Eğer duânız olmasa, Rabbim size ne diye ehemmiyet versin?
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Furkan Sûresi 72-77. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor
72 . Onlar (o mü’minlerdir) ki, yalan yere şâhidlik etmezler; boş şeyler (söz ve hareketler) ile karşılaştıkları zaman, (yüz çevirerek) vakarla geçip giderler.
73 . Hem onlar ki, Rablerinin âyetleri (kendilerine) hatırlatıldığında, onlara karşı sağır ve kör kimseler olarak (münkirler gibi, anlamadan) yüzleri üzere kapanmazlar. (Bil‘akis o hakîkati hakkıyla idrâk ederek secdeye kapanırlar.)
74 . Yine onlar ki: “Rabbimiz! Bize zevcelerimizden ve nesillerimizden göz aydınlığı olacak (sâlih) kimseler ihsân eyle ve bizi takvâ sâhiblerine imam (her hususda kendisine tâbi‘ olunan rehber) kıl!” derler.
75 . İşte onlar, sabretmelerine karşılık (Cennetteki) yüksek makamlarla mükâfâtlandırılacak ve orada bir sağlık temennîsi ve bir selâmla karşılanacaklardır.
76 . Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (Orası) ne güzel bir karargâh ve (ne güzel) bir ikāmetgâh olmuştur!
77 . (Ey Resûlüm!) De ki: “Eğer duânız olmasa, Rabbim size ne diye ehemmiyet versin?” (*) (Ey müşrikler!) Fakat (siz Resûlümü) gerçekten yalanladınız; öyle ise (azab) ileride (üzerinize) şart olacaktır.
(*) “Evet kudret, insanı çok dâirelerle alâkadâr bir vaziyette yaratmıştır. Hem en küçük ve en hakîr (ehemmiyetsiz) bir dâirede, insanın eli yetişebilecek kadar insana bir ihtiyâr, bir iktidar vermiştir. Ferşten (yerden) arşa, ezelden ebede kadar en geniş dâirelerde insanın vazîfesi, yalnız duâdır. Evetقُلْ مَا يَعْبَؤُابِكُمْ رَبّ۪ي لَوْلَا دُعآَؤِكُمْ [De ki: Eğer duânızolmasa, Rabbim size ne diye ehemmiyet versin?] âyet-i kerîmesi, bu hakîkati tenvîr (aydınlatmaya) ve isbâta kâfîdir. Öyle ise, çocuğun eli yetişemediği bir şeyi pederinden ve vâlidesinden istediği gibi; abd (kul) de, acz ve fakrıyla Rabbisine ilticâ eder (sığınır) ve Hâlikından (yaratıcısından) ister.” (Mesnevî-i Nûriye, Habâb, 96)