En nurlu lise kulubü: 'Hafızlık kulübü'

En nurlu lise kulubü: 'Hafızlık kulübü'

Çeyrek asırlık okul, üniversiteye giriş sınavlarında derece yapan öğrencileriyle adından sık sık söz ettiriyor.

Türkan Uymaz'ın haberi

Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi, Türkiye'nin ilk Anadolu imam hatip lisesi. Çeyrek asırlık okul, üniversiteye giriş sınavlarında derece yapan öğrencileriyle adından sık sık söz ettiriyor. Aslında bu başarılar tesadüf değil. Çünkü bu okulda öğrencilerin okul dersleri dışında tercih ettiği bir alanda kendini ifade edebilme ve geliştirme imkânı var.

"Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezberleyenlere hayret ederdim hep. Ezberlediğim bir şeyi unutma fobim vardı. Bir gün hafızlığa adım atacağım aklımın ucundan bile geçmezdi." diyor Ökkeş. Şimdi Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde 10. sınıf öğrencisi. İyi bir okulda okuyabilmek için memleketi Kilis'ten kalkmış gelmiş. Ailesi Kilis'te, Ökkeş okulun yurdunda kalıyor. Yatılı okulda okuyanlar bilir, ilk zamanlar bir anda başlayan mide ağrıları; yalnızlık hissine kapılma; aile ve memleket özlemi; bütün bunlar üstüne üstüne gelir insanın. Ökkeş de geçirmiş bu buhranlı günleri. Neyse ki herkes gibi çok zaman geçmeden alışmış. Şu sıralar hayatından çok memnun. Öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla arası gayet iyi. Bir de her daim özenerek baktığı hafızlık eğitimine başlamış geçen sene. Hayır işlerinin manisi çok olur derler ya, hafızlık Ökkeş'in gözünde büyümüş. Zaman zaman ezber yapmayı bırakmış. Hafızlıktan da vazgeçmiş. Ta ki, meslek dersleri öğretmeni Süleyman Aydın 'Hafızlık kulübü açıyoruz' diyene kadar...

Gerçek şu ki, pek çoğumuzun zihninde 'eğitime ara vermeden ya da okulu bırakmadan hafız olunmaz' gibi bir algı var. Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin 'Hafızlık Kulübü', okula devam ederken ezber yapılabileceğinin en güzel örneği açıkçası. Bakın, ismi kulağa hoş gelen kulübün hikâyesi nasılmış: Bundan iki sene önce okulun meslek dersleri öğretmenleri Süleyman Aydın ile Kamil Güldemir, kafa kafaya verir ve öğrencilerinin her daim Kur'an-ı Kerim ile hemdem olmalarını sağlamak için beyin fırtınası yaparlar. Öğrencilerin bilinçli birer imam hatip olarak mezun olmaları için yapılması gerekenleri alt alta yazarlar. Kendileri hafız olan hocalarımız, sonunda bu okula gelen öğrencilerin gönüllü olanlarını hafız olarak yetiştirmeye karar verirler. Hafızlık kulübü fikri bu düşüncelerden doğar. İki senelik kulübe şimdiye kadar yüz elliden fazla öğrenci uğramış. Şu sıralar kırka yakın devamlı üyesi var.

Ezber, hep birlikte kolay...

Seher vaktinde Hüseyin, Abdüs-samed'i uyandırıyor. Abdüssamed, Ökkeş'i; Ökkeş, Muhammed Emin'i. Espriler, şakalar gırla gidiyor. Kim demiş erkenden uyanmak zor diye! Bu saatler, kulüp üyeleri için eğlenceli hale gelmiş çoktan. Kur'an-ı Kerim okumaya hazırlık vakti geliyor. Kıyafet değişikliği, abdest derken saat beş buçuğa yaklaşıyor. Tam buçukta herkes çalışma salonunda. Süleyman Hoca da saatini hiç şaşırmadan geliyor. Öğrencileriyle bir iki kelam ettikten sonra hafızlık eğitimi başlıyor. Çoğu zaman bire bir çalışılıyor. Süleyman Hoca gerekli gördüğünde toplu ders anlatıyor. Öğrencilerden okula yeni başlayan da var, son sınıfa gelen de. Her biri Kur'an-ı Kerim'in hangi kısmında kaldıysa tek başına o kısmı ezberlemeye çalışıyor. Süleyman Hoca tek tek dinliyor.

Hafızlık Kulübü'nün planı, dört senelik paket program olduğu için henüz hafızlığını tamamlayan yok. Ama hepsi, pazar günleri hariç her gün düzenli bir şekilde çalışıyor. Haftanın bir günü Kamil Hoca yurda geliyor. Her iki hocamız da öğrencilerinin okul derslerindeki başarılarından ve eğitimdeki performanslarından çok memnun. Öğrencilerin ise ortak kanaati şöyle: "Tek başımıza beş dakikada sıkılıyoruz. Birlikte olunca ezber yapmak zevkli hale geliyor. Hocalarımız da bizi hep motive ediyor. Hafızlık, sanıldığı gibi zor değilmiş. Allah, Kur'an-ı Kerim'in kapılarını açarak bize yardım ediyor." Genç hafız adayları saat yediye kadar çalışıp, sekize kadar kahvaltı yapıp okula gidiyorlar. Hafızlık Kulübü, uzun tatil fırsatlarından da istifade ediyor. Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi, dört senede bir, pek çok hafız yetiştirecek belli ki. Bize de, "Allah hafızalarına güç kuvvet versin." demek düşüyor.

***

Öğrenciler eve gitmek istemiyor

Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Mitat Tekçam, okulun en eski mezunlarından. Kendisi, 85-93 yılları arasında burada öğrenciymiş meğer. Uzun zamandır buralarda olduğu için okulla ilgili değişim sürecini de iyi biliyor. Kartal İmam Hatip Lisesi, 1994 yılında Mustafa Önder Kıyıklık ile ilk kez Türkiye birinciliğini kazanmış. Sonraki yıllarda da üniversiteye giriş sınavlarında derece almaya devam etmiş. Okulun başarılı öğrenciler yetiştirmesi gelenek haline gelmiş desek, yanlış olmaz. Mitat Tekçam, bunu öğretmenlerin sürekli desteğine ve okulda yapılan etkinliklere bağlıyor. İşin açıkçası, bizim anlatabildiğimiz sadece Hafızlık Kulübü. Bu okulda tam 35 tane kulüp, her kulübün sorumlu bir öğretmeni ve meraklı öğrencileri var. Tekçam, "Öğrencinin sağlıklı bir arkadaş ortamına ihtiyacı var. Kendisini akademik ve kültürel anlamda yetiştirebilmeli. Okulumuzda; aile birliği, öğretmenler, mezunlar derneği hepsi iç içe. Ortam güzel, öğrenci bazen evine tatile bile gitmek istemiyor." diyor. Kulüpler arasında neler var neler... İngilizce drama, sade yaşam, etik değerler, kardeşlik ve Mesnevi okuma kulüpleri bunlardan sadece birkaçı.
***

İlk göz ağrısı Seher dergisi

Okul gazetesi, dergi vesaire hemen her okulda gördüğümüz bir etkinlik. Ancak Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'ni farklı kılan, burada dokuz farklı alanda dergi çıkarılıyor olması. Mavi Elma, Azade, Kültür Mantarı, Sedef; hemen hepsi liseli yazarların kaleminden çıkan nitelikli, faydalı, eğlenceli dergiler. Okul, mecmua çalışmalarına 1988 yılında 'Seher' dergisiyle başlamış. Seher dergisi, ilk göz ağrısı. Derken okul idaresi, karikatürist öğrencilerini keşfetmiş. Devekuşu dergisi çıkarmaya başlamışlar. Derginin şimdiki ismi ise 'Çekirdeksiz Karpuz' karikatür dergisi. 'Kalem', okulun tek gazetesi. İşin aslı, bu okulda öğrenciler kendilerini istedikleri alanda ifade edebiliyor.

Zaman