Endonezya'da Risale-i Nur Çalıştayı ve Nursi köşesi
İİKV ve Endonezya Darussalam Gontor Üniversitesi'nin 7-8 Eylül 2023 tarihinde düzenlediği Uluslararası Çalıştayda, farklı disiplinlerden birçok akademisyen "Bilim ve Eğitim Felsefesinde Harfî ve İsmî Yaklaşımlar" konusu üzerinde müzakerelerde bulundu
Endonezya Darussalam Gontor Üniversitesi'nde 2 gün boyunca 4 oturum şeklinde devam eden programa İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'ndan İİKV Mütevelli Heyeti Başkanı Said Yüce, Prof. Dr. Necati Aydın, Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, doktora adayları Ahmet Subaşı ve Tuğba Türkoğlu, Endonezya Nur Semesta Vakfı'ndan ise Hasbi Şen katıldı.
NURSİ KÖŞESİ
Açılış Programı'nda konuşma yapan Endonezya Darussalam Gontor Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamid Fahmy Zarkasyi, konuşmasında İİKV ile çok ortak projeler yaptıklarını dile getirdi. Sözlerinde geçtiğimiz senelerde vakfımıza ortaklaşa düzenlenen Uluslararası Risale-i Nur ve Modern Bilimler Konferansı'nı hatırlatan Zarkasyi, İİKV ile yaptıkları antlaşma sonrası kampüslerinde kurulan "Nursi Köşesi"ne de değindi.
Zarkasyi, üniversitelerinin medresesinde her Pazar Risale-i Nur dersleri yapıldığını, aynı zamanda üniversitelerinden birçok öğrencinin de Risale-i Nur üzerine tez yazdıklarının da altını çizdi ve şöyle devam etti:
"Bununla beraber Bediüzzaman Said Nursi üzerine birçok çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Elhamdulillah geçen seneki tezlerden biri bu yıl yayınlandı. İlk çalışmayı Prof. Dr. Amal Zarkasyi yapmıştı. En sondaki doktora tezlerinden biri de "İnsanlık Meselesinde Medeniyet Gözlüğüyle Said Nursi" olmuştu. İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'na çok teşekkür ediyoruz. İnşallah gelecekte daha iyi programlarımız olacak. Bu çalışmalarla ilgilenenler İstanbul İlim ve Kültür Vakfı'na gidip kendini yetiştirebilir."
200 YILDIR DÜNYA ÜZERİNDE YARATICI İLE YARATILAN ARASINDAKİ İLİŞKİYİ KOPARAN BİR FELSEFE VAR
İstanbul İlim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Said Yüce açılış konuşmasında "Biz dünyanın farklı bölgelerinden gelen insanlarız. Ama İnsanlığın ve ümmetin iyiliği için çalışanlar olarak bir vücut gibiyiz" sözleriyle müminler arasındaki uhuvvet ve ittihada vurgu yaptı. Yüce, Gontor Üniversitesi bünyesinde yapılan tüm çalışmalardan, medreseden ve Nursi köşesinden ötürü üniversite yönetimine teşekkürlerini iletti.
Yüce, "iki hafta önce İstanbul’da çok güzel bir organizasyon gerçekleştirdik" sözleriyle vakıfta gerçekleşen "Eğiticileri Eğitmek Programı"na atıfta bulundu ve Mana-yı harfi kavramının eğiticilere yönelik bir eğitim olduğunu vurguladı ve ekledi:
"Yaklaşık 200 yıldır ne yazık ki dünya üzerinde yaratıcı ile yaratılan arasındaki ilişkiyi koparan bir felsefe bulunmaktadır. Ve bu eğitim felsefesi yalnızca batıda değil tüm dünyada benimsenmiş durumdadır. Bu felsefeyi herşeyin tesadüfen, doğa itibariyle veya kendi kendini gerçekleştiğini iddia etmektedir. Bugün hangi eğitim kitabına veya bilim dergisine baksak hepsinde bu bakış açıları mühim bir yer teşkil etmektedir."
Bu felsefeye karşı mücadele ederken "mana-yı harfi ve ismi" kavramlarının ayrımı üzerine çalışmanın çok anahtar bir nokta olduğunun altını çizen Yüce, "Kanunlar üzerinden kainattaki Esma tecellileri, ancak mana-yı harfi kavramının sunduğu bakış açısıyla görülebilir. Örneğin kuzunun annesinden süt emmesi 'Rahim' isminin çok açık bir göstergesidir."
Yüce, sözlerini bitirirken önümüzdeki 2 gün boyunca bölgeden gelen birçok İlim adamıyla "mana-yı harfi kavramının bilim felsefesine nasıl taşınabileceği" konusunun tartışılacağını, ardından 2 gün boyunca da "öğretmenlere yönelik yoğunlaştırılmış 5d eğitimi" verileceğini dile getirdi ve "bizim hayattaki en büyük gayemiz başta kendimiz daha sonra tüm insanlığın imanı namına çalışmaktır. Herkese teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
İSLAM MEDENİYETİNDE EN ÖNEMLİ CİHAZ KALPTİR
Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, açılış konuşmasına "İslam tarihi diğer dinlerin tarihi gibi değildir" sözleriyle başladı. İslam tarihinin aynı zamanda, kanun tarihi, bilgi tarihi ve bilim tarihi olduğunu söyleyen Açıkgenç, bunun sebebini ise "İslam medeniyetinde İlim sürecinin İslamın kendisiyle başlaması" olarak açıkladı: "Kur'an der ki; gözleri var ama görmezler. Çünkü islam medeniyetinde en önemli cihaz kalptir. Kalp ihya edilmezse; akıl, göz veya diğer cihazlar manevi ilimleri ve manaları göremez ve kavrayamaz."
Açıkgenç, bu sebeple ilim kavramının gerçekten ne olduğunu anlamanın çok önemli olduğunu vurgularken, daha önemlisinin de İslamda bilginin oluşma sürecini anlamanın çok mühim olduğundan bahsetti ve "Eğer biz ilimde gerilersek, her şeyde gerileriz. Peki bu ilimden kasıt nedir? Sadece Batı felsefenin öğrettiği salt data mıdır, yoksa ilimlerin içine nüfuz ettirilen anlayış mıdır?" şeklinde konuştu.
İslam medeniyetinin bu sebeple baştan sona İlim medeniyeti olduğunu söyleyen Açıkgenç, bununla birlikte bu ilmin "modern felsefenin anladığı ilim olmadığını ve bunu anlamanın da her şeyin zemini olduğuna" dikkat çekti.
"Bilim ve Eğitim Felsefesinde Harfî ve İsmî Yaklaşımlar" Konulu Uluslararası Çalıştay oturumlarla iki gün boyunca devam ediyor. Ardından iki boyunca ise Prof. Dr. Necati Aydın öncülüğünde İİK (Integrated İslamic Knowledge) ve İİKV işbirliği ile 25 eğiticiyle yoğunlaştırılmış 5D thinking mana-yı harfi dersleri verecek. Program 10 Eylül’de son bulacak.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.