Eski Camii'ndeki sanatsal zenginlikleri gün yüzüne çıktı

Eski Camii'ndeki sanatsal zenginlikleri gün yüzüne çıktı

Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyan çalışmaları, Eski Camii'ndeki önemli sanatsal zenginlikleri gün yüzüne çıkardı.

Kadri Kılıç'ın Haberi

Edirne'nin en önemli tarihi yapılarından biri olan caminin yapımına 1403 yılında Süleyman Çelebi döneminde başlandı. Osmanlı'nın fetret dönemine denk gelen yapım çalışmaları 1414 yılında Çelebi Sultan Mehmet döneminde tamamlandı.
Bir dönem içinde Osmanlı padişahlarının namaz kıldığı camii zamanla yıpranmaya başladı. Asırlarca ayakta duran muhteşem yapının daha fazla yıpranmaması için restorasyon çalışması başlatıldı. Belirli aralıklarla uzun yıllar devam eden çalışmalara son bir yıl içerisinde hız verildi ve onarım çalışmalarında son aşamaya gelindi. Camin dış kesiminde yapılan çalışmalarda yıpranan alanlar onarıldı. Bu sayede camii eski günlerindeki görünümüne kavuşmuş oldu.

Camiinin iç kesiminde yapılan ince çalışmalar kapsamında hünkâr ve müezzin mahfillerin üzerindeki sonradan yapılan yağlı boyalar kazındı. Boyaların kaldırılmasından sonra mahfillerin ilk yapıldığı 1763'lü yıllardan kalan "Edirnekari" işlemeleri ortaya çıktı. Edirnekari bezemelerinin ortaya çıkarılmasından sonra harap durumda olan hünkâr mahfili de onarılarak ibadete ve ziyarete hazır duruma getirildi. Bugüne kadar Edirne'deki dini yapılar içerisinde sadece Selimiye Camii müezzin mahfilinde rastlanan Edirnekari işlemesi bu kez Eski Cami'nde ortaya çıktı.

Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Özer, Eski Cami'nin onarımı kapsamında birçok çalışmanın yapıldığını belirterek bunlardan en önemlisinin Edirnekari işleme sanatının ortaya çıkarılması olduğunu söyledi. Müezzin ve hünkâr mahfillerinde bulunan ahşap sanatının en nadide örneklerinin herhangi bir kaynakta geçmediğini kaydeden Özer, ortaya çıkarılan işlemelerin Edirne ve Trakya'nın kültür varlığına kazandırıldığını ifade etti.

Edirne Vakıflar Bölge Müdürü, mahfillerdeki yağlıboyalardan başlayarak, özel kimyasallarla birkaç kat boya söküldüğünü ve en alttaki Edirnekari işlerine ulaşıldığını anlattı. Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü sorumluluğunda yapılan onarım çalışmalarının, bundan sonra akademik seviyede araştırmalara temel olacağını söyleyen Özer, dönemin özelliklerini yansıtan bu süsleme sanatı örneklerinin, Osmanlı toplumunun bulunduğu noktanın tespiti ve tarihe vurulan damganın gelecek kuşaklara taşınması bakımından önem arz ettiğini dile getirdi.

Eski Cami 1746 yılında büyük bir yangın geçirmiş bu yangında caminin ahşap aksamının büyük bir bölümü yanarak yok olmuş. Cami içindeki günümüze ulaşan ahşap aksamlar ise 1746 yangınından sonrasına ait. Hünkâr mahfili 1763 yılında Padişah III. Mustafa döneminde yaptırılmış. Müezzin mahfili de aynı özellikleri taşımakta olup, yine 18. yüzyılda yapıldığı biliniyor.