Dursun SİVRİ
Düşünmeyi düşünmek lazım
Düşünmek kimine göre zahmetli bir iş kimilerine göre zevkli bir iştigal.
Düşünmek “tefekkür” olarak anlaşılacağı gibi “dert edinme” olarak da anlaşılabilir. Derdi olmayanın değeri yoktur.
Her düşünme tefekkür sınıfına girmediği gibi her dert edinme de nitelikli düşünme grubunda sayılmaz. Nitelikli düşünmeye tefekkür denilir.
Dert edinilen şeyin değeri düşünmenin niteliğini tayin eder. Düşünmenin niteliği düşünmeye mevzu olan şeye bağlıdır. Istılahta ibadet sayılan tefekkür esas nitelikli tefekkürdür. Boş durmak değil ciddi bir faaliyettir. Zihni faaliyet, Beynin faaliyetidir.
“Faaliyet aynı lezzettir” gerçeğini faal olanlar bilir. “Anlatılmaz yaşanır ” denilen sözü faaliyetteki lezzet için tam uyar
Beyin faaliyeti “ilim–irade-kudretin” tecelli ettiği noktadır. Start alması “niyet”le başlar.
Bir fiil için ne yapılacağının bilinmesi ilim şartına bağlıdır. Sonra irade devreye girer. Niyet ile start emri ve “kudret” safhasının tezahürü fiil ile hareket başlar.
Faaliyet sonrası ortaya çıkan iş/eser Allah’ın (cc) “Hayat, ilim, irade, kudret, isim, sıfat, sem, basar, kelam” sıfatlarının insandaki tecellisidir.
Basit bir mantık yürütelim. Eser varsa bir fiil neticesinde vücuda gelmiştir, ilim sahibi birisi yapmıştır, yapan ustanın bir ismi ve ustalık sıfatı vardır. Yapan usta hayat sahibidir. Görüyordur, işitiyordur.
İşte bu mantık silsilesiyle biz eserden eser sahibine yol bularak bu kâinat kitabından Cenab-ı Hakkın ilim-irade-kudret… ve diğer subutî sıfatlarının tecellisinden her eserde mührünü görüyoruz. İman ediyoruz. Nitelikli bir iman yani tahkiki iman diyoruz. Tahkikî düşünmek zihnî faaliyettir. Beyni aksiyonudur.
Zihni faaliyet ve beyin
Şimdi bu giriş taksiminden sonra sadede gelelim. Zihni faaliyetin gerçekleştiği alan beyindir. Zihnî faaliyet niyetle start alır. Bedenin herhangi bir organı hareket etmediği halde beyinde niyet sonrası yoğun elektrik akımı ve kanlanma şeklinde faaliyetler olur.
Veya beş duyu organları ile algılanan uyarılarla da beyinde faaliyet start alır. Uyarının şekline göre fıtrattan gelen refleks tepkiler irade ile veya gayr-i ihtiyari olarak bedenin ilgili yerlerine hareket emri verilir. Refleks tepkiler alt beyin denilen donamımı işleten yazılımın gayr-i ihtiyari ilgili organlara talimat vermesidir. Yaratıcı öyle kurgulamıştır.
Bir de iradi hareketler, öğrenmekle, tecrübe ile elde edilen refleks tepkiler vardır. Bilinçaltına yerleşmiş önceden tecrübe edilip öğrenilmiş önceki bilgiler de reflekslere vesile olur.
Yılanın tehlikeli olduğunu insan sonradan öğrenir. Mahiyetini bilmeyen küçük çocuk onunla oynar ve korkmaz. Ama yetişkin birisi gayri ihtiyari ürperir çekinir. Öğrenilmiş ve şuuraltına yerleşmiş inanç itikat reflekslerin saikidir.
Beynin aktivitesi, faaliyeti düşünmektir. Düşünme/tefekkür faaliyeti sırasında beyin hücreleri arasında elektrikî bağlantılar oluşur ve elektrik akımı dolaşır.
Beynin enerji kaynağı oksijen ve glikojendir. Beyne gelen kanın oksijen bakımından zengin olması lazımdır. Beyin vücudun yüzde 2’si ağırlığında iken oksijenin yüzde 25’ni kullanır. Kan, oksijeni demir elementi ile birlikte beyne gönderir.
Kanın oksijen bakımından zengin olabilmesi, yani temiz kaliteli kan için akciğerlerin iyi çalışması şarttır. Bütün gözeneklerin (bronşlar) temiz ve açık olması lazımdır. Sigara gözenekleri işlevsiz hale getiriyor.
Akciğer körüklemeyi iyi yaparsa kan o nispette iyi temizlenir, oksijen bakımından zengin olur. Bilindiği gibi kirli kan akciğerde oksijenle buluşup temizleniyor. Bunun yolu doktorların ısrarla tavsiye ettiği eksersiz, spor, yürümektir.
“Merak İlmin Hocasıdır” (Bediüzzman Said Nursi) ilmi bir gerçektir. Düşünmenin başlangıcı meraktır, sual sormaktır. Sual, hem dua hem isteme manasındadır. Beyin faaliyeti de merakla başlar.
Merak ve sual sormak insanı hayvanlardan tefrik eden yegane kriterdir. Hiçbir hayvan sual soramaz. Sadece insan sual sorar.
“Nereden geldik?... Nereye Gidiyoruz?... Vazifemiz nedir?“ Suallerin cevabını arayan insan düşünüyordur, zihni faaliyete geçmiştir.
Merak eden insanın beynindeki yüz milyar hücre harekete geçiyor. Harekete geçmesinin tezahürü belirtisi nöron denilen hücreler kan talep ediyor. Heyecanlı, şevkli durumlarda fazla kan talep ediyor. Talebi karşılamak için kalp pompası ritimlerini artırıyor beyne talep edilen kanı yetiştirmeye çalışıyor. Heyecan halinde kalbin atışının artması aslında beynin düşünmeye başlaması, pasif durumdaki beyin hücrelerini (nöron) harekete geçmesindendir.
Akciğerlerin sağlığı hareket eksersizlere bağlıdır. İnsan bedeninde her organ birbirleriyle direk etkileşim halindedir.
Beynin sağlığı beynin ihtiyacı olan beyin kimyasallarının tam olmasına bağlıdır. Beslenmenin niteliği. Çok yemekten değil nitelikli yemek.
Beyin hücrelerinin sağlığı, düşünmeye yani faaliyete bağlı. Faaliyet hali beynin sağlıklı beslenmesidir. Beyin kimyasalları olan hormonların üretilmesidir.
Düşünmeyen insanların beyninde hücreler tembelleşiyor. Kan almıyor. Kan demek can demek. Kanlanmayan hücreler/nöronlar canlanamıyor ölüyor. Beyin hücrelerinin hususiyeti ölenin yerine yenisi gelmiyor. Bilinen tehlikeli hastalık alzahimer’ın (bunama) çaresi yoktur.
Her şey düşünce ile başlar. Hatta bu konuda “Düşüncenin gücü” diye münhasıran bir kitap var. Tavsiye ederim. Zira düşünme davranışa davranış düşünceyi tetikleyen sistemin sağlıklı çalışmasını tetikler.
Genellikle ileri yaşlardaki insanların maruz kaldığı malum hastalığın önemli risk faktörü zihni faaliyet noksanlığıdır deniliyor.
Önemli bir husus, beyin hücreleri arasındaki bağlantı ne kadar çok olursa beyin o kadar sağlıklı, beden de sağlıklı demektir.
Düşünme faaliyeti ile nöronlar arası bağlantı artıyor beynin ve hafıza kapasitesi artıyor. Hafıza kabı asla doldurulamıyor. Ömür boyu yüzde 1’ini bile doldurmak mümkün değil. (Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in Milliyet’e verdiği röportajdan)
Rutin dışına çıkmak
Günlük hayatın büyük bir bölümü rutin (aynı tekrar) hareketlerden oluşur. Bu da “ülfet” meydana getirir. Ülfet gaflete, cehli mürekkebe vesile olan bir hastalıktır. Ülfetten kurtulmanın yolu da rutin dışına çıkmaktır. Her gün farklı bir meşguliyet yeni bir şey öğrenmekten geçer.
Fiziki olarak eksersiz yapmak. Zihni olarak da sürekli bir şeyler öğrenmek için “okumak” gerekir. Evet okumak beden ve ruh sağlığının şartıdır.
Sağlam düşünce iman itikat sağlamlığı. Sağlıklı düşünce. Sağlıklı düşünceden doğru davranış zuhur eder. Netice düşünceler davranışlara, davranışalar düşüncelere direk tesir eder.
“Bir saat tefekkür kırk gece nafile ibadetten hayırlıdır” (Deylemi I, no 2400) hadisinde ifade edilen ne büyük hikmettir.
“Hayat faaliyet ve harekettir, şevk ise matiyesidir.” (Münazarat, Said Nursi)
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.