Eğitimde ulusçu anlayış yerine insani değerler öne çıkarılmalı
Eğitimde 19. yüzyıldan kalan ulusçu anlayış yerine insani değerler öne çıkarılmalı...
Haber Yorum: Hüseyin Gozan
RİSALE HABER - ÖZEL
Kültürel İfadelerin Çeşitliliğinin Korunması ve Geliştirilmesi UNESCO Sözleşmesi’nin kabul edilmesinin beşinci yıldönümü münasebetiyle 21-24 Ekim 2010 tarihlerinde İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde düzenlenen toplantıda, kültürel çeşitlilik ve kültür politikalarının yaygınlaştırılmasında eğitimin ayrıcalıklı rolüne dikkat çekildi.
UNESCO Almanya Komisyonu’ndan Christine M. Merkel, sözleşme’ye taraf olan ülkelerin git gide büyüyen bir iletişim ağı içinde olduğuna, içinde yaşadığımız dünyanın çeşitliliğini görmemiz gerektiğine, kültür ve ticaret alanlarında yeni dengelere ihtiyacımız olduğuna, sözleşmenin ruhu ve zamanının uygunluğu açısından akademi ve kurumlarla çoklu çalışmanın önemine, kültür toplumu için sürdürülebilir kalkınmanın önemine dikkat çekti.
Katılımcıların ayrıca Avrupa imajı geliştirme konusunda sembollerin önemine, Avrupa-Akdeniz kültür ilişkilerinde sınırların rolüne ve kriz döneminde ekonomiye katkı açısından alternatif olarak kültürün işlevine vurgu yaptıklarını eklediler.
Avrupa Kültür Vakfı’ndan Tsveta Andreeva ise konuşmasında “bilgiyi biriktirme”, “bilgiyi geliştirme” ve “bilgiyi paylaşma” olmak üzere üç temel yaklaşımın önemine değindi. Konuşmacı bilgi biriktirmede, bilginin toplanması ve veritabanlarının oluşturulması, uygulamaların biraraya getirilmesi ve uzman görüşünü devreye sokmanın gerekliliğine; bilgi geliştirmede ise, özellikle eğitimde kapasite geliştirilmesine, uzmanların iletişim ağına ve araştırmalara gerek duyulduğuna; bilgi paylaşımında ise farkındalık artırma ve fikrin savunucusu olma, bilgi yayılımı ve internet üzerinden bilgi alışverişine katılımı sağlamanın gerekliliğine değindi.
Prof. Dr. Christoph Wulf’un “Kültürlerarası Eğitim Olarak Eğitim: Bir Küresel Sorun” başlıklı konuşmasıyla başladı. Prof. Wulf, konuşmasında insanlığın kendine benzemeyeni kabul etmekte zorlanabildiğine hatta bundan rahatsızlık bile duyabildiğine işaret ettikten sonra kültüre bakışta genellemelerden yola çıkılamayacağına, her olay ve durum için ayrı ayrı çözümler düşünülmesi gerektiğine değindi. Eğitimde hâlâ 19. yüzyıldan kalan ulusçuluk anlayışının yerine temel insanlık değerlerinin öne çıkarılması gerektiğini dile getirdi.
Katılımcılar, gruplara ayrılarak strateji oluşturma çalışması yaptılar. Her grup kendi içinde yaptığı tartışma ve bilgi alışverişinden sonra strateji önerilerini açıkladı. Bu öneriler şu başlıkları içerdi:
- Kültür endüstrisini güçlendirmek için yerel ve ulusal politikalar oluşturmak,
- Ulusal komitelerin sözcülük rolü üstlenmesi,
- Kültürel hakların yaygınlaştırılması konusunda iletişim ve medya stratejileri geliştirmek,
- Politika üreten, karar sahibi olan liderleri kültürel haklar konusunda bilgilendirmek ve harekete geçirmek,
- Bölgesel ve uluslar arası alanda bilgi aktarımı ve alışverişini güçlendirmek,
- Sivil toplum örgütlerinin kültürel haklar konusunda duyarlı hale getirilmesi
- Genç insanlarda farkındalığı artırmak için eğitim kurumlarında sunumlar yapmak.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.