Ey kâmil bir îman sâhibi olarak huzûra ermiş olan nefis!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Fecr Suresi 21-30. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
21,22 . Hayır! Yer (çarpıla çarpıla) un ufak olarak dümdüz edildiği zaman! Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği (zaman)!
23 . O gün Cehennem de getirilir; insan o gün (günahlarını) hatırlar; artık o hatırlama(nın faydası) ona nereden olacak?
24 . (O zaman insan:) “Keşke ben, (bu ebedî) hayâtım için önceden (dünyada iken iyi ameller) yapsaydım!” der. (*)
25 . Artık o gün, O’nun (Allah’ın) azâbı gibi, hiç kimse azâb edemez!
26 . Ve O’nun bağı gibi, hiç kimse bağ vuramaz!
27 . (Allah, mü’min kuluna ise:) “Ey nefs-i mutmainne (kâmil bir îman sâhibi olarak huzûra ermiş olan nefis)!”
28 . “(Hem) râzı olan, (hem) kendisinden râzı olunan (sen Rabbinden, O da senden râzı) olarak Rabbine dön!”
29 . “Artık (sâlih) kullarımın arasına katıl!”
30 . “Ve (onlarla) Cennetime gir!”
(*) “Bil ki: Uzun ve kısalığı nisbetinde iki hayâtın levâzımâtını (ihtiyaçlarını) tahsîl etmek için Mâlik-i Kerîm (herşeyin sâhibi ve bol ikrâm edici olan Allah) sana, bir sermâye-i ömür verdiği hâlde; sen o sermâyenin kısm-ı a‘zamını (büyük bir kısmını) -hayât-ı bâkıyeye (ebedî hayâta) nisbeti, bir bahrin (denizin) bir katre (damla) serâba nisbeti gibi olan- şu hayât-ı fâniyede (geçici hayatta) zâyi‘ ettin. Eğer aklın varsa, elde kalan kısmının yarısını veya üçte birini veya lâekall (en azından) onda birisini, hayât-ı bâkıyeye sarf et! Yoksa, eyvahlar olsun diyeceğin bir zamangelecek!” (Nûrun İlk Kapısı, 36)