Gökhan Öztürk'ün haberi:

Nükleer bomba ile aynı güçteki bu asteroitlerin her biri büyük şehirleri yok edebilecek etkiye sahip. Bu kapsamda hazırlanan raporda, asteroitlerin güçlü bir şekilde patladığı bölgelerin, yerleşim birimlerinden uzakta ya da okyanuslarda olduğu belirlendiği kaydedildi. Patlamaların gücünün 1 ila 600 kiloton TNT kalıbının infilakı ile eşdeğerde olduğu öne sürülüyor. 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya atılan nükleer bombanın gücü 15 kilotondu ve 40 binden fazla insan hayatını kaybetmişti.

Rapora göre, Kapsamlı Nükleer Test Yasağı Anlaşması Örgütü’nün (CTBTO) Uluslararası İzleme Sistemi (IMS), 2000’den beri yeryüzünde asteroitlerin sebep olduğu 26 nükleer patlama tespit etti. Bunun da yıkıcı göktaşı tehdidinin düşünülenden daha fazla olduğunu ortaya koyduğu belirtildi. Dünyanın değişik yerlerinde 269 tesisi bulunan IMS, yer altında, yer üstünde, su altında ve atmosferde meydana gelen nükleer patlamaları tespit edebiliyor. Göktaşlarının büyük çoğunluğu atmosferin yüksek tabakalarında patladı. Dünya’ya çarpana kadar da varlıkları tespit edilemedi. 2000–2013 yılları arasında 1-600 kiloton arasında 26 büyük infilak belirlendi. En son Rusya’nın Chelyabinsk bölgesi semalarında geçtiğimiz yıl patlayan asteroit 600 kiloton gücündeydi. Chelyabinsk’te binlerce bina hasar almış, yaralananlar olmuştu.

B612’nin yayınladığı raporla ilgili açıklamada bulunan fizikçi Ed Lu, gözlemleri sonucu, bütün bir ülkeyi veya kıtayı yok etme potansiyeline sahip çok büyük asteroitler tespit edildiğini yineledi. Lu, bir dahaki büyük çarpışmanın nerede ve nasıl olacağının bilinmediğine işaret etti. B612 Vakfı’nın kuruluş amacı, en geç 2015 yılına kadar bir göktaşının yörüngesini değiştirebilecek kontrol mekanizmalarını oluşturmak. Vakfın finansmanını sağladığı Sentinel Uzay Teleskobu’nun umulduğu gibi 2018 yılında faaliyete geçmesiyle tehlikeli 200 bin göktaşının daha etkili bir şekilde takip edilmesi öngörülüyor.

Cihan