Genelkurmay şeriatçılık da yapmış!
Star yazarı Altan, Genelkurmayın iktidarda kalmak için gerektiğinde maneviyatçılığa bile sığındığını yazdı
Risale Haber-Haber Merkezi
Star yazarı Mehmet Altan, Genelkurmayın iktidarda kalmak için gerektiğinde maneviyatçılığa bile sığındığını yazdı.
Genelkurmay Başkanlığı Birinci Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı’na ait ‘Komünistler işçilerimizi nasıl aldatıyor’ başlıklı ve Şubat 1973 tarihli broşürü hatırlatan Altan, o zaman düşman olarak komünizmin görüldüğünü belirterek, "İşin belki de en komik ya da en hazin yanı, Genelkurmay yayını solcuları ‘Allahsızlıkla’ suçlayarak polemik yapıyor.
Broşür, ‘Komünizm, Allah’ı bulamayan, mülkiyet tanımayan ve tatbikatı insanları köle gibi kullanan ilkel bir rejimdir’ diye başlıyor. O zaman ‘Allah’ı bulamayanlar’ düşmanmış, şimdi ise galiba ‘Allah’ı bulanlar’... Belli ki genel bir ilke yok, durumdan vazife çıkarılıyor ve siyaseten ne söylenmek gerekiyorsa o söyleniyor" dedi.
Söz konusu brüşürde Allah ve maneviyat ile ilgili yorumlara da dikkat çeken Altan, yazısını şöyle sürdürdü:
"Komünizm tarifi ise evlere şenlik:
‘Kanser hastalığından da tehlikeli olan komünizm sadece bir insanın değil, insandan insana bulaşarak bir milletin ölümüne bile sebep olmaktadır. Nitekim, komünizm illetine yakalanan her fert ve bu gibi fertlerden oluşan her millet insanlığın en büyük idraki olan Allah, Millet, Ahlak ve özgür düşünce gibi kavramları kaybetmekte, sadece komünist partisinden aldığı emirleri dinleyen ve uygulayan canlı bir robotlar topluluğu olmaktadır.’
‘İnsanlığın en büyük idraki olan Allah... Bunu kim söylüyor? Laik Genelkurmay... Ne zaman? 1973’te... Neden söylüyor? Çünkü o zamanki düşman solcular... Hedefteki siyasal örgüt, Türkiye İşçi Partisi...
"Devamı daha da harika:
‘Bu durum, bir nebze yukarıda bahsedildiği gibi insan tabiatına aykırı kaskatı bir inkárcılıktır. Zira insan, maddi bir varlıktır. Hayatı ise madde ile mana arasındaki dengenin ifadesidir. Bu dengeyi kuramamış olduğu bilinen ilk insan toplulukları birbirlerini telef etmişlerdir. Binlerce yıl sonra aynı vahşeti getirmek isteyen komünizmi benimsemek, medeniyetin ve bunu yaratan maddi ve manevi varlığın ve ilmin inkarcılığından başka bir şey olamaz.’
Demek ki, o zamanlar kitleleri etkilemek için propaganda silahı ‘maneviyatçılık’...
"Bu garipliklerin kökeninde, Türkiye’deki cumhuriyetin tek parti faşizmine dayanaklık eden Kemalizm’in yerine ‘demokrasiyi’ koyamamasında yatıyor. Zaten elimdeki belgenin sonundaki cümle şöyle:
‘Durmayalım, sağa sola yalpalamadan Atatürk yolunda dosdoğru ilerlemeye devam edelim.’
"Atatürk yolu ile Genelkurmay yolu aynı olduğuna göre, siyasete Türkiye’de demek ki gerek yok. Gerekince onu zaten askeri broşürler yapıyor. Dün solculara ‘Allah’ı bulamayanlar’ deniyor, bugün ‘Allah’ı bulanlara’ şeriatçı... Korkular değişiyor ama korkuları sömüren hep iktidarda.’