Türk pasaportlu siyonistler hakkındaki hukuki durum Ankara’da panelle tartışıldı. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde yapılan etkinlikte Hukukçu Mustafa Eminoğlu çarpıcı bilgiler aktardı.

Eminoğlu “25 Temmuz 1993 tarihinde kazanılan askerlik muafiyeti, 2019 yılında son buldu. (Gazze’de katliam yapan) bu kişilerin soykırımdaki rollerinden dolayı Türkiye pasaportuyla birlikte yargılanması mümkündür. Bu sebeple ülke olarak sorumlu tutulmama adına alınabilecek en önemli ve ivedi tedbir, bu kişilerin vatandaşlıktan çıkartma prosedürünü uygulamaktır. Belirtilen eylemlerde bulundukları resmî makamlarca tespit edilen kişilerin Türk vatandaşlığı Cumhurbaşkanı Kararı ile kaybettirilebilir ve izin almaksızın yabancı bir devlet hizmetinde gönüllü olarak askerlik yapanlar hükmü ortada. İsrail ile Türkiye arasında Askeralma Kanunu döneminde yapılmış herhangi bir ikili anlaşma bulunmamaktadır” dedi.

SOYKIRIMIN FAİLLERİ HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALACAK

Panelde konuşan kamu başdenetçisi Şeref Malkoç, Gazze katliamının failleri hak ettikleri soykırım cezasını alacağını söyledi. 130 akademisyenin katılımıyla bir rapor hazırladıklarını belirten Malkoç “Bu salt bir temenni değil” dedi. Rektör Prof. Dr. Musa Kâzım Arıcan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail mitini yıktığını ifade ederken “Yeni kurulacak bir zihniyetin inşası Türkiye’den başlayacak” ifadesini kullandı.

TÜRKİYE'DEN GAZZE'YE GİDEN “DÖRT BİN SİYONİST KATİL”

Etkinlikte söz alan Türkiye Gazetesi muhabiri Yılmaz Bilgen de Türk pasaportu taşıyan 4 bin siyonist katilin Gazze’de kan akıttığını duyurduğu haberini anlattı.

Siyonistlerin deşifre olmamak için Fas, İtalya, Fransa ve bazı başka Afrika ülkeleri üzerinden İsrail’e geçtiğini belirten Bilgen şunları söyledi:

"Haberimiz dünyada ciddi yankı buldu. İsrail tarafı herhangi bir yalanlama yoluna gitmedi. Çünkü gerçek sayı çok daha yüksek. Haber sonrası İsrailli kişi ve kurumlar benimle iletişime geçti. Sürekli ve ısrarla sordukları şey, bilgileri nereden aldığımdı. Yine bu sevkiyatın en önemli ayağını teşkil eden Arkadaş Derneği ve İsrail’deki Suriyeliler Birliği internet sitelerini kapattı. Çünkü olabildiğince fütursuz yayınlarla katliama destek veriyorlardı. Şimdi yeraltına indiler. Çünkü soykırımın parçası olarak yargılanmaktan korkuyorlar. Bu işin bir ucu Türkiye’deki ilginç isimlere çıkıyor. Ve ifşa olmalarından korkuyorlar. Kullandıkları yöntemler belli.

Türkiye vatandaşı 4 bin yahudi Gazze'de soykırım yapıyor!

Katliam ortaklığı Moşe Dayan’la başlayan bir süreç. Bu kişi IDF Başkanı ve Savunma Bakanı oldu, aslen Urfalı. Sonrasında Sabiha İrem Çevik, Asaf Ramon, Dean Shumel Elmas, Abraham Kohen, Albert Ferara, Isak Naon, Yusuf Camondo, Rafayil Camondo, Amos Yonatan, Ori Noaam, Aryil Sason, Edmond Livi, Abegil Ofadea, Noy Albahari, Mine Gümüşkaya ve Nimrod Kohen gibi yüzlerce isim aynı yoldan yürüdü. Ayrıca siyonistlerin ilk kadın savaşçısı Riva Halevi Arbel de yine çift pasaportlu Türkiye göçmeni bir siyonistti. İsrail askerî istihbaratını kuran aynı zamanda Yahudi Ajansı Başkanı Tümgeneral Şlomo Gazit, İsrail Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Avraam Ben-Soshan, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sınır Muhafaza Komutanlığı gibi kritik görevlerde bulunan David Tzur, İsrail’in ilk astronotu İlan Ramon, İsrail ordusuna fonksiyonel kimyasal madde ünitesi kuran Aried Kohen, fanatik bir siyonist olan ve süreçte kritik rol oynayan Selim Salti ve yakın bir döneme kadar İsrail’in Aliya ve Entegrasyon Bakanlığı yapan Pnina Tamano Shata gibi yüzlerce isim sayabilirim. Resmî makamlar geçtiğimiz yıl İsrail’e 73 bin kişinin göç ettiğini söylüyor. O listede tek bir Türk ismi yok. Bu da gösteriyor ki Türkiye ile ilgili çok özel, gizli bir prosedür takip ediliyor."

Ankara Filistin Dayanışma Derneğinin tertiplediği panelde İnsan Hakları Eşitlik Kurulu Üyesi Muhammed Ecevit Carti, Hukukçu Dr. Onur Dur, Mazlumder Başkanı Avukat Kaya Kartal da birer konuşma yaptı.

Türkiye Gazetesi