Ey îmân edenler! Allah’tan sakının! O’na yaklaşmaya vesîle arayın
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Mâide Suresi 35-37. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
35 . Ey îmân edenler! Allah’dan sakının! O’na (yaklaşmaya) vesîle arayın ve (O’nun) yolunda cihâd edin ki kurtuluşa eresiniz. (1)
36 . Şübhesiz o inkâr edenler, yeryüzünde ne varsa tamâmı ve bununla berâber bir o kadarı daha gerçekten kendilerinin olsa da, kıyâmet gününün azâbına karşı onu fedâ etseler, (yine) kendilerinden kabûl edilmez. (3) Onlar için (çok) elemli bir azab vardır!
37 . Ateşten çıkmak isterler; fakat onlar ondan çıkacak kimseler değildirler. Çünki onlar için dâimî bir azab vardır.
1- “Herkesin îman mukābilinde (karşılığında) bu zemin yüzü kadar bağlar ve kasırlar ile müzeyyen (süslü) ve bâkî ve dâimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek da‘vâsı başına açılmış. Eğer îman vesîkasını sağlam elde etmezse kaybedecek. Ve bu asırda, maddiyyunluk (maddecilik) tâûnuyla (vebâsıyla) çoklar o da‘vâsını kaybediyor. Hattâ bir ehl-i keşif ve tahkik, bir yerde kırk vefiyâttan (ölümden) yalnız birkaç tânesi kazandığını sekerâtta (ölüm ânında) müşâhede etmiş (görmüş); ötekiler kaybetmişler!
Acabâ bu kaybettiği da‘vânın yerini, bütün dünya saltanatı o adama verilse doldurabilir mi? İşte o da‘vâyı kazandıracak olan hizmetleri ve yüzde doksanına o da‘vâyı kaybettirmeyen hârika bir da‘vâ vekîlini o işte çalıştıran vazîfeleri bırakıp, ebedî dünyada kalacak gibi âfâkî mâlâya‘niyât (boş şeyler) ile iştigâl etmek (meşgûl olmak) tam bir akılsızlık(tır.)” (Asâ-yı Mûsâ, 4. Mes’ele, 12)