Hasan TANRIVERDİ
Emir Dağı Birbirine Ulalı!
“Emir dağı birbirine Ulalı
Altın yüzük parmağına dolalı
Burnun mu büyüdü gelin olalı
Kız iken sevdiğim sen değil misin?”
Emirdağı’nı, Barla ve Kastamonu örneklerinde olduğu gibi, Bediüzzaman Hazretleri’nin Lâhikalarından ve yukarıda bir kısım dizelerini aldığım Emirdağ’ın meşhur türküsünden tanıyorduk.
Emirdağ Belediye Başkanı’nın önderliğinde yapılan “Bediüzzaman Evi’nin açılışı” ve “Anadolu Ağabeyleri “ panelinin düzenlenmesi vesilesiyle Emirdağı’na misafir olduk. Kelimenin tam anlamıyla heyecan ve mutluluk verici harika bir gün yaşadık.
Konuştuğumuz Emirdağlıların dost ve misafirperver bakışlarından kolayca anlaşılıyordu ki, bizlere: “Bu zamana kadar nerede kaldınız?” der gibiydiler. Onlar da sanki böyle bir günü bekliyorlarmış.
Panel konuşmalarının ilginçliği ve çekiciliği, Üstad’ı ve ona hizmet edenleri anlatması açısından, dinleyenleri haklı olarak coşturdu. İtiraf etmek gerekir ki, hem nostalji yaşadık, hem sevindik, hem de zaman zaman dönemin ceberrut ve baskıcı rejiminden dolayı Üstad’a ve Risale-i Nur’a hizmet edenlere çektirilen zulümlerin üzüntüsünden gözlerimiz yaşardı.
“Emir Dağı’na da kara gidelim
Ayvadan usandık nara gidelim…” sözlerinden ilham alarak, panelle ilgili yapıcı eleştirilerimi söylemek istiyorum.
Doğrusunu söylemek gerekirse, bu gibi panellerde bildiğimiz ve herkesin malûmu olmuş sözlerin yeniden hamasi nutuklarla söylenmesi, alkış almak için tribünlere konuşulduğu izlenimi vermesi dışında, yeni şeyleri duymak isteğimizi ifade etmek isteriz.
Örneğin; Üstadın seksen küsur yıllık ömrünün on altı yılını geçirdiği Emirdağ hayatının detaylarının kronolojik olarak verilmesi daha isabetli olurdu. Böylelikle onunla ve “Anadolu Ağabeyleri“ diye tanımladığımız talebeleri ile ilgili anlatılanlar, dinleyicilerin belleklerinde havada kalmaz, tarihi bir zemine oturtulabilirdi.
Emirdağ hayatı ile ilgili hatıraların küçük de olsa anlatılması, izleyicilerin şevk alması bakımından gerekli olduğu gibi, bizim ayrıntı olarak görebileceğimiz bazı anılar arasından, dinleyenler kendilerine göre iman hizmetinin şifrelerini yakalayabilirler.
Ayrıca keramet-i gaybiye olarak bilinen hadiselerin böyle toplantılarda bahse konu edilmesi, konulara tam vakıf olmayan izleyicilerin itirazlarına sebep olabildiği gibi, programın geneli hakkında olumsuz yargılara varmalarına da sebebiyet verebilir.
Netice olarak yapılan program, aynı zamanda bir araya gelme, kucaklaşma ve Üstadın talebeleri olan ağabeyleri tekrar görmemize imkân vermesi açısından ayrıca takdire şayandı. Üstad Bediüzzaman’ın dediği gibi “Hizmetin kendisi de bir ücrettir” sözünü aynen yaşadık. Aldığımız haz ve lezzet ile ücretimizin dünyevi bölümü peşin aldık.
Bizlere böyle heyecanlı ve mutlu bir gün yaşattığı için, başta Emirdağ Belediye Başkanı Cengiz Pala olmak üzere Risale Akademi’ye ve emeği geçen tüm ilgililere şükranlarımızı sunuyoruz. Bu programların devamı için dualarımızı gönderiyoruz. Tebrikler…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.