Hüseyin EREN
Elbiseyi dokumak
Çıplak doğar, dikişsiz bir elbise giyer gideriz bu diyardan. Çocuk olur, genç olur, orta yaş derken; ihtiyarlığa ihtiyarımız olmadan teslim oluruz. Bu normal seyre uymayan nice kimse de vardır elbet.
Meslek seçimi, iş, eş evreleri boyunca nice kimliklere bürünür nice kimliklerden sıyrılırız. Baba denir, dede denir; ömür suları çekilir böylelikle...
Kimi zengin kimi fakir kimi meşhur kimi kendi halinde kimi kariyerli kimi boş gezen kimi memur kimi işçi vs. kimliği ile anılır ve çağrılırız bu akışta.
Bir gölgelik ömürde ne çok kimlik taşır da asıl kimliğimizi unuturuz çok zaman!
Kulluk.
Bütün kimliklerin derinliğinde ve ufkunda bu kimlik vardır gerçekte. Elest’te biçilmiş bir elbisedir o. Yeryüzü serüveninde kirletmeden sahibine temiz teslim etmektir kulluk.
Nimeti vereni görmek; hamd ile O’na mukabele etmektir...
Emirlerini yerine getirmek, nehiylerinden kaçınmaktır...
Afakta ve enfüste esma tecellisini hissedip bilmek ve o bilişle yaşamaktır...
Her şeyden geçmek; her şeyin O’ndan geldiğini ve O’na döndüğü idrakini taşımaktır...
Ezel ve Ebed Sultanın “Kelam-ı Ezlisinde” “Ben cinleri ve insanları bana ibadet etsinler diye yarattım” demesi çıplak hakikati göstermiyor mu?
Kur’an'ı, kainatı, hadiseleri, eşyayı bu hakikatle okumayı unutmak gerçekte kendini unutmaktır. Virüs bile “bunu unutmayın” diye etrafımızda geziniyor; “nehiylere mesafenizi koyun, emredilene koşun” hatırlatmasını yapıyor.
Hevayı bırakın, Hüda adına yaşayın demiyor mu?
Sadece o değil dahili ve harici düşmanların tasallutu, kaynayan fitneler, esen sefahat rüzgarları, musibetler, vefiyatlar aynı şeyi terennüm ediyor:
Kulsun kulluğun gereğini yap!
“Bunda bilmeyecek ne var bildiğimiz şey” denirse; en çok da unuttuğumuz şey cevabı gelir. Kesret kesafeti insan gibi çıplak hakikati örter, vehmi kimliklerin arasında sıkışır kulluk; tövbe ve istiğfarla parlatılmazsa kaybolur gider!
Niyetlerimiz ve amellerimizle dikişsiz elbisemizi dokuyoruz her günde, her anda. İkinci doğuşumuzda bu dokuma ile doğacağız vesselam.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.