بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

İsrail Yecüc-Mecüc olabilir mi?

Bir hadisi şerifte, Hz. İsa’nın Peygamberimize (sav) Miraç sırasında şunları söylediği bildirilmektedir:

"Yecüc ve Mecüc her tepeden saldırmaya başlar. Ve uğradıkları her suyu içip tüketirler, karşılaştıkları her şeyi bozup altüst ederler, bunun üzerine halk feryad ederek Allah’tan yardım diler. Ben de (İSA as) Allah' a dua ederek, Yecüc ve Mecüc’ü öldürmesini isteyeceğim. Bu duam kabul olacak ve yer onların leşleriyle pis pis kokacak. Ben Allah’a tekrar dua edeceğim. Allah da bir su gönderecek ve o su onları taşıyıp denize atacaktır." (İbn-i Mace, Fiten: 33.)

"Sonra Allahu Teala, Yecüc ve Mecüc'ü gönderir... Sonra Allah'ın peygamberi Hz İsa (as) ve arkadaşları Allah' a dua ederler de Allah düşman ordusu içinde; deve ve davarların burunlarında olan bir kurdu göndererek onların hepsini, bir tek insanın ölümü gibi helak eder..." (Kaynak: Sahih-i Müslim, 4/2251-2255; İmam Şarani, Ölüm, Kıyamet, Ahiret ve Ahi Zaman Alametleri, Bedir Yayınevi.)

Havvas b. Sem'an el Kilabi şöyle rivayet etmiştir:

Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"… Sonra Allah; İsa'ya kölelerimi Tur Dağı'na doğru götür diye vahyedecek. Çünkü Ben, bazı kölelerimi çıkaracağım ki onlarla savaşmaya kimsenin gücü yetmez. Bunlar, Yecüc ve Mecüc kavmidir. Bunlar, her bir tepeden seller gibi akarcasına inip yeryüzüne dağılacaklardır. İlk grup Taberiyye Gölü'ne inecek ve oranın suyunu içip bitireceklerdir. İkinci gurup, o göle uğrayacaklar ve önceden burada su vardı diyeceklerdir. Sonra Beyti Makdis (Mescidi Aksa) dağına varıncaya kadar yürüyecekler ve şöyle diyecekler: Yeryüzündekilerle savaştık ve hepsini öldürdük, haydi şimdi de gökyüzündekileri öldürelim diyecekler. Oklarını fırlatacaklar da Allah onların oklarını kana bulanmış olarak geri çevirecektir." (Sahih-i Müslim, C.8, H.no: 110/2937, s.478; Tirmizi(A. Parlayan), C2, H.no: 2240, s.227)

"İsrail'in Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, İsrail Sular İdaresi tarafından yapılan açıklamada, ülkenin kuzey doğusundaki Taberiye Gölü'nün su seviyesindeki alçalmanın tehlike sınırına ulaştığı ifade edildi.

Peygamberimizin (asm) ahir zaman alametleri olarak apaçık bildirdiği gibi Taberiye Gölü'nü Yecüc ve Mecüc kurutacaktır.

Şimdi hergün Taberiye Gölü'nün suyu daha çok içilerek kurutulmaktadır.

Bu gölü şu anda kurutanlar ise; ahir zamandaki Yecüc Mecüc olan siyonistler ve yönettiği İsrail halkıdır.

Yani bazı dayanaksız iddialarda olduğu gibi; şu anda İsrail tarafından içilerek bitirilen Taberiye Gölü'nün suyunu; uzaktan gelen birileri tekrar içip bitirebilir mi?

Nitekim hadise göre sonradan gelenler; (2. dalga Yecüc Mecüc) o gölü görünce; burada bir su vardı diyecekler.

Bu sözü ancak o göldeki suyu önceden görüp bilenler söyleyebilir. Onlar da Taberiye Gölü'nün sahipleri olan Yahudilerdir.

"Sonra Beyti Makdis (Mescidi Aksa) dağına varıncaya kadar yürüyecekler ve şöyle diyecekler: Yeryüzündekilerle savaştık ve hepsini öldürdük, haydi şimdi de gökyüzündekileri öldürelim diyecekler, oklarını fırlatacaklar..."

Yani Allahu a'lem bissavap; yeryüzünü teslim alan/vaadedilen topraklara kavuşan Yecüc Mecüc; Mescid-i Aksa tepesinde gökyüzüne savaş açacak ve ok fırlatacaklar.

Ahir zaman Yecüc Mecücü tarihteki Yecüc Mecüclerden farklı ve daha aşırı olarak; gökyüzüne de savaş açıp ok fırlatacak.

Ortalığın yanıp yıkılmasında feryat edip dururken; Hz. İsa Mesih ve arkadaşları dua edecek ve Allah bir kurdunu onlara saldırtıp hepsini tek bir kimsenin yok oluşu (helak) gibi yok edecek.]

Taberiye Gölü Nasıl Kurutuluyor?

Londra/Şarku’l Avsat Gazetesi 2019:

"Hz. İsa’nın üzerinde yürüdüğü söylenen Taberiye Gölü’nde yaşanan depremler, İsrail’in merkezi su kaynaklarından birinin sürdürülebilirliği hakkında akıllarda çeşitli soru işaretleri bırakıyor.

İngiliz Times gazetesinde yayınlanan bir İsrail çalışmasında, bölgede meydana gelen olağandışı faaliyetlerin insan hayatını olumsuz yönde etkileyebileceği aktarıldı.

Bilim insanları; gölün altındaki yeraltı kaya katmanlarından, gittikçe artan büyük miktarda tatlı su pompalanmasından endişe ederken, bu durum belki de Ölü Deniz’in parçalanmasına sebep olup, Taberiye Gölü ve Ölü Deniz’i yıkacak fayın harekete geçmesine neden olabilir.

İsrailli bazı yetkililer Taberiye Gölü’nün, İsrail’in toplam su ihtiyacının 3’te 1’ini karşıladığını ifade ederken, İsrail nüfusunun devamlı artmasıyla göl suyunun keskin bir düşüş yaşamasının ardından İsrail hükümetinin, bölge halkını alternatif kaynaklar aramaya teşvik ettiğini belirtti.

Jeofizik araştırma dergisinde yer alan bir çalışmada, 1927 yılından bu yana göldeki su seviyesinde yaklaşık 50 metre düşüş yaşandı."

Taberiye/ Tiberias/ Galile/Celile Gölü İsrail'de bulunan bir göldür. Ürdün nehri tarafından beslenmektedir. İsrail'in su ihtiyacı büyük oranda bu gölden karşılanmaktadır. Yaklaşık 53 km kıyıya sahip ve karşılıklı uzak noktalarından 21 km / 13 km genişlikteki İsrail'in en büyük tatlı su gölüdür. Adını göl kenarında bulunan Taber şehrinden alır. (Vikipedi)

Çin Yecüc Mecüc olabilir mi?

Cenâb-ı Hak, “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin…” (Bakara 168) buyurarak helâl, temiz ve nezih gıdalarla beslenmemizi emreder.

Allah Resulü buyurdu ki, "Yecüc Mecüc; fil, yabani hayvan, deve ve domuz ne görürlerse yerler. Onlardan birisi öldüğünde de onu yerler…" (Rudani, C.5, H.no: 9931, s.372)

Koronanın çıkış yeri Vuhan'da bir sokak kasabı. Pazarda yok yok!

"Çin sokak pazarlarındaki kasaplarda; tavuk, koyun, domuz, tavşan, köpek, tilki, timsah, dev semender balığı, akrep, hamam böceği, yılan, sıçan, dağsıçanı, tavuskuşu, devekuşu,  kunduz, porsuk, yarasa, koala, eşek ve deve gibi toplamda 112 farklı et çeşidi mevcut." (euronews)

"Çin’deki en yaygın iki felsefe biçimi olan Konfüçyanizm ve Taoizm de Çin yemekleri üzerinde büyük bir etki bırakıyor. Konfüçyüs öğrencilerine; yemeklerin küçük parçalar halinde ve göze hitap eden estetik bir şekilde sunulması gerektiğini söylüyor. Taoizm de ise; yediğimiz yemekler doğrudan sağlığımızı etkiliyor." (cinbilgisi com)

Tarihte ve bugünkü Yecüc Mecücün ortak özelliği; yeryüzüne sahip olmak hırsıyla yakıp yıkmaktır.

"Bugün Çin ve İsrail’de aynısı yapıyor. Çin borçlandırdığı Türk devletlerinin topraklarına el koyuyor. Özellikle Tacikistan ve Kırgızistan’ı hedefine alan Çin, bu ülkeleri önce borçlandırıp ardından topraklarına ve altın, platin, hidrokarbon, nadir elementler ile diğer maden yataklarına el koymaya başladı. Çin, alacaklarını ertelemeyi düşünmezken, yeni seçilen Başkan Sadır Caparov, borcun geri ödenmesi için halkın elindeki son somları almak da dâhil çeşitli yollar bulmaya çalışıyor.

Kırgızistan’da 1996 ve 1999 yıllarında Çin ile arasındaki sınırın belirlenmesine ilişkin anlaşmaların ardından topraklarının önemli bir bölümünü Çin’e kaybetti. Anlaşmayla 1411 kilometrekarelik bir alan Çin’e bırakıldı."

"2011 yılında Tacikistan, Pamir bölgesinde yer alan 1000 kilometrekarelik bir alanı miktarı açıklanmayan borç karşılığında Çin’e devretti. Borç yükü altında ezilen Tacikistan, beş yıl sonra da Çin'e Pamirlerde askeri üs açması için özel olarak düzenlenmiş bir yer teklif etti." (Ortadoğu Haber 2021)

"Otoyol projesi yüksek maliyeti nedeniyle Karadağ'da eleştirilere neden olmuş, muhalefet alınan borcun yaygın yolsuzluk nedeniyle kötü şekilde harcandığını savunmuştu. Salgın nedeniyle en önemli gelir kaynaklarından turizm alanında büyük darbe alan Karadağ'ın ekonomisinin geçen yıl yüzde 15 daraldığı tahmin ediliyor.

Çin hükümeti, Kuşak ve Yol projesi kapsamında borcunu ödemekte zorlanacak ülkelere krediler vererek bu ülkeleri "borç tuzağına çekmekle" eleştiriliyor. Pekin'in son dönemde bir diğer eski Yugoslavya ülkesi Sırbistan'a önemli yatırımlar yapması dikkat çekiyor.

Sri Lanka, 2017'de bir liman inşaatı için Çin'e olan borcunu ödeyemediği için limanın kontrolünü 99 yıl süreyle Çin'e kiralamak zorunda kalmıştı.” (İndependent Türkçe)