Ekrandaki 'evcilik oyunları' evlilikten soğutuyor

Ekrandaki 'evcilik oyunları' evlilikten soğutuyor

Gelin-kaynana, izdivaç ve evcilik oyunu... Televizyonda aile kurumunu derinden sarsan programlara her gün bir yenisi ekleniyor.

Reyting ve eğlendirme kaygısı ile evlilik kurumunun popüler kültüre kurban edildiğini söyleyen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, evlilik programlarındaki çirkin olaylar nedeniyle gençlerin 'evlilik kurumuna' karşı negatif tutum beslediklerine dikkat çekiyor.

Televizyon kanallarındaki evlilik programları çılgınlığına her gün bir yenisi ekleniyor. Gelin-kaynana programlarının ardından izdivaç, en son evlilik ve yaşam konseptini birleştiren 'evcilik oyunu' yayın akışındaki yerini aldı. Katılanlar ve izleyenler üzerindeki olumsuz etkileri defalarca dile getirilen bu tür programlar, evlilik kurumu, Türk aile yapısı ve toplum ahlakını bozduğu için eleştiriliyor. '444 1 178' No'lu Alo RTÜK hattına en çok şikayet edilen yayınlar arasında yer alan evlilik programları, buna rağmen izlenmeye devam ediyor. Hayırlı bir iş yaptıklarını savunan program yapımcıları ve sunucular, eleştirilerin haksız olduğunu düşünüyor. Ancak uzmanlar 'ithal kültürün ürünü' olan bu tür yayınların amacının 'mutlu birliktelikler kurmak' değil, reytingleri artırmak olduğunu vurguluyor.

Psikiyatrist Prof. Dr. M. Kemal Sayar, evlilik programlarının aile kurumunu uzun vadede tehdit ettiğine işaret ederek, "Bu tür programlar toplumda mahremiyet algısını yok etti. İnsanların gizli saklı konuştukları mahrem şeyler kamuoyu önünde konuşuluyor. Hayatın en önemli tercihlerinden biri olan evlilik gibi konuların insanların önünde tartışılması insanın hayatını bayağılaştırıyor." diyor. Bu tür programların sanal olduğunu belirten Sayar, "Bu programlarda insanlar gerçek kişilerden çıkarılıyor. Adeta çizgi film karakterleri gibi özdeşlik kuruluyor. Tamamen seyircinin seyir iştahını karşılamaya yönelik. İnsanlarımız tamamen boş şeylerle oyalanıyor." şeklinde konuşuyor.

Televizyonlarda yayınlanan evlilik programlarının psikolojik ve sosyal açıdan çocuklar üzerinde yıkıcı etkiler oluşturduğuna dikkat çeken Psikolog Orhan Keskin de ebeveynlerin bu programları çocuklarına kesinlikle seyrettirmemesi gerektiğini söylüyor. Keskin, programlarda evlenmek için katılan özellikle yaşlı bireylerin alay konusu olmasının gençlerin yaşlı bireylere yönelik yaklaşımlarını ve bakış açısını da olumsuz yönde etkileyeceğini kaydediyor.

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise evlilik programlarının mutlaka bir bilimsel kurulun denetiminden geçmesi gerektiğinin altını çiziyor. Tarhan, "Programlara sıradışı ve ruhsal bozukluk yaşayan bazı bireyler katılıyor. Çeşitli çirkin konuşmalar ve görüntüler yaşanıyor. Öncelikle bu programlara çıkan kişilerin akıl sağlığı yerinde mi değil mi incelenmesi lazım. Burada yaşanan çirkin olaylar nedeniyle gençler bu kötü örneklerden evlilik kurumuna karşı negatif tutum besliyorlar. Bu nedenle program yapımcıları toplumsal sorumlulukları olduğunu unutmamalı." uyarısında bulunuyor. Bu arada evlenmek için izdivaç programına gelen katılımcıların birçoğunun televizyonlarla anlaşan ajans çalışanları olduğu belirtiliyor. Ancak yapımcılar bu iddianın gerçeği yansıtmadığını savunuyor.

Halkın yüzde 70,4'ü gerçekliğine inanmıyor

Erzurum'da 'halkın evlilik programlarına ilişkin tutumu' konulu araştırmada halkın yüzde 70,4'ünün evlilik programlarının gerçekliğine inanmadığı ortaya çıktı. Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldız Akpolat danışmanlığında sosyoloji bölümü öğrencilerinin yaptığı anket çalışmasına katılan 187'si kadın 381 kişiden yüzde 23,9'unun evlilik programlarını sürekli olarak izlediği, yüzde 32,5'inin arada sırada izlediği, yüzde 43,6'sının ise izlemediği belirlendi. Ankette, "Evlilik programlarını, evlilik kararına yararlı olduğunu düşündüğüm için izliyorum." görüşüne katılmayanların oranı yüzde 81 çıkarken, bu görüşe katılanların oranı sadece yüzde 12. Evlilik programlarına katılanların amaçlarının evlilik olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 70,4 iken, amacın evlilik olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 6,8, katılımcıların 20,2'si ise bu konuda kararsız. Ayrıca ankete göre halkın yüzde 71,6'sı bu programların yayınlanmasından memnun değil.
Zaman