Ergenekoncu paşanın Nurcu merakı!
Rusya'ya kaçtığı iddia edilen Tuğgeneral Levent Ersöz'ün özellikle Ankara'da Nur Talebelerini gizli kamera ile izlediği ve Nurcular arasına Ergenekon anlayışını sızdırmaya çalıştığı ortaya çıktı
Tuncay Güney’in, 1990’lı yıllarda öldürülen pek çok kişinin asitle yakıldıktan sonra Silopi'deki BOTAŞ tesisleri ve açılan kuyulara gömüldüğü iddialarını dikkate alan Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı, kuyuların açılmasına karar verdi.
Bugün gazetesinde yer alan habere göre, Tuncay Güney'in itiraflarıyla yeniden gündeme gelen JİTEM'in asit çukurlarıyla ilgili Silopi Cumhuriyet Savcılığı'nın 'açılması' yönünde verdiği karar Rusya'ya kaçan Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ü yeniden akıllara getirdi.
Konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Silopi Belediye Başkanı Muhsin Kunur, kayıp olaylarının yaşandığı dönemde Ersöz'ün Şırnak'ta Alay Komutanlığı yaptığını söyledi.Kunur, Aktüel’e verdiği mülakatta 1992-96 arasında sadece Silopi'de 35'e yakın insanın kaybolduğunu aktararak, "Ergenekon çetesi hakkında dava açılınca kayıp yakınlarına "Gelin bildirimde bulunun, bunları savcılara bildirelim' dedik. Ama kimse gelmedi. Buralarda Levent Ersöz ve ekibinin kurduğu korku imparatorluğu hâlâ sürüyor anlaşılan" dedi.
Ergenekon operasyonu başlayınca Rusya'ya kaçan Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün marifetleri bununla sınırlı değil.
Emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün özellikle Ankara merkezli faaliyeterinde Nur Talebelerini izlediği, gizli kamera ile çektiği ve Nurcular arasına Ergenekon anlayışını sızdırmaya çalıştığı ortaya çıkmıştı.
Ergenekon istihbarat elemanı olarak kullandığı ve çocukları taciz ettiği suçlamasıyla tutuklanan Yüksel Dilsiz, mahkemede ilginç itiraflarda bulunmuştu.
Kendini 'istihbarat yüzbaşısı' olarak tanıtan Dilsiz, darbe hazırlığı içinde bulunan eski Jandarma Genel Komutanı Org. Şener Eruygur ve ekibinin bu amaçla 'Rüzgar 001' koduyla bir dosya hazırlayıp istihbarat topladıklarını ifade ederek, “Ersöz Paşa beni görevlendirdi. Milletvekillerini ve bazı subayları fişledik. Darbe planı çerçevesinde hazırladığım dosyayı Eruygur'a elden teslim ettim. İstihbarat bilgileri olarak düzenlenmiş dosya ile ilgili Paşa, ilk defa böyle bir çalışma olduğunu söyleyip beni tebrik etti ve alnımdan öptü” dedi.
Ersöz'ün isteğiyle kitap yazdıracaklardı
Ersöz'ün emekli olduktan sonra kendisini tekrar arayıp Doğan Holding'ten biriyle görüştürmek istediğini belirten Dilsiz şu iddialarda bulundu: “Ersöz Paşa, Doğan Grubu'ndan biri ile beni görüştüreceğini söyleyip, 'Bu faaliyetlerini onlarla devam ettireceksin. Sana kitap yazdıracaklar, dedi.” 23 Nisan 2006'da Hürriyet gazetesinde yayınlanan 'Mustafa Sungur fişlemesi' haberinde, gizli kamera ile çekilen görüntülerin basına sızdırıldığını itiraf eden Dilsiz, “Ankara'daki çalışmam ise tamamen siyasilere yönelikti” dedi.
Hürriyet'in söz konusu haberinde, “3 AKP milletvekilinin 2003 Ekim'inde Ankara Beştepe Hacıbayram Mescidi'nde, Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mustafa Sungur'la çekilen görüntüleri bir istihbarat raporuna yansıdı” deniliyordu.