Nuran ŞAHİN
Evlenmek boşanmak mıdır?
Öğrenciler teneffüste koşarak gelirler. "Öğretmenim, Harunnisa ağlıyor. " Öğretmen ve çocuklar ağlayan çocuğun yanına geldiklerinde, birden çocuk ağlamasın şiddetini artırarak öğretmene sarılır. Arkadaşları ve öğretmen ağlamasının nedeninin sorularını sorarlar. Bir yerin mi ağrıyor? Düştün mü? Kim dövdü?... sesi titreyerek cansız ve cılız bir sesle "özledim". Öğretmen yardım etmek için gelen arkadaşlarından konuşmak için izin ister.
İnsanlar neden evlilik yapar? Cevabı herkes için farklılık gösterir. Yalnız kalmamak, çocuk sevgisi, nefsin ihtiyacı, Zengin olmak, peygamber sünnetini yerine getirmek...
Evlenme kriterleri ve şartlarını ayet, hadis ve Risale-i Nur'da şöyle geçmektedir “İman etmedikçe Allah'a şirk koşan kadınlarla evlenmeyin. Beğenseniz bile, imanlı bir câriye, müşrik bir kadından kesinlikle daha iyidir. İman etmemiş müşrik erkekleri de (kızlarınızla) evlendirmeyin. Beğenseniz bile, inanmış bir köle, müşrik bir kişiden kesinlikle daha iyidir. Onlar (müşrikler) Cehennem’e çağırır. Allah ise, izni (ve yardımı) ile Cennet’e ve mağfirete çağırır. Allah, düşünüp anlasınlar diye âyetlerini insanlara açıklar. ” (Bakara, 2/221)
Âyet-i kerîmede görüldüğü üzere evlilikte eş seçimi hem erkek hem de kadın açısından ele alınmıştır. Hadîs-i şerîflerde de evlenecek erkek ve kadınlar için ayrı ayrı öğütler bulunmaktadır. Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) de bir hadîs–i şerîflerinde evlenecek erkekler için şöyle buyurur: “Kadın dört şeyi için nikâh edilir; malı, soyu, güzelliği ve dini. Sen dindar olanını seç ki elin bereket bulsun. ”(Buharî, nikâh, 15; Ebu Davud, nikâh, 2; Nesaî, nikâh, 13)
Bediüzzaman Hazretleri, insanın refika-i hayatına sevgisini onun geçici güzelliğine bağlamaması gerektiğini ihtar ederek şöyle demektedir: “Refika-i hayatını, rahmet-i İlâhiye’nin mûnis, lâtif bir hediyesi olduğu cihetiyle sev ve muhabbet et. Fakat çabuk bozulan hüsn-ü suretine muhabbetini bağlama. Belki kadının en cazibedar, en tatlı güzelliği, kadınlığa mahsus bir letâfet ve nezaket içindeki hüsn-ü sîretidir. Ve en kıymettar ve en şirin cemâli ise, ulvî, ciddî, samimî, nuranî şefkatidir. Şu cemâl-i şefkat ve hüsn-ü sîret, âhir hayata kadar devam eder, ziyadeleşir. Ve o zaife, lâtife mahlûkun hukuk-u hürmeti o muhabbetle muhafaza edilir. Yoksa hüsn-ü suretin zevâliyle, en muhtaç olduğu bir zamanda biçare hakkını kaybeder. ”( Sözler şu. 697)
Evlilik, farklı insanın bir araya gelmesiyle yeni bir " birlik" ilişkisinin seyahatidir. "Evlilik bir sanattır. " Sözü ile aile bireylerinin rolleri ve birliktelik davranışlarının ne kadar hassas, ince, intizamlı, eğlenceli ve bi o kadar da sorunları olan kompleks bir yapı olduğunu açıklar. Bu sanatı vahdet içinde ehadiyet sırrın inceliklerini yakalayan, harika, muhteşem bireyler aile kurumunu inşâ ettikleri gibi çevresine de örnek teşkil ederek toplumu inşâ edeceklerdir. Aile sanatı iyi yapılandırilmazsa toplumdaki boşanmalar artarak devam edecektir. Bundan aile bireyleri özellikle çocuklar daha fazla etkilenenler arasında olacaktır.
Boşanmış ailenin küçük kızı, okulda anne özlemi çekerken, öğretmenine sarılırken, duygularını, hissettiklerini öğretmeni ile paylaşarak rahatladı. Ağlaması geçen öğrenci, arkadaşlarının oyununa katılırken sorunu geçici çözüldü.
Evlenmeyi boşanmak ile sonlandırlırken yeni bir süreç başlar. Aile bireyleri etkilenirken bundan en fazla payı çocuklar almaktadır. Ailenin meyvesi olan çocuklarımızı korumak, yetiştirmek ve en önemlisi Allâh' ın bir emaneti olduğunu unutmamalıyız.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.