Abdulkadir MENEK
Gafil nefsime ikazlar (IV)
Ey nefis. Ücrette ve lezzette daima en önlerde, hizmette ve zahmette daima en gerilerde, saklı ve kuytu köşelerde olma alışkanlığından vazgeçmene imkân ve ihtimal bulunmamaktadır. Oysa ben bu durumun daima tam aksi davranmalı, hizmet ve zahmete talip olmalıyım. Rabb'imin rıza ve memnuniyetini başka türlü nasıl tahsil edebilirim?
***
Ey nefis. Ölümü bana unutturmak, gaflet ve günahlar içine yuvarlamak için başvurmadığın hiçbir hile ve tuzak bulunmamaktadır. Fakat ben, günlük hayatın işleyişi ve kargaşası içinde dahi, öleceğimi hiçbir zaman aklımdan çıkarmamalıyım ki, zalimlerden olmayayım.
***
Ey nefis. Biliyor ve iman ediyorum ki, senin hoşuna gitmeyen ve ağırına giden her şey benim için hayırlıdır. Bunun için beni seni kendi amelime bir kıyas yapmalıyım. Hoşuna gitmeyenleri azimle yapmalı, hoşuna gidenlerden ısrarla kaçmalıyım. Belki bu şekilde Rabbimin rıza ve hoşnutluğunu kazanırım.
***
Ey nefis. Bütün ölümler, ayrılıklar, felaketler ve hastalıklar gözümüzün önünde cereyan etmekte, hergün çok sayıda acıya şahit olmakta ve insaniyet cihetiyle bunları yüreğimizde hissetmekteyiz. Senin bizleri, dünyaya ve zevklerine yöneltme cihetindeki gayretin çok mesnetsiz ve temelsizdir. Biz hakiki ve ebedi olana teveccüh etmeli, senin tuzağına düşmemeliyiz.
***
Ey nefis. Hoşuna gitmeyen ve sana ağır gelen hususları unutturmak konusunda ustalığına diyecek yoktur. Oysa ben sana ağır gelen ve hoşuna gitmeyen hususları, aklımdan çıkarmamalıyım ki, günahlardan kaçmak için üzerime düşeni yapmalı ve Rabb'imin rıza ve hoşnutluğunu kazanmalıyız.
***
Ey nefis. Görevini hakkıyla yerine getirmeyip, başka müminleri tenkit etmek ve hizmetlerini küçümsemek için her türlü şeytani ve nefsanî hileye başvurma hususunda çok çalışkan ve gayretlisin. Oysa ben her şeyden önce kendi yaptığım hizmetlere bakmalı, ihlas ve samimiyet konusunda gayret göstermeliyim.
***
Ey nefis. İğfal ve ifsat üzerine bina edilen mesleğini en güzel şekilde icra etmen için, her türlü vesile ve vasıtanın kolaylıkla bulunduğu bir ahir zamanın dehşeti içinde yaşamanın bahtsızlığını yaşıyoruz. Bu zorluklar içinde bizlerin imtihanı ne kadar şiddetli olsa bile, Rabbimizin rahmet ve himayesine ilticamız nispetinde, mükâfatımız da o kadar büyük olabilecektir. Senin şerrinden ve fitnenden, Rabb'imin mükâfatının azametine sığınıyorum.
***
Ey nefis. Dinlediğin ikazlardan kendine pay çıkarmama alışkanlığın ve inadın devam ediyor. Oysa sen herkesten ziyade tenkit ve terbiyeye muhtaçsın. Başkalarını bırak ve yalnızca kendine bak. Bu inat ve aymazlığının, başına büyük bir felaket getirmeden evvel uyan.
***
Ey nefis. Bizler senin istek ve tuzaklarına karşı çok dikkatli olmaz isek, fena ve fani olan bu dünyanın kargaşası içinde boğulur ve kayboluruz. Eğer bu istekler karşısında dikkatli davranır ve Rıza-yı İlahiyi esas maksat yaparsak, ebedi saadete namzet olur ve huzurla var oluruz.
***
Ey nefis. Katmerlenmiş cehaletinle birlikte bizleri kendi arzu ve emellerine ram etme konusunda son derece ustasın. Gaflete düşerek peşine takılanların akıbeti ancak felaket ve cehennem olur.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.