Funda DOĞAN
Sorularla Delâil-in Nur
- Delâil-in Nur’un kaynağı nedir, kim tertiplemiştir, içinde hangi dualar vardır?
Bizzat Bediüzzaman Hazretleri tarafından tertiplenen, Hizbü Envâri’l Hakaiki’n Nuriye isimli dua mecmuâsının dördüncü bölümü Delâil-in Nur’dur.
Delâil-in Nur, Resul-u Ekrem (asm)’a ümmetin büyüklerinin okuduğu salât-u selamların derlendiği bölümle başlar. Delâil-in Nur isimli bölümde ayrıca Sekine, Münâcât-ı Veysel Karani, Tercüman-ı İsm-i A’zam ve İsm-i A’zam duaları da yer almaktadır.
-Hizbü Envâri’l Hakaiki’n Nuriye ne demektir?
Hizbü Envâri’l Hakaiki’n Nuriye ; (Risale-i) Nur’un hakikatlerinin nurlu hizbleri/parçaları demektir. Bediüzzaman Hazretlerinin hadis-i şeriflerde fazileti daha çok zikredilmiş surelerden bazıları ile Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî Hazretlerinin Mecmuâtü'l-Ahzab isimli evrad kitabından derlediği dua mecmuâsının ismidir.
Hizbü Envâri’l Hakaiki’n Nuriye’de geçen dualar, edebî değeri yüksek metinlerdir. Derin hikmetler içeren bu metinlerde marifet-i ilahiyeye eriştirecek hakikat dersleri tazarru ve niyaz ile örgülenmiştir.
- Delâil-in Nur’daki salât-u selamlar hangi büyük zatlara aittir?
Hz. Ali (ra)’ın Risale-i Nura işaret ettiği Kaside-i Celcelutiyenin ahirinde geçen çok kıymetli bir salâvat-ı şerife ile biten salâvat bölümü âlemce meşhur olmuş büyük zatların salât-u selamlarından oluşmaktadır. Tespit edilen zatlar ve onlara ait salâvat-ı şerifenin numarası aşağıda verilmiştir.
1.Salâvat: Salaten Tüncina; pek çok dua kitaplarında geçmekle beraber bunların en meşhuru Delailül Hayrat'tır. Delailul Hayrat, en meşhur, en muteber ve en faziletli salâvatların toplandığı bir kitaptır. Bu salâvatı, İbni Fakihani’nin "Fecri Münir" isimli kitabında geçen rivayete göre Ebu Musa Hazretleri bir tehlike anından âlem-i manada Hz. Peygamber’den (asm) öğrenmiştir.
4.Salâvat: Gavs-ı Azam Abdulkadir Geylani (ks) hazretlerinin pek çok ehl-i keşfin ittifakıyla bin salâvat-ı şerifeye mukabil daimi virdi ve meşhur bir salâvatıdır.
5.Salâvat: Seyyid Ahmed Bedevi’nin(ks) binler salâvat-ı şerife kıymetinde bir salâvatıdır.
6.Salâvat: Aktab-ı Erbaa (dört büyük kutup)dan biri olan Seyyid İbrahim Dessuki’(ks)nin gayet meşhur ve üç defası bin salavat-ı şerife kadar kıymetli bir salavatıdır.
7.Salâvat: Kutb-u Azam Cüneyd-i Bağdadi’nin (ks) ehl-i tahkikçe bin salâvat-ı şerife kıymetinde olduğu beyan edilen uzun bir salâvat-ı şerifenin hülasasıdır.
9.Salâvat: Muhammed Hanefi(ks) namında bir kutb-u azamın kıymettar bir salâvat-ı şerifesidir.
17-18. Salâvat: Eski Said’in Yeni Said’e (ks) inkılâp edeceği zamanda hatıra gelmiş ve tertiplenmiştir.
19.Salâvat: Şah-ı Nakşibendî(ks)hazretlerinin gayet nurlu ve nurani beş cümlesidir. Nur manasını ifade eden kıymettar bir salâvattır.
20.Salâvat: Bu salâvat-ı şerife hem Gavs-ı Azam’ın (ks) hem Şah-ı Nakşibendî’nin (ks) gayet camii ve gayet kıymettar bir salâvat-ı şerifeleridir.
21.Salâvat: Bediüzzaman Hazretlerinin(ks) yirmi bir adet mucizat-ı katiyye-i Ahmediyyeye (asm) işaret eden gayet kıymettar ve şirin ve zevkli bir salâvatıdır. (Bu salâvat hakkında ayrıca bir yazı hazırlayacağız.)
24.Salâvat: Rivayete göre İmam Buseyri(ks)’nin vücudunun yarısı felç olur, hareket edemez ve yürüyemez bir hale gelir. Kaside-i Bürde olarak bilinen kasideyi yazarak Allah’tan şifa ister. Kaside-i Bürdeyi tamamladığı gece rüyasında Hazreti Peygamberi (asm) görür. Hazreti Peygamber (asm), İmam Busayri’den kendisi için yazdığı kasideyi okumasını ister. İmam Busayri “Ya Rasulullah ben sizin için pek çok kasideler yazdım. Hangisini emredersiniz” der. Rasulullah (asm) ise yazdığı son kaside olan Kaside-i Bürde kasidesini işaret eder.
Kasidenin tamamı 161 beyittir. İmam Busayri (ks), kasidenin 51. beyti olan “Hakkında ilmin son hükmü, o da bir insandır ancak” beytini okurken devamını birden hatırlayamaz. Âlem-i manada diğer yarısını hatırlayamayınca Resul-u Ekrem (asm) “Yaratmıştır onu Allah en hayırlı kul olarak” (ala habibike hayril halki küllihim) diyerek salâvat-ı şerifeyi tekmil etmiştir. Gayet kıymettar bir salâvat-ı şerifedir.
Hazreti Peygamberin (asm) tamamladığı ve Kaside-i Bürde kasidesinin meşhur olan beyti şudur:
“Mevlaya salli ve sellim daimen ebeden. Ala habibike hayril halkı küllihim.”dir.
- Salâvat-ı şerife okumanın önemine dair Hz. Peygamber ne demiştir?
Resûlullah (s.a.s.), dua eden bir adamın, dua sırasında kendisine salât ve selam okumadığını görmüş ve “Bu kimse acele etti.” buyurmuş, sonra adamı çağırıp “Biriniz dua ederken, Allah’a hamd-ü senâ ederek başlasın, sonra O’nun Peygamberine salât okusun, sonra da dilediğini istesin.” (1) buyurmuştur.
Bediüzzaman Hazretleri de; önce Delaili'n-Nur'daki salâvatlardan bir kısmını okur; daha sonra ara vererek diğer evradlarını okur; en sonunda yine Delaili'n-Nur'daki salâvatlarla tamamlardı. "İki salâvat arasında okunan dua makbuldür." derdi.
- Delaili'n-Nur'daki salâvatlardan bir kısmının sayılı okunması gerektiği yazmaktadır. Bunun hükmü nedir?
Belli sayılarda okunan dualar, zikirler, salâvat, âyet ve sureler hakkında -namazlardan sonra 33 adet olarak söylenen tesbîh, tahmîd ve tekbîr gibi pek az müstesna tutulursa- emreden, tavsiye eden bir nas yoktur. Kişi, "Bunu şu kadar okumak sünnettir, farzdır, dinin emridir..." derse veya böyle inanırsa bid'at işlemiş olur; dinde bunun yeri yoktur. Bir tavsiye veya tecrübeye dayanarak "Şu kadar okumanın hürmetine şöyle güzel bir neticesi görülmüş, vs." der, okur veya tavsiye ederse, bu bid'at olmaz ve sakıncası da bulunmaz.
Ancak bu cümlelerden ya da bunların belli sayılarda tekrarlanmasından bir medet umma doğru değildir. Bu zikirlerin hürmetine tesiri yaratacak olan ancak Allah’tır.
- Delaili'n-Nur'da da geçen Salât-ı Nariye veya Salât-i Tefriciye olarak bilinen salâvatın okunma miktarı hakkında âlimlerin tavsiyeleri var mıdır?
Şeyh Muhammed Tunüsi: “Kim Salât-ı Nariye’ye her gün on bir defa devam ederse onun için sanki rızık gökten yağıyor ve yer onu yeşertip bitiriyor gibi olur.”
İmam Dinuri: “Kim bu Salâvatı (Salât-ı Nariye’yi) her farz namazı müteakip on bir defa okur da bunu kendine devamlı bir vird haline getirse, şüphe yok ki, o bir nice yüksek mertebelere ve geniş servetlere nâil olur. Her gün esrarı keşfetme niyetiyle bu salâvatı Resuller sayısınca (313) defa okuyan kimse arzu ettiği birçok şeyleri görmeye başlar.”
İmam Kurtubi: “Kim çok önemli bir işinin olmasını veya devam edip duran bir belanın def edilmesini arzu ediyorsa, salât-i tefriciyeyi dört bin dört yüz kırk dört (4444) defa okuyup çok yüksek ahlâkta ve yaratılışta olan Nebiyy-i Zişan Efendimiz’e bununla tevessül etsin. Şüphe yok ki, Allah onun muradının gerçekleşmesi için ona başarılı bir kapı açar ve niyetine göre arzusunu verir.” (2)
Elhasıl: Hazine-i rahmetin en kıymettar pırlantası ve kapıcısı Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm olduğu gibi, en birinci anahtarı dahi [Bismillâhirrahmânirrahîm]’dir. Ve en kolay bir anahtarı da salâvattır.
[Allahım!“Bismillâhirrahmânirrahîm”in hakkı için, âlemlere rahmet olarak gönderdiği Zâta ve bütün âl ve ashabına, Senin rahmetine ve onun hürmetine yaraşır bir şekilde salât ve selâm et. Bize de, Senden gayrı, Senin mahlûkatından hiç kimsenin merhametine muhtaç olmayacağımız bir rahmetle merhamet et.] (3) Amin
Dipnotlar :
1- Ebû Dâvûd, Vitr, 23
2- Muhammed Hakkı b. Ali Nazillili, Hazinetü’l-Esrar ve Celiletü’l-Ezkar, İstanbul, Matbaa-i Âmire, 1891. s. 167-168; Hür Mahmud Yücer, agm, 256-257.https://archive.org/details/khaznatalasrrjal00nzil/page/169
3-Sözler, 14. Lem’anın İkinci Makamı, altıncı sır
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.