Faiz yasaklanmış, Zekat farz kılınmış
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bediüzzaman'ın sözünü hatırlattı
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "İslam alimlerinden biri dünyadaki bütün kavgaların, savaşların, çatışmaların sebebinin iki söz olduğunu belirterek, bunlardan birinin 'Ben tok olayım, başkası açlıktan ölse bana ne'', diğerinin ise ''Sen çalış ben yiyeyim'' olduğunu kaydetti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfınca (YOYAV) ''Yılın Yoksul Babası'' ödülüne layık görüldü. YOYAV Genel Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Bülent Arınç, kendisine böyle bir ödül verilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kendisinden daha fazla bu ödüle layık hayırsever insanlar bulunduğunu ifade eden Arınç, ''Türkiye bunların ayakları üzerinde duruyor. Toplum bu yüzden sosyal patlamalara gitmiyor. Toplumda nifak ve fesat bu yüzden gerekli zemini bulamıyor. Çünkü yoksullara yardım etmezseniz insanlar insanın kurdu olur. Eskiden bize öğrettikleri, insanın insanın kurdu olması gerçekleşir'' dedi.
İslam alimlerinden birinin bir sözü bulunduğunu belirten Arınç, alimin dünyadaki bütün kavgaların, savaşların, çatışmaların sebebinin iki söz olduğunu belirterek, bunlardan birinin 'Ben tok olayım, başkası açlıktan ölse bana ne'', diğerinin ise ''Sen çalış ben yiyeyim'' olduğunu kaydetti.
Arınç, şöyle devam etti: ''İslam bu iki fitneye karşı iki önemli unsur getirmiş. 'Sen çalış ben yiyeyim'e faiz yasağını getirmiş. 'Ben tok olayım, başkası açlıktan ölse bana ne' fitnesine de zekatı farz etmekle getirmiş. Bunlar hakikaten toplumsal hayatımızda çok önemli konular. Bir insanı sevindirebiliyorsanız, kucaklayabiliyorsanız, bir insanın açığını kapatabiliyorsanız size mutlaka teşekkür edecektir, gözleri ışıldayacaktır, size minnet ve şükran duyacaktır, kalbinde size karşı sevgi hisleri olacaktır. Bazı dernekler, kuruluşlar, doğu ve güneydoğuda kurban kesmek ve orada bizzat dağıtmak üzere bizzat vazife aldı. Biliyorum ki İzmir'in, İstanbul'un, Manisa'nın zenginleri özel otobüslerle Siirt'e, Ağrı'ya, Diyarbakır'ın ilçelerine gidiyor, oradan kurbanlık alıp oraya katkı olsun diye kurbanı kestiriyor, Suadiye'de bayram yapmadan Siirt'in Tillo'sunda bayram yaparak oradaki yoksullara dağıtıyor. Doğu-batı, fakir-yoksul kaynaşmasının güzel örneklerinden biridir. Son yıllarda büyük mesafe aldığımız düşünüyorum.''
İnsanları yoksullaştıran pek çok sebep olabileceğini ifade eden Arınç, yoksulluğun en büyük sebeplerinden birinin de israf olduğunu söyledi. Bülent Arınç, ''İsraf yoksulluğun ana sebeplerindendir. Herkes çevresine bir baksın. Çok israf ediyoruz. İsraf eden kendi hakkını değil başkasının hakkını kullanarak israf ediyor'' dedi. ''Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz'' sözünü hatırlatan Arınç, şöyle konuştu:
''Niçin dini referansları daha çok kullanıyorum. Bunlar dinimizin, inancımızın bize öğrettikleridir, bize öğütledikleridir. İnançlı insanlar bunlara uyduğu takdirde Allah'ın rızasını kazanacaklarına inanırlar ama sosyal hayatta, laik hayatta, dünyevi hayatta bunların karşılığı dini bir kazanç olmazsa insanlar yapıp yapmamakta kendilerini özgür hisseder. Şüphesiz yine insani, ahlaki duygularla fakirlere yardım etmeyi herkes kabul edecektir ama bir de manevi tatmin ve menfaat söz konusu olursa çok daha gönülden bunu yapacaktır.''