyorum. Bilgisayarı arkadaş ve kurslardan öğrendim. Projeler çiziyorum. Hem mühendis arkadaşların beğenisini kazanıyorum." diye konuştu.

Diclekent, Cebeli Nur ve Bediüzzaman camilerini yakın bir zamanda hizmete açacaklarını aktaran Uzan, şunları söyledi: "Diyarbakır, yüce dinimizin manevi iklimini doyasıya yaşadığımız bir huzur beldesi. Dünyada çok az kente nasip olan manevi zenginliklerimizi bütün dünya insanlarına tanıtmak ve bizden sonraki kuşaklara aktarmak, boynumuzun borcudur. Birbirinden değerli sanat ve fikir adamlarının yetiştiği, bağrından birçok evliyayı çıkarmış olan ve bağrında pek çok İslami eseri barındıran bu güzel beldemizde, çalışmalarımızı büyük bir şevkle sürdürüyoruz."
Cihan