El Cezire: İşimiz devrim değil haber yapmak

El Cezire: İşimiz devrim değil haber yapmak

El Cezire Türkiye'nin temsilcisi Filistin asıllı Fikri Şaban

Rahime Sezgin'in röportajı:

Ortadoğu'da olanları anlamak için dünya gözünü Katar merkezli haber kanalı El Cezire'ye dikti. Devrimlerde El Cezire'nin de önemli bir payı olduğunu dile getirenler hiç de az değil.

Cine5'i satın alarak ülkemizde yayına hazırlanan El Cezire Türkiye'nin temsilcisi Filistin asıllı Fikri Şaban'la hem El Cezire'yi hem de Ortadoğu'da yaşananları konuştuk.

Kaç yıldır Türkiye'desiniz?

1992 yılının sonunda geldim. Marmara İlahiyat'ta yüksek lisans ve doktora yaptım. Bir ara üç yıl kadar Güney Afrika'da kaldım ama o zamanlar Türkiye'ye gidip geliyordum.

El Cezire ile yolunuz nasıl kesişti?

2003'te, o zamanki El Cezire'nin temsilcisi 'bir muhabire ihtiyacımız var, İstanbul'da bir ofis açacağız' dedi. O zamanlar hocalık yapmak istediğim için kabul etmedim. Sonra tekrar yollarımız kesişti. 2001 yılında bir müddet eğitim aldıktan sonra İstanbul bürosunu açtık.

El Cezire'nin misyonunu nasıl tanımlıyorsunuz?

Her insanın doğru haber seyretme hakkı vardır. Biz sesi olmayanın sesi olmaya çalışıyoruz. Bizden önce Arap dünyasının içinden gelen ve olanları anlatan bir yayın yoktu. Bu ülkede yaşıyoruz ve bir haber çıkacaksa en iyi bunu biz çıkarabiliriz. El Cezire olanı biteni anlatan güneyden bir ses. El Cezire İngilizce var, 200 milyon İngiliz izliyor. Obama bile Mısır haberlerini oradan izliyor.

Bazı olaylarda BBC ve CNN'e göre daha kanlı görüntüleri ekrana getiriyorsunuz.

İnsanlar görsün ve savaş durdurulsun diye gösteriyoruz. Yoksa insanlar hiçbir şey yok sanıyorlar ama öyle değil. Her şeyi de göstermiyoruz, hatta birçok şeyi göstermiyoruz.

El Cezire'nin Arap dünyasındaki önemi nedir?

El Cezire yayın hayatına başladığında Arap aleminde böyle güçlü ve özgür yayıncılık yapan bir medya yoktu. Onun için Araplar sevsin ya da sevmesin ne olup bittiğini anlamak için mutlaka El Cezire'yi seyrediyor, çünkü başka seçenekleri yok.

Gerçekler El Cezire ile mi açığa çıkıyor?

Öyle diyebiliriz. Bizden sonra Abu Dabi TV açıldı ama sanki ABD'den baskı geldi ve durduruldu.

Peki ya size baskı yapanlar var mı?

Elbette var. Bu baskı Batı'dan, ABD'den geliyor. "Bu kelimeyi kullanmayın, bu adamı çıkarmayın." gibi şeyler geliyor. Bazı Arap ülkelerinde ofislerimiz kapatıldı. Ama önemli olan onlara boyun eğmemek. Dürüstçe işimizi yapmaya çalışıyoruz.

Arap dünyasında yaşanan devrimleri El Cezire yapıyor diyenler var. Katılır mısınız?

Öyle bir şey yok. Medya nasıl devrim yapar! Ama önemli bir kanal bunu kabul etmek lazım. Tartışılmayan konular El Cezire sayesinde daha şeffaf bir şekilde dile getirilebiliyor, liderler eleştirilebiliyor, dünyada olup bitenler daha rahat görünüyor. Artık herkes haber alabiliyor, Araplar; "Herkes daha iyi yaşayabiliyorsa niye biz yaşayamıyoruz?" diye soruyor. Bu yaşananlarda El Cezire'nin etkisi var mıdır bilmiyoruz. Medya 4. kuvvet, biliyorsunuz ama bazı ülkelerde de birinci kuvvet.

Arap dünyasında birinci kuvvet mi?

Yani öyle de diyebiliriz. Ama biz devrim değil haber yapıyoruz.

Arap dünyasında olan biteni nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında bu olanlar 20 yıldan beri beklenen bir şeydi. Ama ne zaman olacağını kimse kestiremiyordu. Yoksulluk var, ekonomik gelişme yok, insanlar özgürlüklerini istiyor. Halk iradesi ortada yok, yönetim başka bir yerde halk başka bir yerde. Önce Tunus'ta sonra Mısır'da ve Libya'da halk sokaklara döküldü. Yemen'de, Bahreyn'de, Umman'da devam ediyor. Suud'da ve Suriye'de hissedilmeye başlandı, buralarda şartlar iyileştirilmelerle durdurabilir miyiz diye bakılıyor.

Durdurabilirler mi?

Sanmıyorum, çünkü bu sadece açlıkla ve ekonomiyle açıklanabilecek bir şey değil. Esas mesele özgürlük ve insanlar özgürlüğünü istiyor.

Bu yaşananlar sizi mutlu ediyor mu?

Ediyor, çünkü biz de o halkın bir parçasıyız. Önemli olan sadece liderleri devirmek değil demokrasiye ulaşmak.

Arap dünyasında yaşanan son gelişmelerde Türkiye'nin bölge ülkeleriyle olan ilişkilerinin etkili olduğunu söyleyebilir miyiz?

Doğrusu böyle bir şey söyleyebiliriz, özellikle Türk dış politikasındaki gelişmeler, Başbakan'ın Davos çıkışı önemli. Başbakan bugün Arap ülkelerinde seçime girse bütün Arap liderlerini devirir. Bunda El Cezire'nin elbette katkısı var. Bir köprü vazifesi görüyoruz.

Siz Filistinlisiniz. Filistin meselesinde, bütünleşememiş Arap dünyasının bu isyanlarda birlikte hareket etmesinin imkânsızlığından bahsediliyor.

Buna yüzde yüz katılmak zor. Liderlerden bahsediyorsak doğru ama biz halktan bahsediyoruz. Arap ülkelerinde halk, "Siz Filistin'e öncelik tanımıyorsunuz." demez. Siyasetin farklılıkları var ama halk mutabık. O yüzden bu ayaklanmalarda halk içinde bir bütünlük var. Bu devrimlerden sonra inşallah Arap dünyası yakınlaşır diyoruz.

Hüsnü Mahalli bir röportajında "El Cezire olmasaydı bu devrimler olmazdı. Gazetecilik yapmıyorlar zaten şu aşamada, manipülasyonun da ötesinde provokasyon yapıyorlar." dedi. Haklılık payı var mıdır?

Biz neticede yayıncılık yapıyoruz, provakasyon ağır bir itham. Kesinlikle buna katılmıyorum. Bazen halkı biraz daha fazla tutmuş olabiliriz ama bu halk olduğu için. Genelde El Cezire iki tarafa da söz veriyor. Tunus'ta da Mısır'da da hem gençleri hem de hükümet tarafını yayına çıkarıyoruz.

Halk cesaretini nereden aldı?

Bu olanlar halk hareketi, halk iradesiyle gerçekleşiyor. Artık globalleşen bir dünya var. Yeni medya anlayışı var, internet var. Cep telefonları herkesin elinde ve gençler dünyayı daha rahat takip ediyor. Genç neslin, halkın beklentileri ortada. Hepsi bir bütün olarak düşünüldüğünde insanlar duvarları aştı. Bundan sonra ne olacağını zaman gösterecek ama daha iyiye gideceğini görüyoruz.

Bu olup bitenler İsrail'i nasıl etkiliyor?

Korku içinde yaşıyorlar, İsrail yalnızlaştı. Eskiden İran, ABD, Türkiye vardı. Bir Mavi Marmara olayı yaşandı. Mısır, artık gitti. Sonra İsrail'in kahraman ordusu vardı ama o da Lübnan'da Hizbullah'tan büyük tokat yedi. İsrail'de tedirginlik olduğuna dair haberler geliyor. Geleceklerini parlak görmüyorlar. İsrail'de bölgede var olmak istiyorsa kanun üstü davranmayacak.

El Cezire Türkiye, hem boşluk dolduracak hem de bir renk olacak

"El Cezire Türkiye" için çalışmalar ne durumda?

Hazırlıklar devam ediyor. Cine 5 alındı, yer kiralandı. Şimdilik hazırlık döneminde ama yayın tarihini tam olarak söylemek mümkün değil.

El Cezire Türkiye bir boşluğu mu dolduracak yoksa bir renk mi olacak?

El Cezire'nin üslubu Türkiye'deki haber kanallarından biraz farklı. Daha fazla habere ağırlık verecek. Bu yüzden de hem bir renk hem de bir boşluk dolduracak.

Zaman