Hüseyin EREN
Enfüsi siyaset
Siyaset çok konuşulan, çok meşgul eden, çok zaman “zaman” ı harcayan cazibedar bir mevzu; ne onla oluyor, ne de onsuz, sonu gelmez tartışmaların odak noktasında sürüp, sürünüp gidiyor… Hamurun olması için çok su harcanıyor, fakat bir türlü kıvama gelmiyor pişecek hale gelmesi için…
Risale-i Nur siyasete nasıl bakmış, oturmuş, herkesçe her şeyi ile anlaşılıp mutabık kalınmış bir mevzu değil; imani mevzulardaki birliktelik bunda yok, farklı bakış ve yorumlar sürüp gidiyor, dâhildeki sancıların büyük bir kısmında etken oluşu dün olduğu gibi bugün de devam ediyor…
Meyve’nin “Dördüncü Mesele”si siyasi bakışı en iyi özetleyen bahislerden biri aslında; dünya savaşı olduğu halde kendi iç dünyasında hiç kıpırdamayan, hiç ehemmiyet vermeyen tavrı açıklarken serdettiği gerçekler bugün için de geçerli; her müslümanın başına dünya genişliğinde ebedi bir dünyayı kazanmak veya kaybetmek davası bu kısa dünya hayatında açılmış, öyleyse en birinci dava en başa alınmalı…
Başka yerlerde şeytani siyasetten neden kaçtığı, otuz beş sene bakmadığı halde birkaç saat – evet birkaç saat – neden baktığını izahatlar yapıyor, gündem itibariyle değer görülüyorsa ilgili yerler bakılabilir… Bütün bunlar Bediüzzaman’ın afaka bakan siyasete bakışı ve yorumları, özden ayrılmadan ilcaatı zamana göre yeni şekiller vermesi, ila “Dördüncü Mesele” ila “Dördüncü Mesele”…
Bizler Bediüzzaman’ın sergilediği o tavrı bugün yapamayız, yapamamamız o yüksek iman, o ulvi şuur olmamasından, aynen onun gibi yapamıyorsak her şeyi ile de terk edemeyiz; onu rehber alarak yapabildiğimiz kadar yapar, gücümüzce gayret içinde pekâlâ olabiliriz…
Bir de dâhilde siyasete bakışı ve yaşayışı var ki Bediüzzaman’ın, yeterlice anlaşılmış değil, yeterince üzerinde durulmuş da değil; afakî siyaset enfüsi olana galip gelmiş:
“Siyasetten ve siyasi manasını işmam eden maddi ve manevi mertebelerden “ihlâs sırrı” ile bütün kuvvetiyle kaçan...”
Şualar’da uzun bir cümleden bir kesitini aldığımız bu parça yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için bütünlüğü içerisinde okunup değerlendirilebilinir… (sayfa kaç derseniz, 300’den sonra, bu vesile ile biraz karıştırılıp yeni keşifler yapılabilinir, afakî ve enfüsi siyaset cezbesinden kaçılabilinirse eğer.)
Bunca yıl yaşadığımız, yaşıyor olduğumuz dâhili sancılar dikkatlice incelendiğinde siyaset, asılda enfüsi siyaset mevzuu iyi anlaşılmadığı, anlaşıldığı kadarıyla da olsa iyi uygulamadığından kaynaklanıyor; anlaşılmış olsaydı şahsa endeksli hizmet – ne Risale- i Nur’un içinde, ne de dışında – böyle muvaffak olur muydu? Meşveret, - maddi ve manevi makamları eriten meşveret - her grup kendi içinde ve geniş dairede gruplar arasında uygulanıyor olsaydı bugün bir şahıs görünmezdi, - hizmet eden herkes makbulümüzdür, dua da edilmelidir -, asıl olan Risale’lerin yaşanıyor olunmasıyla görülmesi, örnek alınması, rehber kabul edilmesi, bunu engelleyen herkes gölgeliyor, küçük daireden büyük dünya dairesine kadar…
İstiğfara sebep olması için “Dördüncü Mesele” ile birinci ve ikinci “İhlâs Risalesi” ni birlikte okumak duasıyla.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.