Tarihî ve Siyâsî Rüyalar: Sasani Kisralarına ve Himyer Krallarına Ait Rüyalar

Sasani Devleti Kisralarına Ait Rüyalar

1.Rüya: Sasani hükümdarı I. Erdeşir’in oğlu I. Şâpûr (M.S. 240-270) babası hayatta iken rüyasında “Hapishaneler inşa ettiğini ve Rum tarafından maymun ve hınzırları oraya soktuğunu ve başında 31 tane haç olduğunu gördü.” Rüyasını tabirciye anlattı. Tabirci: “31 sene hüküm süreceksin. Hapishaneler sayısınca şehir kuracaksın. Ve Rumlardan esirler tutacaksın” dedi. Ve tabir ettiği gibi çıktı. Babasının ölümünden sonra Rumlara[1] hükümdar oldu ve Nisabur, Ahvez ve Savran şehirlerini kurdu.[2]

Rüyanın tahlili: Rüyada maymun, Hz. Danyal’in (AS) bildirdiği üzere gaddar, büyücü ve bozguncu kişi demektir. Bazı rüyalarda ise karaktersiz, kişiliksiz ve ahlaksız kişi anlamındadır. Domuz ise, saplantı derecesinde hırslı, namussuz, helal-haram ayrımı yapmadan her şeyi yutmaya çalışan açgözlü kişi demektir. Rüyanın bildirdiği üzere Hıristiyan Roma askerleri, maymun karakterini sergileyecek şekilde bozguncu ve karaktersiz, domuz karakterini sergileyecek şekilde hırslı ve açgözlü bir hale girdikleri için rüyada bu şekilde görünmektedirler. Şâpûr’un, hapishaneler inşa edecek derecede savaşlarda Romalılardan esirler alacağını rüya bildirmektedir. Ki aynen gerçekleşmiştir.

Tabirci rüyadaki ta’rizi iyi yakalayarak Şâpûr iktidarının, halkı için hayatı zindana çevirecek bir yönetim sergileyeceğini rüyadaki hapishane detayından yakalamıştır. Başka açıdan da Romalı esirler, köle haline getirilecek ve İran iktidarının kurduğu şehirler onlar için hapishane hükmünde kurtuluşu olmayan bir yapı sergileyecek manasındadır. Bununla beraber tarihî kaynaklar Roma zulmünden kaçan Hıristiyanların Şâpûr iktidarın göçmen olarak sığındıklarını bildirmektedir.[3]

Şâpûr’un başında 31 haç olmasını tabirci, 31 yıllık iktidar olarak yorumlamaktadır. Haç eğer Hıristiyanlığın sembolü olarak ele alınırsa, bu rüya Şâpûr’un iktidarı döneminde Hıristiyan mazlum halkın Onun iktidarına sığınacağı ve Onun iktidarının şerefi ve baş tacı olacaklarını bildirmekle haberci bir rüya hüviyetini sergiler. Eğer haçı normal boyutuyla ele alırsak haç, dikey boyutuyla güney ve kuzeyi, yatay boyutuyla doğu ve batıyı sembolize eder. Başında 31 haç olması ise Şâpûr’un iktidarının doğu ve batı, kuzey ve güneye hâkim olarak 31 yıl süreceği anlamına gelmektedir. Tarihî verilerin gösterdiği üzere Şâpûr döneminde Sasani iktidarı o derece Romalılara karşı galebe etmiştir ki, art arda mağlubiyetleri Roma tarihi için bir utanç levhası olmuştur.

2.Rüya: Sasani hükümdarı Nuşirevan[4] rüyasında altın bir kadehten şarap içtiğini ve kendisi ile beraber bir hınzırın da aynı kadehten şarap içtiğini gördü. Rüyasını bir tabirciye anlattı. Tabirci:

-“Bütün kadınlarını bir yere topla, erkek hizmetçileri ve çocukları dışarıya çıkart. Beni de gözlerim bağlı olduğu halde onların arasına al” dedi. Nuşirevan söylenen yaptı. Tabirci bir def çalmaya başladı ve Nuşirevan’a:

-“Hanımlarının tek tek soyunmalarını emret ve raks etmelerini iste” dedi. Sıra bir cariyeye geldiğinde hükümdarın gözdelerinden birisi:

-“Ey hükümdar! O çok iffetli ve utangaç bir cariyedir, onu soymasanız” dedi. Nuşirevan:

-“Herkesin soyunması gerekiyor” dedi. Cariye soyunduğunda gerçekte kadın kılığına girmiş, bir erkek olduğu anlaşıldı. Tabirci:

-“İşte ey hükümdar! Rüyanın tabiri budur. Rüyandaki kadeh, bu gözde kadınındır. O kadehten içtiğin şarap, ondan faydalanmandır. Kadehinde sana ortak olan hınzır da bu adamdır” dedi.[5]

Rüyanın tahlili: Evlenen kişilerin yaşadıkları aşk ve cinsel ilişkide aldıkları zevk rüyalarda şarap içmek olarak görünür. Bu şekilde görülmüş başka rüyalar da bulunuyor. Bu tarz rüyalarda, aşk ve cinsellikten alınan lezzetin koyuluğuna göre şarabın rengi de değişkenlik arz edebiliyor. Bu sembolleşme 531-579 yılları arasında iktidarda bulunan Nuşirevan ile cariyesi arasındaki aşk ve cinsellikte de aynen gerçekleşmiştir. Bu çerçevede bu sembolleşme, kollektif evrensel bir sembolü bildirmektedir.

Rüyadaki altın kadeh, tabircinin bildirdiği üzere, Nuşirevan’ın gözde cariyesi manasındadır. Eğer kadeh, renk olarak altın renginde madde olarak camdansa, Hz. Peygamber’in (SAV) bir hadisinde bildirdiği üzere cam, kırılganlığı ve nezaketi noktasında kadına semboldür.[6] Eğer doğrudan altından bir kadehse, bu durumda altın madeni, kişinin duygu ve düşüncelerini anlayarak kendisiyle ruh bağı da kurduğu bir samimi dostluğun sembolü olmasından Nuşirevan’ın bu gözde cariyesinin[7] kendisine canından daha yakın konumda olduğunu ifade eder. Başka boyutta ise rüyada altın, gitmenin ve kişiden uzaklaşmanın sembolü olduğundan o cariyenin zaman içinde elinden çıkacağı ve rüyadaki “hınzır” ile gideceğine de işaret eder.

Hınzırın aynı kadehten şarap içmesi ise, tabircinin doğru algıladığı üzere, kadın kılığına girerek cariyeyle gayr-ı meşru ilişki kuran erkek manasındadır. Hınzır olarak sembolleşmesinin mantığı şudur: Eğer bu kişinin cariye ile Nuşirevan öncesinde bir sevgililik bağı varsa, bu durumda yaşadıkları ilişki boyutu ile eşi konumunda olan cariyeyi Nuşirevan ile paylaşması ve kıskanmaması noktasından hınzıra benzemektedir. Çünkü diğer hayvanların aksine olarak domuzlar eşlerine karşı kıskançlık duygusu taşımazlar. Diğer boyuttan ise domuz hırsın saplantılı halinin sembolüdür. Bu çerçeveden bakılırsa bu kişi, cariyeyi bir cinsel obje olarak kullanan, alacağı cinsel zevki saplantı haline getirip hayatı pahasına zevk hırsına kapılan bir yapıyı taşımaktadır. Bundan dolayı hınzır ile sembolleşmektedir.

Himyer Devleti Krallarına Ait Rüyalar

1.Rüya: Himyer kralı Seyf bin Ziyezen (M.S. 516-578) rüyasında gökten Aden topraklarına ateş yağdığını ve oradaki her eve bir kor düştüğünü, korların sönüp kömür olduğunu gördüğünü rüya tabircisine anlattı. Tabirci: “Şehrini Habeşî zenciler istila edecek” dedi. Ve bu şekilde oldu.[8]

Rüyanın tahlili: Himyer krallığı Yemen’dedir. Aden ise, Yemen’in en kıymetli şehirlerinden birisidir. Rüya ilminde Aden, Cennet’in sembolüdür. Rüyada gökten yağan ateş, semavî bir musibet hükmünde olan Habeşlilerin Yemen’e tasallutunu bildirmektedir. Ki Habeşliler Eryat kumandasında 525 yılında Yemen’i istila etmiş, sonraki yıllarda Eryat ile ordusunda bulunan Ebrehe arasında çıkan anlaşmazlık 537 yılında Ebrehe’nin başa geçmesiyle neticelenmiştir. Ebrehe, Kâbe’yi yıkmaya gelen ve Fil Vakası’nın sebebi olan Yemen valisidir. Rüya ilminde yağmur gibi umumi hadiseler, İbn-i Sirin’in bildirdiği üzere, bir bölgeye veya kişiye has kalmıyorsa, toplumsal veya insanlık çapınca bir bela ve âfetin habercisidir.[9]

Aden bölgesine gökten yağan ateş rüyası da, Yemen’e gelen acılı ve acıklı bir idarenin habercisi olmaktadır. Rüya ilminde ateş kişisel ve ferdî boyutta acı, meşakkat, sıkıntılı haller manasına geldiği gibi toplumsal boyutta fitne, kargaşa, savaş ve bozgunculuk, anarşi ve komünizm gibi manalara gelmektedir. Rüyadaki her eve düşen kor, Kader’in takdiri neticesinde her bir Himyerî ailesine Habeş istilası musibetinden düşen hisse ve acı demektir. Eğer Seyf bin Ziyezen, rüyayı iktidarı öncesinde görmüşse, ülkesinde Habeş istilası ile meydana gelen acılı sahneleri müşahede etmiş demektir. Bu durumda rüyadaki evlere düşen korların sönüp kömür haline gelmesi, gökten acı verici olarak yağan ateş ve kor parçalarının, Habeşli askerler olduğu, müşrik Yemen halkının Hıristiyan Habeşlilerce istilasının İlâhî bir ceza hüviyetinde olduğu anlamına gelir. Ki tabirci de siyah renkteki kömürleri, zenci Habeş askerleri olarak yorumlamıştır. Her evde bu askerlerin olması, alevlerinin sönmesi gösterir ki, istila sonrasında alevleri sönecek, aslî hüviyetlerini sergileyecekler… Fakat ateş gibi istila edici, yakıcı ve tüketici bir zulüm sergileyecekleri rüyadan anlaşılıyor.

Eğer Seyf’in rüyası, kendisinin İran kisrası Nuşirevan-ı âdilin desteğiyle Habeş iktidarını ortadan kaldırması ve başa geçmesi sonrasında görülmüşse rüyanın manası şöyle olur: Seyf, Ebrehe ve varislerinin zulümleriyle inleyen Yemen halkını, bu zulümlerden kurtarmış ve yaptığı icraat, Yemen halkının her birinin evine mutluluk ve ferah olarak yansımıştır. Rüyanın haber verdiği üzere Habeşliler Seyf’i katledecekler ve bu katletmeleri, her bir Himyer ailesinde etkisini ve tesirini gösteren bir acı musibet olacaktır. Gökten inen bir ateş yağmuru gibi… Bu çerçevede rüyadaki Aden’e gökten yağan ateş, toplumsal bir acının habercisidir. Her bir eve düşen kor, bu toplumsal acıdan her bir aileye yansıyan kısmı ifade etmektedir. Ateşlerin sönmesiyle evlerde ortaya çıkan kömürler, Habeşlilerin eski idaresi ve yeni cinayetlerinin her bir ev halkının dünyasında bıraktığı karanlık iz demektir. Aynı zamanda kömür, yaşanan durumun vahametinin ve akabinde ne getireceğinin belirsizliğinin de sembolüdür.

Bu çerçevede Seyf bin Ziyezen tarafından görülen bu rüya, görülme tarihinin belirsizliği cihetiyle iki tarzda yorumlandığında ilkinde, yaşanan Habeşî zulmünün mahiyetine ve sebebine dair “rapor tarzı bir rüya” mahiyetinde olmaktadır; iki boyutuyla ise yakında yaşanacak acı bir toplumsal olayın bir “haberci rüyası” olmaktadır.

(Devam edecek)

[1] Burada bir sehiv var. Sabur, Sasani hükümdarıdır. Müellif eğer Rumların bulundukları topraklara hükmedecek şekilde başa geçti demek istiyorsa, doğrudur. Aksi takdirde bir tarihî hata metinde bulunmaktadır.

[2] Ebu Hafs Seyyid İbrahim İmran Hocaefendi, trc. Halil İbrahim SUNAR, İki İslam ÂlimindenGeniş Rüya Tabirleri Ansiklopedisi, s.445.

[3] https://tr.wikipedia.org/wiki/Sasani_%C4%B0mparatorlu%C4%9Fu.

[4] I. Hüsrev olarak değil de İslam tarihinde “Nuşirevan-ı âdil” diye meşhur olmuştur. İktidar dönemi M.S. 531-579 yılları arasındadır.

[5] Ebu Hafs Seyyid İbrahim İmran Hocaefendi, trc. Halil İbrahim SUNAR, İki İslam ÂlimindenGeniş Rüya Tabirleri Ansiklopedisi, s.462.

[6] Müslim, Fedâil, 72.

[7] Aynen Hürrem Sultan gibi… Hürrem Sultan, güzel olmasa da Kanuni Sultan Süleyman’ı anlayan, duygu ve düşüncelerine tam mukabil gelen yapısıyla en sevilen eşi olmuştur.

[8] Ebu Hafs Seyyid İbrahim İmran Hocaefendi, trc. Halil İbrahim SUNAR, İki İslam ÂlimindenGeniş Rüya Tabirleri Ansiklopedisi, s.618.

[9] Bkz. Tefsirü’l-Ahlam, Mukaddime.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.