Şemsinur Özdemir'in haberi

Gelin yolları, gelin tâkı, kına keseleri, vazolar, minik kutular, yapma çiçekler, incikler, boncuklar... Nergiz Organizasyon, Erenköy'de Şemsettin Günaltay Caddesi üzerinde küçük ama çok süslü bir mekan. Sahibi ve en büyük emekçisi, her işe yetişmek için oradan oraya koşturan Ayşegül İçingir, girişimcilik ruhunu idealleriyle birleştirerek ev hanımlığından iş kadınlığına yol almış. Farklı insanlarla iletişim kurmayı, sorunlarını çözmeyi ve sonunda herkesi mutlu görmeyi sevdiği için bu işi yaptığını söylüyor. En önemlisi de, herkesin en mutlu gününü güzelleştirmek için hiçbir masraftan kaçınmadığı böylesi törenleri makul fiyatlarla düzenleyerek hem gönüllerini hem keselerini ferahlatmayı amaç edinmiş.

Ayşegül İçingir'in hikâyesi, kabiliyetlerini ortaya çıkarabilen herkesin mutlaka imkanlar ölçüsünde kendine ve çevresine faydalı işler yapabileceğini ispat ediyor. Zaten onun da dilinden düşürmediği duası şu: "Ya Rabbi, bize bizi aşan istidatlar ve o istidatlarda inkişaflar nasip et." Bu duanın bereketini tüm hayatında gördüğünü söyleyen İçingir, 'ben ne yapabilirim?' diye kendine soran herkesin böyle bir dua ile yola çıktığı takdirde başarılı olacağını ifade ediyor. 1992'de ilk kızı Bükre'yi dünyaya getiren Ayşegül Hanım, modaya, kıyafete, güzel giyinmeye ve giydirmeye meraklı olduğu için Erenköy'de bir butik açmış. Yıllarca hem çocuğunu büyütmüş, hem de en sevdiği işi yapmanın mutluluğunu yaşamış. "Güncel modayı, defileleri, ünlü modacıların tasarımlarını takip ederdim. Günde üç kıyafet değiştirirdim, giyinir, kuşanır arkadaşlarımla gezerdim. Çırağan'da çay içmek en büyük zevkimdi. Sadece kendi zevklerim ve ailem için yaşardım." sözleriyle anlattığı hayatı, kızının Özel Nilüfer Koleji'nde ana sınıfına başlamasıyla değişmiş.

Karşılıksız sevmeyi arkadaşlarımdan öğrendim

Okul aile birliği faaliyetleri sırasında tanıştığı arkadaşları, ona 'başkaları için yaşama' idealinin kapılarını açmış. Ve kendi meşguliyetleri, hayat tarzı birden bire çok boş gelmiş gözüne. "Sadece eşime, evime, çocuğuma bakıyor, ihtiyacı olduğunda anneme babama koşuyordum. Benliğin dışında karşılıksız sevmeyi, insanlar için bir şey yapmanın güzelliğini, sadece kendisi için değil başkaları için de yaşamayı okuldaki yeni arkadaşlarımdan öğrendim. Orada kimsenin kimseden beklentisi yoktu. Sadece sevgi aktarımı ve pozitif iletişim vardı. Bütün sevgilerin üstüne Allah sevgisini ve O'nun rızasını koymayı onlarda gördüm." diyor o günleri anlatırken. Okul aile birliği başkanlığına seçildikten sonra butiği kapatıp vaktini tamamen velilerle birlikte yaptığı sosyal faaliyetlere veren Ayşegül Hanım, kitap okuma yarışmaları, seminerler, geziler, kültürel faaliyetler gibi küçük çaplı organizasyonlarla bugünkü işin tecrübesini de elde etmiş. Bu arada 2003'te kızı Beyda dünyaya gelmiş.

Üç sene açtığı organizasyon firmasıyla tekrar çalışma hayatına dönüş sebebini hizmet niyetiyle açıklıyor Ayşegül İçingir. Maliyetinden çok pahalı sunulan tören organizasyonlarını daha makul fiyatlara aynı kalitede şık ve estetik bir tarzda hazırladıklarını söylüyor. Toplumun her kesiminden genç çiftlerin ve ailelerin kapısını çaldığı Ayşegül Hanım'a, organizasyonlardaki tercih farklarını da sorduk. Ona göre, belli bir kültür seviyesine sahip her kesimden insanın beğenilerinde ortaklık söz konusu. Farklı dünya görüşüne ve hayat tarzına sahip olsalar da bütün müşterileri aynı kalitede, aynı güzellikte ve aynı ritüellerin, süslemelerin yapıldığı programlar istiyor. Bütün çiftler, aynı çıkış müziğiyle, aynı gelin tâkının altından geçip tüller, çiçekler, mumlarla süslenmiş salona girerek evlilik hayatına ilk adımı atıyor. Bebek mevlitlerinde süslü kutularda veya keselerde bebek şekerleri dağıtılıyor. Ayşegül Hanım şeker keselerine birer adet hadis-i şerif yapıştırmayı da ihmal etmiyor.

Her şey para değil, insanları mutlu etmek daha önemli

Organizasyon işini hem insanlara yardımcı olmak, işlerini kolaylaştırmak hem de dost kazanmak için yaptığını söyleyen Ayşegül İçingir şöyle konuşuyor: "Bir kişinin en mutlu gününü programlamak hiç kolay değil. Orada hiçbir şey aksamamalı. Moral bozacak aksilikler yaşanmamalı. Her özel gün için kendi çocuğumunkini hazırlar gibi samimiyetle koşturuyorum. Bazen sözleşmemizde olmamasına rağmen müşterimin aklına bile gelmeyen ayrıntıları hazırlıyorum. Görünce şaşırıyor, mutlu oluyorlar. Samimiyetimizi hissettiklerine inanıyorum. O yüzden bir kere tanışmışsak bir daha ayrılmıyoruz. Bizim için her şey para değil. Her düğüne, her bebek mevlidine müşterilerimiz gibi biz de duayla başlıyoruz. Kul hakkına girmekten çok korktuğum için benden isteneni fazlasıyla yapıyorum."

Moda ve lüks olan her şey yüksek fiyatlarla sunuluyor

'Bunca ayrıntıya, masrafa ne gerek var?' sorumuza 'hayat görüşü ne olursa olsun herkesin özel günlerini en güzel şekilde yaşamak istediğini' belirterek cevap veren İçingir şöyle konuşuyor: "Geçmişten bugüne uzanan çok estetik bir kültürümüz var. Eski sarayların, evlerin güzelliğini düşünün. Ecdadımız estetiğe çok önem vermiş. Hem insan güzel olanı sever, güzelliğin içinde mutlu olur. Allah güzellikleri biz görelim ve sanatını takdir edelim diye yaratmış. Biz güzelliği kaliteyle birleştirip şık ve ekonomik bir şekilde sunmaya çalışıyoruz. Bu sektörde moda ve lüks olan her şey inanılmaz yüksek fiyatlara getiriliyor. Dışarıdan ayrıntı gibi görünen birçok ritüel cemiyet içinde olmazsa olmaz hale geliyor. Aynı kalitenin normal maliyette olabileceğini gösteriyoruz. Müşterimiz bilinçleniyor. İnsanları hayat tarzına, inancına göre ayırmıyorum. Şu caddeden geçen herkes müşterimizdir. Çok sade bir hayat yaşayan, israftan uzak ama estetik ve göze hoş görünecek bir düğün yapmak isteyen insanlara da yardımcı oluyoruz." Organizasyonlarının çoğunu alkolsüz bir mekan olan By Otel ile yapan Ayşegül İçingir, bir düğünün nikah şekeri, davetiye, çiçekler, kına sepeti gibi tüm ayrıntılarını paket halinde sunuyor. Böylece müşterilerini farklı yerlere koşturmaktan kurtarıyor.
Zaman